- 203 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Allahtan razı ol ama kendinden razı olma...Tevbeye sarıl...
Allahtan razı ol ama kendinden razı olma...Tevbeye sarıl...
Elhamdulillâh-i Alâ Külli hâl..Her hal için Rabbime şükürler olsun.Sudur eden esmadır...esmanın sudurundan şikayet cahillikir...çünkü esmanın suduru adalettir...hikmetlerle doludur...Kendinden razı olma...çünkü adaletin suduru sana ya ödül ya da ceza verdi...ceza gerektiren eylemlerinden hallerinden fikirlerinden duygularından tevbe etmemek şeytanlıktır...müşrikliktir ...
Evet...Allahın adaleti imtihan konularımızda gizlenir..değilse imtihan baskılanmış olur...Hürlük yok olur.geciktirilir adalet bu hikmetle...bunu anlayamayanlar çok...günümde...
Evet..."Elhamdulillâh-i alâ külli hâl..Her hal için Rabbime şükürler olsun..."de ama suçların için de tevbe et...
Evet...Köpek balığı denizdeki süpürgedir...dengesizlikten kurtarıyor denizi...dengesizlik de bozulma...Tahir sıfatına terstir.Zararlı yok olmalı...Allah et-Tahir ismiyle şerlileri dengeyi bozanları bozguncuları zalimleri kirlileri yok ediyor...esmanın sudurundan şikayet eksik bilgidendir ...şeytan da eksik bilgili...
Evet...Allaha adaletli diyoruz... ahireti olmasaydı zalim dememiz gerekirdi.Engelli doğan var.Sabret razı ol buna...cennet veriyor ama...bunu anlayamayanlar çok...günümde...
Engelli doğum ...ileriye gitmemizin engellenmesi savaşlarla ve akılsızlarla...aslında zulümdür kullarını ayrımdır...hikmet ve imtihan gereği geri kaldık...razı olalım ama o sebeblerden de kaçınalım bir delikten de iki kere ısırılmayalım...çünkü Allahtan razı olduğumuz zaman verilecek sevab ve ödül bu zulümü rahmete acımaya çevirecektir...bir kaybettiysek bin verilecek ve razı olunacağız...Allah peygamberine ve sünnetine uyanlara razı edinceye kadar verecektir...delilim ne mi...duha suresi...dünyada da razı edecek ahirette de asi olma Allaha ama günahına asi ol...
Evet...Hatibin, İbn-i Ömer (r.a.) rivayetinde Peygamberimiz (asm) Efendimiz: “Aksıran yahut geğiren kişi ‘elhamdülillahi alâ külli halin minelhâl’ derse, ondan en hafifi cüzzam olan yetmiş hastalık def edilir.” buyurmuşlardır...yani bir tek hastalığa asi olma bin hastalığı senden kaldırır Allah ve ahirettede razı eder kendinden razı olanı ama hastalığa ve sebeblerine razı olmak şeytani haldir eksiklerin takvasızların cahillerin halidir...Allah tevbe edenleri sever...hastalığından dolayı kendini affetme hemen tevbeye sarıl çünkü Allah d affetmez hastalananı...Hastalıktan dolayı Allaha küsülmez ama kendine küs... şikayet et kendinden razı olma kendinden kendinden razı ol demiyor bu hadis ama Allahın esmasıdır sudur eden esmaya şakilik asilik akılsızlık olur...eksik ilimlilik olur...kendinden rıza da eksik ilimliliktir...şeytan da eksik ilimliydi...tevbeden kaçtı...bunu anlayamayanlar çok...günümde...
Evet...takvalı ol...şeytan eksik ilimliydi ve eksik takvalıydı...Takva kalitedir.sahte para kıymetsiz..çünkü ruhu yok.Çok zekat verir niyeti Rıza değil.Zengin mü’min veren el.Tek niyette üstünlük...
Evet...İyi ki "Osmanlı yıkılmış...Osmanlıyı hakketmiyormuşuz...Şükürsüzden nimet alınır.Irkçı olduk...Ümmet olmanın yükü ağır geldi bize...de. Vah yıkıldı yıktın Allahım diye sitem etme...esmanın suduru güzelliktir çünkü...işte şimdi dün Osmanlıya destek olmayanlar birbirini yiyorlar...müslüman ülkeler de tesbihin etrafa saçılmış boncukları gibi öksüz...ve yıkan ülkeler de nükler tehlikesiyle huzursuzlar...dünya huzursuz Osmanlı yıkıldı yıkılalı...
