- 210 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Paparika paparika pap-pap-pap!
Paparika paparika pap-pap-pap!
Paparika paparika pap-pap-pap!
İşte bu ses ile başladı her şey.
Düşüncelerin bırı-bırı, bırı-bırı, bırı-bırı, bırı-bırı odayı doldurduğu, onların farkına bile varmadığım iç sıkıntısı. Yetmezmiş gibi 1 kanal, 2 dolgu. Ah gece sabaha varabilecek mi acaba...
Sanırım bir de Ursula etkisi* oldu; o sakin, varoluşun adeta teslimiyetle gelen acıya kabul duygusu, kendini “anın” cesaretli ışıltısına bıraktı!
Kaldırdım kollarımı havaya, açtım iki yana doğru ve nefesimi tutarak tek hareketle ileri bir hamle. Şimdi havada uçuşuyor kafamda gezinen boğucu düşünceler. Kendilerini, düşüncenin akışından çıkarmış, yazının en küçük birimi olan harflerin fiziksel temsiline bırakmışlar. Şimdi daha özgürüm, göğüs kafesimin kalkıp inişini hissedebiliyorum.
Harfin temsil ettiği; çoğu zaman harften çok önce okuyucuyla buluşuyor. Belki de bundandır mimarların bazı yazı türlerine sempatisi, bazılarına ise reddi.
Modernizm ile yoğurulan, “ben değil yazım konuşsun” cu Arial’lar ki belirtilen şekilde gene bu meslek için çok yaygınca talep gören Helvetica’lar dan çok daha yakın döneme dayanır tasarlanışı. Robin Nicholas ve Patricia Saunders öncülüğünde çalışan 10 kişilik bir tasarım ekibi, yıl 1982.
Helvetica’nın kağıtla buluşması ise kendisiyle benzerlik gösteren Arial’dan 25 yıl eski. İsviçreli yazı tipi tasarımcısı Max Miedinger ve Eduard Hoffmann tarafından Haas’sche Schriftgiesserei (Haas Type Foundry) için 1957 yılında İsviçre’nin Münchenstein şehrinde tasarlandığı belirtilir. Yazı tipinin ön açıklamasında ise özellikle netlik ve anlaşılabilirlik vurgusu yapılarak trafik işaretleri, uyarı levhaları, reklam metinleri, reklam panoları ve devletler arası yazışmalarda kullanıldığı vurgusu yapılır. Yazı tipi ile ilgili şu bilgi ayrıca ilginçtir. Yazının belirtilen orijinal ismi “Neue Haas Grotesk” , bununla birlikte özellikle Amerika pazarında tutulması ve -büyük ihtimalle daha rahat hatırlanabilmesi düşüncesiyle- bir isim değişikliği kararıyla Latincede İsviçre anlamına gelen Helvetia uygun görülüyor. Kaynağa göre bir ülkenin ismi (aslında bence tam da bu nedenle konuyor - tasarımın kimlik talebi gütmesi bu anlamda çok olağan) bir yazı tipine koyulmasın gerekçesiyle, isim değişikliğe uğruyor.
Aslında bu yazı, Ursula’nın kendi deyişiyle “hikaye anlatma sanatının kuzey yıldızlarını asla gözden kaçırmamasını” hedef alan ilk alıştırmasının ürünü. Kendisinin “Dümeni Yaratıcılığa Kırmak: Hikaye denizinde yelken açmak için bir 21. Yüzyıl Kılavuzu” kitabında bu ilk kısımda bazı kelimeler gözüme çarpıyor: “Bir eylemi veya bir kimsenin hissettiği güçlü duyguları (mutluluk, korku, keder) tasvir edin… Bu yazılanları bir grup bünyesinde canlandırmak ve dinlemek oldukça eğlenceli olabilir… Sonrasında metin hakkında konuşmak veya düşünmek için. “
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.