- 347 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANAM
Yıllar oldu anam, seni özledim, uzun zaman yoksun yanımızda aramızda, anam.
Senin nasıl bir hayat sürdüğünü anlatacağım, aklımın erdiğince, senin her anı’nı, çocukluğumda senin nasıl bir hayat sürdüğünü, bir bir şahit olarak senin neler yaşadığını anlatmaya çalışacağım dilim döndüğünce anam...
Anam beni doğurmadan öncesi ve sonrası, hep çalışan, çalışkan, geçim için mücadele eden anaydı.
Ben çocukluğumda anamın dediklerini (yumuşunu) bir bir tutar anacığımı üzmezdim.
Bazen çok iş tuttururdu ki dediklerini usandığım için yapmak istemezdim, içimden kızar, of ya ne bitmez iş oluyor diye içten içe hayıflanırdım.
Anneler günü, doğum günü, kutlamasını bilmezdik, fakat bizim için hayatın her anı anneler günü, doğum günü gibi geçiyordu, anamın elini öpüp boynuna sarılmak, anamın çocuklara gadasını aldığım deyişi, biz çocukları sevişi, cebimize boyalı şeker, kuru üzüm verir bizleri sevindirirdi.
Nasıl bir güç irade vardı ki, hayranlıkla anamın mücadelesini gözlemlerdim.
Biz altı oğlan, iki kız kardeşiz, anacığım biz çocuklarını hasta etmeden büyüttü.
Hazır bez yoktu, toprak eler, toprağı sobanın fırınında ısıtır beşikteki bebek yatağı sıcacık olur, bizi ninnilerle uyuturdu, gecenin saatinde uyanır bizi konturol eder, üzerimizi örterdi.
Diğer yatakları sıra sıra serer, yatağın her iki tarafında, başlı kıçlı yatardık, bazen ayağıma değme diye, bazen değdin değmedim çekişmesi olurdu kardeşler arasında, bazen bir kişi masallar anlatır dinlerdik, bazen bir şeye gülüşerek uyurduk.
(Teyzemin üç çocuğunuda anam bakmış, bizimle büyütmüştü, hepimiz bir kardeş gibi büyütmüştür anam.)
Güneş doğmadan kalkar sobayı yakar, hamur yuğrulmuş kömbeler tepside sıra sıra pişmiş sıcacık, kahvaltı hazır der, bizi uyandırır o güne hazırlardı canım anam.
Ateş yakar, kazanda su kaynar, suyu ılıştırır biz çocukları teştin içinde yıkar çimdirirdi anam.
Gözümüze sabun gitmesin acımasın der, gözünü yum oğlum der bizi uyarırdı, en sonunda sabun çabıdı ile, dişlerimizide yıkar temizlerdi anacığım.
Kızların saçı uzun olduğundan,taranması kolay olsun diye, bir tas içine, kil ıslatırdı anam, kil-i saça döker, saç yumşacık olur, tahta tarak veya boynuzdan yapılmış tarak ile daha güzel taranırdı ki, ebemi anam çimdirir, saçlarını tarar belik örerdi anam.
Evimizden uzakta köyün içinde çesme vardı, her gün bakır helkelere su doldurur getirirdi anam.
Çamaşır yıka su, bulaşık yıka su, yemeye içmeye, su getirirdi ağır helkelerle canım anam.
Evin içi, evin dış bahçesi pırıl pırıl temizdi, düzenli, temiz, titiz di anam.
İlk bahar temizliği ayrı, yaz kış ayrı temizlik yapılırdı.
Istar ıyar, kilim dokur bir haftadan bitirirdi anam.
Yaz geldiğinde evimizin ön bahçesi üç dönüm toprağı öküz sabanı ile sürülür patates, soğan,fasulye,mısır,çedene,domates, nohut dikerdi anam.
Ekinler güzden ekilir, yazın boy gübresi atılır,
Sabah kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği yapardı anam,biz çalışırdık tarlaya azık getirir, geldiğinde tarlada boş durmaz ekin deste eder, dırmık çekerdi anam.
Kaynana, kayınbaba gelin ayrı evlerde değil, aynı evde ikamet eder bir ve beraber yer içerlerdi.
Çamaşır, elde yıkanır, kurumaya çalılara serilir güneş kuruturdu.
Bir bir toplar katlardı anam.
Ben doğmadan dedemin sürüyle koyunu, camız (manda) inek, öküzlerimiz atımız varmış, anam ata biner, hacıoğluna yaylaya süt sağmaya gidermiş.
Sütü sağıp köyün içinde, Medine ebem, sütü, koyunu ineği olmayana gönderirmiş.
Anamla olan hatıraları köyümüzde yaşayan yaşlı ebelerimiz anlatırlardı ben dikkatle dinlerdim ebelerimi.
Anamdan dinlemiştim, yeni evlendiğinde gelin iken, kaynanası yatmadan yatmazmış, büyükler oturur sohbet ederken, anam ayakta kirmen ip eğirirmiş.
Anacığım senin hakkını asla ödeyemeyiz.
Şimdiki gelinler senin yaşadığının binde birini yaşamıyor, ve yine bir çoğu mutsuz.
Vay efendim evlilik yıl dönümü kutlamadı.
Vay efendim ilk tanışma günü yıl dönümü çiçek almadı gibi.
Ne evlilik kutlamaya, nede yaş günü kutlamaya zamanı olmadı, bütün hayatı Allaha ibadet ve hayat mücadelesi ile geçen bir ömür yaşadı anam.
Hayatta çileler kadar çok acılarda çekti anam.
Genç yaşta Hayriye isimli kızını, doğum sonrası bir hafta sonra kaybetti, doğumda bir kızı oldu, kıza anam baktı büyüttü.
Bir veya iki yıl sonra, Doğum üzerine ölen ablamın, kocası bir tırafik kazası sonucu yanında bulunan bir kişi ile araba çarpması sonucu vefat ettiler.
Anam çok acılar yaşadı yıllarca çok ağıtlar yaktı.
Yokluk görmedi fakat acısı büyüktü.
Anamın asla kalbini kırıp üzmedim, anam senden memnunum oğlum, babanda memnun, sen bizleri üzüp incitmedin der, benide mutlu ederdi.
Mekanları cennet olsun.
08.05.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.