- 353 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇINARDA AYRI BİR ÇINAR VAR
Sabah.
Güneş gökte kocaman.
Işınlarını ormana sızdırıyor.
Yağmur, toprakta uyumuş, toprağa hayran. Yerini güneşe bırakmış.
Sonra güneşten güneşli bir rüzgâr havalanmış.
Ağaçlar karman çorman olmuş.
Ot ve çayırlar mırıldanmaya başlamış…
Yol ve köy meydanı boş bomboş.
Tam da benim istediğim gibi.
Köy meydanını “ meydan” yapan, gölgesi bahar gibi serin, ateşi kendinden, yaşlı, ulu ve yalnız çınar ağacına yaslanıyorum. Tevfik Fikret’in çınar şiirinin dizeleri geçiyor aklımdan.
“Bir çınar gördük: Enli, boylu, vakûr
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrûr
Koca bir gövde; belki altı asır,
Belki ondan daha fazla, dalgın, ağır”
Ellerimi çınarın gövdesinde gezdiriyorum. Her yanı oyuk ve kesik. Yıllarca o meydandan gelip geçen gövdesine balta vurmuş, bıçakla oymuş, hatta dev mıhlar saplamış. Şimşekler içten içe yakıp, karartmış. Ama hâlâ canlı bu çınar. Kararmış, oyuk gövdesi, hasta dallarının üzerinde yeşil yapraklar tutkusunu koruyor. Sabâ rüzgârının kokusunu yıllarca biriktirerek ve kapanmayan yaralarına alışmış olarak yaşıyor.
FATMA LEYLȂ DENİZ 23/10/2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.