Evet adam kabir azabını inkar ediyor...bağımsız mı oldun esmanın sudurundan... Dünyada azab var mezarda neden olmasın..ölüm yokluk mu...esma sudur eder azab veya ödül oluşur...Esmanın ürünü çünkü azab KAHHAR O...Kahrından bağımsızlık mümkün değil...Kahrı da hoş de ama kahrını hakketmen hoş değil tevbe et...bunu anlayamayanlar çok...günümde...
Evet..."Kısas haksa"İslam ülkelerini bir birine düşman eden İsraili bir birine düşürmek haktır.faizci sistem varsa İsrailliden çalmak hak...cizye zaten hak...çünkü niyetleri belli...kötü niyetli engellenmelidir...Allah razı olur...kötü niyetlinin ve kötünün kötülüğünün cezasından...razı edelim Allahı...Razı etmek için razı olalım...ama bu günahtan razı olmaktır sanma...günehtan ve kendinden hiç razı olma...şahid ol yarab" dedi veda hutbesinde peygamberimiz...görevini ekmel de yapsan kendinden razı olma...şeytanını öldürmüş de olsan kendinden razı olma ekmel olma yarışın bitmesin hiç...
Adam hep suriyelileri suçluyor...ama suriyeli savaştan kaçtı sanma...imha olmaktan kaçtı...medineye hicret te bir kaçıştı...Mekkeyi fethe vasıta oldu bu hicret kötü mü oldu hicret...her kaçış kötü mü...iyi niyetle yapılan kaçık da iyidir...Savaştan değil kaçıp güçlenmekten razı ol...Allahın böyle bir güçlenmeye imkan verişinden de razı ol...Allah şer gibi olan şeyleri hayra çevirir Allahtan zaten razı ol...suç suriyeden kaçışta değil sonucu iyiye bağlamamakta ara...suriyeliler ülkelerine ıslah için dönmeli...İsraile engel olmak için dönmeli...
Evet...Veren de o alan da o...verdiğinde şükret aldığında sabret...yani asiliği hiç seçme ama kendine asi ol...yani günaha asi ol tevbe et yani..."İnsan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenir. Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar. İşte bu insanın ölüp de tekrar hayata dönmesi gibidir. Zira hapşırma esnasında duran kalp tekrar çalışmayabilir. Cenâb-ı Hakk‘ın insana tekrar kalbin çalışması nimetini vermesi karşısında, "elhamdülillah"denir, Cenâb-ı Hakk‘a şükredilir..."
Evet...Hapşıran bir Müslümanın "elhamdülillah"demesi, orada bulunanların da hapşıran kişiye, "yerhamükellah / Allah sana rahmet etsin."diyerek mukabelede bulunması, hapşıran kişinin de tekrar, "yehdîkümullah / Allah (c.c.) bize ve size hidayet etsin."demesi, Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin sünnet-i seniyyesidir...(Buhari) her hastalık hapşırmadan farksız...her dert de her sıkıntı da sıkıntıyı veren de kaldıran da Allah kaldırdığında şükret verdiğinde sabret çünkü asilikten hep kaç ama sıkıntıya sebeb olan eyleme sakın şükretme tevbe etmeliydin der Kur’an acı ve sıkıntıları hoş görme der kahrı hoş değil ...sabır hoş...sabırla kazanca sebeb olduğu için kahrı hoş...değilse kahrı hoş sanma...tevbe hoş tevbeye sebeb oluşuyla bir bileşimde yer almasıyla kahrı hoş ...değilse kahrını hoş göreyim derken kafirliği seçmiş olursun...Hakkedene cehennem de hoş de...ama cehennemden kaçmak hoş... cehenneme koşmak da hoş sanma..der KUR’AN...Ham softalık cahillik kafir eder ...
Allahtan razı ol ama kendinden razı olma...Tevbeye sarıl...Şükür ve tevbe bileşimdir...birini diğerinden ayırmak küfre sebebtir...çok şartlarda...su faydalı bir bileşim ...ama iki elementten oluşur elementlerin ikisi de yanıcı...Kimyacı mantığı eksik olanlar cahil sofiler "Kahrın da hoş "diyerek kafir oluyorlar...hoş görmek ve tevbe yani zıttı bir bütündür...ayırma zıtları birbirinden ...bileşenleri ayırmak çok kere kafir edici...bunu anlayamayanlar çok...günümde...
