Hile ve ihanet güçsüz insanların işidir. la rochefaucauld
Salih koç
Salih koç

GAZ LAMBASI

Yorum

GAZ LAMBASI

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

450

Okunma

GAZ LAMBASI

GAZ LAMBASI
Anadolu halkı yüzyıllardan bu yana evini aydınlatmak için çok eskilerde gün ışığından yararlanırdı. Daha sonraları yerleşik hayata geçince evin içindeki ocakta yanan odun ateşini aydınlanma aracı olarak kullandı. Yaşımız gereği biz bu dönemleri yaşamadık. Ancak büyüklerimizden bunun öykülerini çok dinledik.
Bizim kuşak gaz lambası kuşağıdır. Akşamları soba yanan odalarda veya yarı mutfak ve soğuk uzun kış gecelerinde çocuklar üşümesin diye ocakta ateşin yandığı odanın orta yerine kurulan sofra, sofranın orta yerine konulan gaz lambası ile okul ödevlerini yapmış bir kuşağız biz. Bir akranımız; ‘’Bugünün bilim insanlarının çoğunun, o gaz lambası ışığında ders çalışmışlığı vardır’’ diyerek önemli bir konuya dikkat çekmişti. Ben de bu dönemi yaşamış bir kuşak olarak evlerdeki kapıların açılıp kapatılması esnasında ses yapmasın, çocukların zihni karışmasın diye eşiğe minder konulduğunu eklemek isterim. Bu davranış Anadolu insanının okuyana verdiği önemi gösteren bir anekdottur.
Bugün için gaz lambasını hiç görmemiş, sadece resimlerinden tanıyan, bize göre üçüncü bir kuşak vardır. Bizim için önemli bir yaşam gereci olan gaz lambası bu kuşak için bir antika değeri taşımaktadır.
Gaz lambasından söz açılmış iken az daha unutuyorduk, bir de kandil var ki ocaktaki odun ateşi veya yanan çıra ateşinden sonra gelen bir aydınlanma aracıdır. Biz onu yoğun olarak kullanmamakla birlikte görmüşlüğümüz, yakmış lığımız hatta ‘’püf’’ diye üfleyerek söndürdüğümüz de vardır. Belki de ‘’Lambaya püf de’’ şarkısı da buradan esinlenerek yazılmış, sonra da bestelenmiş olabilir mi?..
Her şeyin çeşitleri olduğu gibi gaz lambaları da çeşit çeşitti. Gariplerin, fakir fukaranın yaktığı beş numara, orta halli ailelerin kullandığı yedi numara ve hali vakti yerinde olan ailelerin kullandığı on dört numara gaz lambası. Ana yakıt gaz yağı dediğimiz bir yakıttı. Kimyacı değilim ama bilmeyenler açısından mazot ile benzin arasında bir yakıttı diyebiliriz. Tabi benzinin isi olmaz ama maşallah mazot ve gaz yağının isi meşhurdur. Gaz lambalarının doldurulması, özel olarak hazırlanmış bez fitilinin takılması ve incecik camdan yapılmış asıl aydınlanmayı sağlayan camının itina ile temizlenmesi dikkat isteyen bir iştir. Övünmek gibi olmasın ama o benim asli görevlerimden bir gibiydi. Taaa ki, kız kardeşim bu işleri görebilecek bir yetiye sahip oluncaya kadar.
Teknoloji hiçbir alanda yerinde saymadığı gibi sürekli yenileniyordu. Avrupai bir buluş olan lükslerden de söz etmemiz gerekir. Gaz lambasının bir üst modelidir lüksler. Belki de aynı yakıt ile yüz tane on dört numara gaz lambasının aynı anda yakılmasından daha net bir aydınlanma sağlardı. Tek farkı yok denecek kadar bir is, fevkalade bir aydınlık ve bulunduğu yeri ısıtma gibi bir özelliği vardı. Tabi bu her ailenin sahip olabileceği bir aydınlanma aracı değildi. Gaz lambasından farklı olarak rahatlıkla dışarıda ve rüzgarlı havada da kullanılırdı.
Sizi belki çok eski yıllara; çocukluğunuza, gençliğinize ve hatta birçok yaşanmışlıklarınıza taşımış olabilirim ama… bununla yeni kuşağa ‘’nereden nereye’’ diye bir mesaj vermek istedim…
Yeni nostaljiler de buluşmak üzere diyor, herkese sağlık diyorum…
Salih KOÇ
13 Mayıs 2022/.B.Çekmece-İst.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Gaz lambası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Gaz lambası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GAZ LAMBASI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL