- 279 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
KOPYA ÇEKMEYİ HAKEDENLER
Öğrencilik hayatımda kopya çekenlere gizli bir hayranlık duyardım!
İtiraf mı, imrenmek mi?
Ne derseniz, deyin!
Kopya çekmeyi hak eden sorular, hak eden hocalar vardı gerçekten...
Büyüklerimizin ve arkadaşlarımızın kopya muhabbetlerinden ve envai çeşit becerilerini dinlemekten büyük haz duyardım.
Orta okulda Tarım Dersine Ziraat Dairesinden (İlçe Tarım) bir ziraat mühendisi gelirdi. Yazılı yoklamada bitki ve hayvanların latince isimlerini sorardı. Kopya çekmeyi hak etmişti. Bu konuda yeteneksiz olsam da, ilk kopya denemem oldu.
Allah rahmet eylesin, Şeker Hoca’nın dersinden kopya çekmemek olmazdı... Çoğunluk kopya çektiği için nereye el atsa yakalar ve benim gözümden hiç bir şey kaçmaz, kül yutmam derdi. Kopya hazırlama zahmetine bile girmeden sıranın gözünde kitap açıp yazarlardı. Bir keresinde ben de denedim, "herkes kitapları yere atsın" diye sesi yükseldi Hoca’nın. Tabi sapır sapır döküldü kitaplar... Rahmetliden yüksek not almayı bir türlü beceremedim!
Kopya çektiğim sayılıdır. Kopya hazırladığım, hazırlarken öğrendiğim ve kullanmaya ihtiyaç duymadığım olmuştur. Bir çeşit çalışma ve öğrenme usulü diyelim!..
Lise 1. sınıfta Cebir ve Geometri dersine genç ve ciddi bir hoca gelirdi. Geometri dersinden ilk yazılı yoklama olduk. Hoca bir tomar kağıdı kürsüye koydu, tek tek bakarak bir tanesini üste çıkardı. Okul numaramı okuyarak kara tahtaya çağırdı. Sözlü yoklama! İki soru sordu, yaptım. Otur dedi. Kağıttan yazılı notlarını okumaya başladı: Sıra bana gelince manalı manalı bakarak 4 (10 üzerinden) dedi. Okul hayatımda aldığım ikinci kırık nottu... Sanırım kopya çektiğimi düşündü veya başka bir şey, bilmiyorum. Ondan sonra gözü hep üzerimdeydi, beni izlediğinin farkındaydım. İlerleyen zamanlarda yazılı esnasında arada gelir, başıma dikilir, bakar ve 5 sorudan 3.cüsünü yaparken kağıdımı alır, tam not verirdi. Hocanın güvenini kazanmıştım.
Kimyacımız da aynı şeyi yapardı. Lakin lise son sınıfın son günlerinde beklenmedik bir şekilde sözlüye kaldırıp, sakkaroz’ un formülünü sorunca; dersinde kopya çekilen hocalardan olmayı hak ettiğini düşündüm. Zira onu ezberden yazmak imkansız gibi bir şey; aramızda geçen nahoş bir hadiseden dolayı böyle davrandığı aşikardı.
Temel derslerden kopya çekmediğim gibi çekmeyi de düşünmedim; ihtiyacımda, becerim de yoktu zaten.
Hülasa, kopya çekmek ayrı bir zevk ve heyecandır öğrenci için. Bana cazip gelen tarafı ise, becerisi ve ballandıra ballandıra anlatılmasıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.