- 299 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
EMEKÇİ KALAYCILAR
LEMOS’UN DUAYEN BAKIR KALAYCI USTALARI
Kalay, genellikle mutfak eşyası yapımında kullanılan, kolayca işlene bilen beyaz renkli hafif bir maden. Bakır kapkacak türü mutfak eşyaları kalaylayan kişiye Kalaycı denir. Kalaycı, kırmızımtırak renkli ham bakır kabı kor ateşte kızdırıp üzerinde erittiği kalayı nışadır marifetiyle birleştirip alın terin katarak bakıra sürterek yedirir. Bu iş lem, bakır eşyanın ömrünü uzatırken kalaycının ciğerlerin bitirir. Kalaycı, sütten bile daha beyaz kap içinde umut ları da parlatır. Bakırdan üretilen mutfak eşyaları mutlaka kalaylanmalı. Bakır’ın olmazsa, olmazı kalay. Bakır mut fak eşyası kalaylanmadan kullanılmaz. Kalay, bakırın oksitlenmesin engelleyerek koruyuculuk yapar ve albeni siyle malzemenin beğenisin artırır. Bakırla kalay kardeşliğin gerçekleştirmek üstün bir maharet, sabır ve ustalık ister.
Bakırcı belirli bir yerde mesleğin yaparken kalaycı köyden köye ev ev dolaşıp hem malzeme toplar hem de kalaylama işi yapar. Bakır eşyanın bulunduğu yerde mutlaka kalaycı da olur. Kalaycı, küçükten de küçük emek yo ğun bir meslek temsilcisi. Çıraklık ve kalfalık süresi çok uzun değil. Kısa sürede ustalaşıp kendi işinin patronu olma imkanı var. Bakırcı daha çok üretime odaklı çalışır. Kendisinin ürettiği eşya haricinde başkasına ait bakır eşyayı ka laylamak istemez. Mutfaklarda bakır eşya kullanımı yoğun olduğu yıllarda kalaycı hep aranan kişi. Bakır eşya kulla nıldıkça kap üzerinde kalay, yıpranıp kaybolur. Bakır eşya mutlaka kalaylanmalı. Bu kullanıcılar için zahmetli bir iş. Kalaycının emek yoğun iş zorluğu, isli tencereden el ve yüze bulaşan karadan, hirpani giyiminden kolayca tanınır. Bakır ev eşyası kalaylatmak için getirenler, kalaycının kalayladığı kapta yemek pişirip yiyenler maalesef kalaycıyı hor görür.
Sarıveliler Lemos Köyünde ikinci Dünya Harbinden sonra bakırcı ustalarıyla birlikte kalaycılık mesleği de gelişir. Emek yoğun bir iş. Kalaycı mesleği büyük sermaye gerektirmez. En büyük sermayesi bilek gücü, alın teri. Bakırcı ustaları öncelikle hısım akrabaların çırak olarak yanına alır. Elinde altın bilezik vari bir mesleği olsun ister. Tez elden kalaycılığı öğrenen hısımlar kendi hesabına hizmet üretmeye başlar.
Bakır işine kalaycılıkla başlayıp bilahare bakır ustası olan Lemos’lu Mehmet Dağdelen, kardeşi İbrahim’i yanına kalaycı çırağı olarak alır. Uzun yıllar beraber Karaman, Mut, Silifke ve Anamur köylerinde kalaycılık yaparlar. İcra ettikleri kalaycılık mesleği, amelelikten daha kolay ve kazancı bereketli görülür. Bu durumu gözlemleyen Lemos’lu İsmail Özay, Ahmet Kökçam, Mehmet Doğan, Eyüp İlhan, Mustafa Demirel ve Mehmet Demir değişik dönemlerde kalaycılık yapar. Güçleri elverdiği sürece bu meslekten nafakaları temin ederler. Mehmet Doğan ve Eyüp İlhan, mesleği kalaycı ustası İsmail Özay ile Ahmet Kökçam’ın yanında çıraklık yaparlar.
Ülkemizde ekonomik gelişim ve kalkınma başlayınca gelişen sanayi önce bakır eşya kullanımı, buna paralel olarak kalaycılığın da sonunu getirir. Konut ve köylerde bakır eşya kullanımı azaldıkça kalaycıya olan ihtiyaç da yok olur. Mahalle ve köylerde kalaycı diye bağıran sesler duyulmaz. Kalaycı ocağında duman tütmez ve havaya yayılan nışadır kokusu hissedilmez. Bu yaşamın en büyük müsebbibi teknolojik gelişim. Artık kullan kullan at, yeniyi al ge tir devri. Beyaz eşyada görülen teknik servis anlayışı.
Teknolojiden geri durmamak ne kadar önemliyse, sağlığımızı düşünerek teknoloji akımına kapılmamakta aynı derecede önemli. En iyisi denge kurmak
Kalaycı ve bakırcı mesleğinde alın teri akıtan cümle kalaycı ve bakırcı la ra selam olsun. Cümlesini saygı, minnet ve rahmetle anıyorum,
Süleyman YILDIZ
(Lemos5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.