- 318 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HER GÜNE BİR GÜN BİR DE ANNELER GÜNÜ
HER GÜNE BİR GÜN BİR DE ANNELER GÜNÜ
Dünyada ve dolayısıyla ülkemizde her güne bir gün icat olunmuş. Neredeyse bir güne birkaç gün sığdırmaya başlayacağız. Allah’ın günleri bitmez… Önemli olan bu günlerin nasıl değerlendirildiğidir.
Biz bu günleri nedense hep dışarıdan ithal ediyoruz. Dışarıdan ithal ettiğimiz için de mutlaka kutlamamız gerektiğine inanıyoruz. Çünkü o zaman medeni, uygar, nazik bir insan olabiliyoruz… Öyle inanıyoruz gibi… Yerli olunca önemsizleşiyor nedense…
Birkaç örnek verelim. Engelliler haftası kutluyoruz da ne oluyor? Engellilik duyarlılığı mı oluşturabildik. Engellilere karşı olumlu bir davranış geliştirebildik mi? Onların işlerini, sosyal konumlarında bir iyileştirme yapabildik mi? Bu konuda ne kadar duyarlıyız? Adlarını değiştirerek onlara saygınlık kazandırmaya çalışıyoruz. Sadece yaptığımız şey bu… Bu da belki bir kazanımdır ama ecdadımız bu konuda neler yapmış haberimiz var mı?
Öğretmenler Günü kutluyoruz… Neden kutluyoruz ki? Kime yaranmaya çalışıyoruz. Her gün öğretmenlere küfrederek, hakaret ederek, aşağılayarak sürdürdüğümüz faaliyetlerimizi bir günle ayağa mı kaldırdığımızı zannediyoruz. Öğretmenler Günü’nden sonraki gün değişen ne oluyor? Televizyonlarda olumsuz öğretmen davranışları ile ilgili haberlerin tarzına baktığınızda ne görüyorsunuz? Büyük bir linç… Gerçi son tahlilde linç toplumu olmaya başladık ya… Yallardır bu günleri kutluyoruz. Neden yıllardır bütün öğretmenler, eğitim sisteminden, öğrenci veli davranışlarından, yöneticilerin liyakatsızlıklarından şikâyet edip duruyorlar?
Konumuz sadece öğretmenler ve özürlüler değildi tabi. Sadece iki örnek… Asıl konumuz Anneler Günü…
Haftalar öncesinden televizyonlarda alabildiğine bir reklam furyası… Annelere hediyeler… Sanki bedava dağıtıyorlar… Samimiyetten uzak, insanların duygularının sömürüldüğü rant senaryolarının belki de en önemlisi; ANNELER…
Bizim kültürümüzde ve inançlarımızda annelerin çok önemli yeri vardır. Anneler koskoca bir dünyayı yönetirler, şekil verirler, eğitirler. Ana, bir ailede hanların, hakanların baş danışmanı, eğitimcisi, her şeyidir… Dinimizde ana, ancak ayaklarının altını öperek elde edebileceğimiz cennetin bir kapısıdır. O ana ki, bizleri bugüne getirendir. Bazen şaşıyorum, ölüm döşeğine düşmüş bir anne, onun ayaklarının altını öperek cennet kazanmaya çalışan zavallı evlat! Kardeşim sen hala bu işin sırrına erememişsin. Bir ömür boyu it, kak, azarla, sonra son anda ayağının altını öperek kendini kurtar… Haydi ordan!
Kuranı Kerim’de ve Hadislerimizde annelerin önemini çok güzel anlatılmış. Her an, her saniye uymamızı da emretmiş. Birkaç örnek: “Rabbin sadece Kendisine ibadet etmenize ve anne-babanıza, Allah’ın sizi görmekte olduğu bilinci içinde mümkün olan en iyi şekilde davranmanıza hükmetti. Eğer onlardan biri veya her ikisi yaşlanmış olarak yanınızda bulunuyorsa sakın varlıklarından veya onlara hizmetten bıkkınlıkla kendilerine “Öf!” diyecek ölçüde bile kötü söz söyleme! Onları azarlama ve daima onlara karşı tatlı dilli ve gönül alıcı ol!” (İsra Suresi/23), “Biz insana, anne babasına en güzel bir biçimde davranmasını emrettik...” (Ankebut Suresi 8), “ Ana-babası, yanında yaşlandığı halde, [onların rızalarını alamayıp] Cenneti kazanamıyanın burnu sürtülsün.” (Tirmizî), “Allahu Teâlânın rızası, ana-babanın rızasında, gadabı da, ana-babanın gadabındadır.” (Tirmizî)
Neden bize dayatılan günlerde hediye alıyor, öpüp okşuyor, uzaktaysak telefonla arayıp, gününü kutluyoruz da bunu her gün yapmıyoruz… Anneleri mutlu eden hediye midir yoksa evlatlarının sevgi ve saygıları mıdır?
“Ana başta taç imiş / Her derde ilaç imiş / Bir evlat pir olsa da / Anaya muhtaç imiş. ” Ne de güzel söylemiş şair…
Analar kaybedilince kıymete biniyor… Aslolan sağlığında, bir gün değil bir ömür kıymetini bilip ona göre davranmamızdır. Bütün annelere sonsuz saygı ve sevgiler…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.