Allahı kuluna şikayet etme...Nimetler yağıyor...suç sende tembelsin belki...afyonlusun belki...korkaksın belki...suçu Allahta değil kendinde ara..."Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, bitiremezsiniz." (Nahl/18)
Evet..."Kullarım içinde hakkıyla şükreden azdır" (Sebe/ 13) sabır da aslında şükürdür zıtlar birbiri tamamlar bileşimdir...gün geceyi tamamlar...aynı şey değil zıt ama bir bileşimdir...birinden değil ikisinden de razı ol...sabır da bir şükür...
Sahabe bile iki takım elbise sahibi olamadı...sabır cennette onlara bin elbise kazandırdı...şükür ve sabır yani rıza ödülsüz kalmıyor ki...Adl sıfatlı ve hakim sıfatlı Allah...asi olma...
İşte ayet...bunlar imtihan asi olma...Allah seni terk etmedi asi olma zulm de etmedi asi olma...imtihana asi olunmaz iyilik için bu acılar cenneti kazan diye...geldi neden anlamıyorsun...asi olma...
Allahtan razı olmak uğruna rıza makamı uğruna günaha tevbeyi terk etme...Allah senden razı olmaz..."Allah razı olsun" ile "Sen Allah’tan razı ol" farklı iki cümledir.İkisi arasında sebep-sonuç ilişkisi vardır. Kul Allah’tan razı olursa, Allah da kuldan razı olur. Yani Allah’ın emir ve yasaklarını gönül huzuru ile kabul eder, bu doğrultuda yaşarsa, Allah o kulundan razı olur.
"Beterin beteri var" Allahtan şikayet etme...
"Allah sabredeni sever." (Taberani) Allaha asiliği seçme kendine asi ol...hatta imtihandır "kara gündür gelir geçer gam yeme gönül" de...yani hikmete ram ol...Rıza makamı hikmete ram olanların halidir...tevbe gerektiri çok kere...
"Haline sabredeni çok severim." (İ.Gazali) çünkü haline şükret...İmtihan için verildi...kahrından da verilse tevbe et bir değil binkazandırır o tevbe...
"Sabır, Cennet hazinesidir." (İ.Gazali) sabırla imtihanı kazan asiliği değil sabrı seç ama günahına da tevbeni yap...rıza makamı üçlü bileşimden oluşur üç ayağı var...tevbe etmek hikmete ram oluş...ve şükür etmek...
"Sabır imanın yarısıdır." (Beyheki) inanan Allahın Rahmanlığına inanan asi olmaz...ilahlığına inana da...yokken yarattı der...
"Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır vardır." (Tirmizi) her isteğin olmamalı Hakim ismi engel koymalı...Hakimliğine inanan asiliği seçmez...ve cennet verecek sabredersem der...ama kendinden ve eylemindenhalinden fikrinden duygundan hikmetsizse razı olma...Bu Hikmetsizlikten razı olmak olur yani HAKİM sıfatıyla kavga olur esma ile kavga asiliktir...sabrın aslında asiliktir...sabır esmaya teslimiyettir şükür de iman da aynı şeylerdir...
Evet...İnsan arzusunun sonu yoktur
İnsan arzusunun sonu yoktur. Her istediğine kavuşmak ister. Her istenilene kavuşmak, muhakkak insana mutluluk getirmez. HAKİM sıfatına da tersdir bir çok isteğimiz...Her kes cumhur başkanı olamaz..her kes peygamber olamaz...görevlerin seçimi Allaha aittir... Onun için hakkımızda hayırlı olanı istemek gerekir.
Zenginlik çok iyi olmasına rağmen bazılarının felaketine sebep olmaktadır. Sırf parası için öldürülen var...güzelliği için öldürülen var...hikmete ram olmayan ancak Allaha asi olur...ama zenginlik istememek de asiliktir...öldürülmemek için zenginlik istemeyene asi denilmez ama...hikmetsizliktir asiliktir zenginlik istememek...günahtır yani zenginlik ve ekmellik istememek ekmelllik yarışı için yarattı bizi Allah yarış kaçkını olma...görev kaçkını olma...
Evet...denilmiş ki Kavmi, Musa aleyhisselama, (Allahü teâlâdan öğren, neden razı ise, onu yapalım) dedi. Vahiy geldi. Allahü teâlâ şöyle buyurdu.
