İLK AŞK /4

• 1 Mayıs 2022 Pazar 16:08:15

Hakkında kütüphaneler dolusu kitap yazılmış ama gene de ne olduğu anlaşılamamış olan şey neydi?

Cevap: Aşk’tı…

Ne olduğu bilinemeyeceği bilindiği halde, ne olduğu hakkında kütüphaneler dolusu kitap yazılacak olan şey sadece Aşk’tı.

Gece yatağına yatmadan defalarca Sinan’ın ona aldığı gülü kokladı Aysima.
Sonra mutfaktan aldığı vazonun içine biraz su doldurup içine bıraktı.Sonsuz saf bir aşkı simgeleyen o beyaz gülü.

Bütün gece Sinan’ı düşündü. Arkadaşı ile yolda giderken onun ile ilk karşılaştığı anı, sonra kitapçıda beğendiği bir kitabı almak üzere iken Sinan’ın eline dokunuşuyla oluşan o iç ürperti heyecanı,kalp çarpıntısını ve hiç bitmesini istemediği bu gece bir film şeridi gibi geçerken gözünün önünden yüzünde tatlı bir tebessüm ile uyuya kalmıstı Aysima.

Sabah telefonun çalmasıyla uyandı.Arayan Sinan’dı.

__’Günaydın küçük hanım.Ooo yoksa hala uyuyor muyuz sanırım biraz uykucuyuz ?"

__"Sinan sen misin sanada Günaydın.Saat kaç ki?"

"Saatler hep seni geçiyor..
İlla sen
Hep sen
Bundan sonra hep sen."

Hadi uykucu hadi oyalanmada kalk artık giyin itiraz istemiyorum. Kapının önünde seni bekliyorum seni.Hem seni sürpriz bir yere götüreceğim.Hem cok açım gittiğimiz yerde güzel bir kahvaltıda yaparız.

__"Nereye götüreceksin ki beni?"

__"Soru sorma sürpriz dedim ya."

__"Tamam .Peki Sinan.Dur bir elimi yüzümü yıkayayım sonra giyinip geliyorum hemen yanına."

__"Bekliyorum seni beklemenin en güzel hali..."

Aysima telefonu kapadıktan sonra apar topar kalkıp elini yüzünü bir guzel yıkadı. Dişlerini fırçaladı.Kalbinde daha önce yaşamadığı bu heyecan ile telaş içerisindeyken eli ayağı birbirine dolanıveriyordu.

Ne giyecekti?

Saçını nasıl toplamaliydı?

Ona çok yakışan kırmızı ruju mu surmeliydi?

Yok yok " sabah sabah" şimdi basit görünebilirdi o kırmızı ruj ile. En iyisi hafif bir kalem cekip bir parlatıcı ve biraz rimel sürmek en iyisi olacaktı.

Hemencecik üzerine mavi kot pantolonunu ve beyaz tişörtünü çekip birde üsürse diye şalını aldı yanına.

Aman Allahım bu nasıl bir kalp atışıydı
Şimdi onun yanında bu kalp atışıyla nasıl baş edecekti ya onun yanında kalbi durursa?

O böyle düşünürken telefon çaldı.

__"Hadi tatlı kız bekliyorum."

__"Tamam ayakkabımı giyiyorum/geldim."

"Güneşim ayım geldi
Gözüm kulağım geldi
O altın madeni geldi
Başımın sarhoslugu geldi
Gözümün nuru geldi
Bir dilegim olmuşsa
İşte o diledigim geldi."

__"Ay çok hoşsun Sinan bu güzel karşılama için teşekkür ederim."

__"Ne demek ben teşekkür ederim şiir gözlerinle böyle içime içime işlediğin için."

"Şiir gibi bakan kadınları
Şiirden anlayan adamlar sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..

Ya da, Şiir gibi bakan kadınlar
Şiirden anlayan adamları sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar."

Aysimanin kalbi öyle hızlı atıyorduki Sinan’ın o kalp atışlarını duymasından korkuyordu.Ama onun bu güzel jestleri ile kendini Sinan’ın yanağına bir küçük buse kondururken buldu kendini.

Muzipce gülümseyerek;

" Buda benim küçük hediyem olsun bu güzel karşılama ve şiir için "

Sinan kontağı çevirip marşa basarken ;

__Anlaşıldı yeni yeni şiir kitapları almam gerekecek sanırım daha fazla ödül için derken ikiside gülüstuler..

Aysima;

__Peki nereye gidiyoruz?

Yolun ucunun nereye varacağını düşünme, sen hiç yola çıkalım, yol zaten görünür.

Yaaa çok merak ettim şimdi ama ben hiç ipucuda mi yok?

__Gidince görürsün ☺️

Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra yemyeşil ağaçların olduğu bir köy evinin önünde durdular..

_Artık inebilirsin geldik.

Aysima aslında biraz tedirgin olmuştu.Sehirden epey uzaklaşmislardı.Sinan iyi birine benziyordu.Ama o bir kafe gibi bir yer bekliyordu.Burasi biraz tenhada bir köy eviydi.

__Kimin evi burası?diye sordu.

__Korkma kov aklındaki kötü düsünceleri yemiyecegim seni gel seni Bibimle tanıştırayım.

Sinan sanki icinide okuyordu..Bahçede dolaşan yetmiş yaşlarında teyze onları görünce;

__Hayırsız geldin mi sonunda ne zamandır uğramıyordun?

__Evet Bibi geldim sana bahsettiğim misafiimide getirdim..

__Hosgeldin kızım pek bi siskaymış Sinan bu. Yemek pek yemiyor galiba sen bunu bana getir ben onu ellerimle besler sişmanlatırım.

Şaka kızım korkma gel otur şöyle ben bu kerataniın halasıyım size köy kahvaltısı hazırladım..

__ Teyzecigim elinizi öpeyim..

__Berhudar ol ayyuzlum gel şöyle.
Sinan niye daha önce getirmedim bu kızı mi çok tatlıymış sevdim bunu..

__Bibi demiştim sana dimi aşık olunca annemden önce ilk elini opturmeye sana getiricem bulduğumda gönlünün sultanını diye

Aysima şaşkındı..Aşık olunca mı demişti Sinan?

İçi farklı bir mutluluk kapladı ayakları sanki yerden kesilmişti..

Aklın söz dinlemeyip midendeki kelebekler seni esir aldığında sebebli sebebsiz gülücüklerin ardın sıra geldiğinde anca anlarsın aşkı demişti ya annesi oda Sinan’a aşık mı olmuştu?

Senin gözlerinmi
öyle güzel bakıyordu?
yoksa aşkın büyüsünün
esaretimiydi
Bu İçimdeki soğuk ürperti?

Sen benim kalbimin
âskla mühürlü
en muhteşem en özel bir
mucizesin "Aşk mucizem"

Nevin Aktekin Gülfirat