"Kaza ve kaderime rıza gösterirseniz, sizden razı olurum. Benim rızam, sizin rızanıza bağlıdır. Benden razı olursanız, sizden razı olurum"
Allahtan razı olmak Kur’andan ve esmanın sudurundan razı olmaktır...fakirlikten hastalıktan razı olma...Hakim ve adl sıfatıyla kavgadır bu...Allahla kavgadır bu...Günümde ham sofiler bunu ayırt edemiyorlar...hastalık da verse razı olmak başka şey hastalıktan razı olmak hastalığı kutsallaştırmak ayrı şey...
Evet...Yaratığın, Yaradan’a itiraz etmesi, Onun işini beğenmemesi asla caiz olmaz. mesela
1- Biri, ya Rabbi beni niye dünyada yarattın da, göklerde, gezegenlerde yaratmadın diyemez.
2- Zenci, beni niye beyaz yaratmadın diyemez. Esmer, beni niye sarışın yaratmadın, sarışın, beni niye buğday tenli yaratmadın diyemez.
3- Çirkin, beni niye güzel yaratmadın, güzel de, beni niye daha güzel yaratmadın diyemez.
4- Cüce veya kısa kimse, beni niye uzun yaratmadın diyemez. Çok uzun biri de, beni niye normal yaratmadın diyemez.
5- Sakat doğan, beni niye sakat yarattın diyemez. (Kel, kör, sağır, dilsiz, felçli, çolak gibi)
6- Hasta doğan, beni niye hastalıklı yarattın diyemez. (Deli, geri zekalı, hiper aktif gibi)
7- Bir kimse, beni niye daha zeki, daha akıllı, daha kabiliyetli [yetenekli] yaratmadın diyemez.
8- Erkek, beni niye kadın yaratmadın, kadın da beni niye erkek yaratmadın diyemez. Bir insan, beni niye melek veya cin yaratmadın diyemez. Cin de beni niye insan yaratmadın diyemez.
9- Bir insan, beni niye bir hayvan, mesela aslan, köpek, eşek, yılan yaratmadın diyemez. Bir hayvan da beni niye insan yaratmadın diyemez. Yılan, beni niye ayaksız yarattın, beni niye bir aslan olarak yaratmadın diyemez.
10- Bir insan veya hayvan, beni niye, gül, lale gibi bir çiçek veya çam, kavak gibi bir ağaç olarak yaratmadın diyemez.
Evet... Hiç kimsenin yaratılışı için bir şey demeye hakkı yoktur.
Müslüman, hayrın ve şerrin de Allah tarafından yaratıldığını bilir. Birkaç örnek de buna verelim:
1- Fakir bir kimse, beni niye zenginleştirmiyorsun, zengin kimse de, beni niye daha çok zengin yapmıyorsun diyemez.
2- Bir memur, beni niye âmir yapmıyorsun, âmir de, beni niye müdür, genel müdür, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı yapmıyorsun diyemez.
3- Avukat, beni niye doktor yapmadın, doktor, beni niye tüccar yapmadın, köylü, beni niye şehirli yapmadın diyemez. Bir şoför, beni niye pilot ve kaptan yapmadın diyemez.
4- Bir kimse, beni niye evliya veya peygamber yapmadın diyemez.
Ne erkek, diğer erkeklerle eşit yaratılmıştır, ne de kadın, diğer kadınlarla eşit yaratılmıştır. Allahü teâlâ her canlıyı farklı yaratmış ve her birine bir vazife vermiştir. Herkes haline ve hakkına razı olmalı, razı olmayan büyük isyan içinde olur.
Belki bir insanın kadın veya erkek olarak yaratılması, onun hakkında daha iyidir. işt bir âyet meali:
"Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir." Bekara/ 216)
Evet...Musa aleyhisselam, (Ya Rabbi en çok buğzettiğin kimdir?) diye sual etti. Allahü teâlâ, (Bir kul, benden hayırlısını isteyip ben de ona hakkındaki hükmü gönderince ona rıza göstermeyendir) buyurdu...
Allahtan razı ol ama kendinden razı olma...Tevbeye sarıl...Kendini suçla hikmetsiz işlerinden dolayı tembelliğinden eksik ilimliliğinden tevbe et...kendini suçla Kur’ana ve esmaya kavgandan dolayı...Kur’ana ve esmaya kavgandan da razı olmak değil Allahtan razılık...Tevbe niye farz ...Razı olmayı günümde yanlış anlayanlar var razı olmanında doğrusu var yanlışı var sabrın da çirkini var güzeli var ilme sarıl sofilik ve takva ekmel ilimle mümkün ancak...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.