Sofrasına Oturamadığınız Kişi Sofranıza Oturmamalıdır Buna Müsaade Edilmemelidir
Belki de çok sert bir ölçü ya da ölçüttür bu ama genel anlamda doğru bir düsturdur. Sofradan kasıt muhataplılık konusudur. İlinti meselesidir.Yakınlılık uzaklılık hadisesidir.
...
Sofrasına oturabildiğiniz insan kendinizdendir sizdendir, az çok eşdeğirinizdir. Benzeşir örtüşür, ortak duygu ve düşünceler taşır ve aynı yaşam şartlarına sahipsinizdir.
...
Eğer sofranıza oturanın sofrasına oturamıyorsanız o size uzak olan kişidir. Sofranıza oturuyor ve sonrasında ilişkiyi sınırlandırıyorsa bu mesafe koyma adınadır. Tek taraflı bir ilişki şeklidir. Belirleyici olan karşıtınızdır. Size düşen ona uymak ve arkasından gitmektir. Tabi olmaktır. Her şeye seyirci ve sessiz kalmaktır. Kabul etmek, boyun eğmektir. Bir nevi şamar oğlanına dönmektir. Bir yanağınıza vurulduğunda öbür tarafı çevirmektir.
...
Bu gerek kişi, gerek aile ve toplum, gerekse devletler hukukunda böyledir. Eğer dik durmak ve onurunuzu korumaktan yanaysanız yakınlaşmanın tek tayin edicisi güçlü taraf olmamalıdır. Böyle bir ilişkinin sürdürülmesinin anlamı, size bir yararı yoktur.
...
Yazıyla ilgili eski bir dışişleri bakanının şu sözü uyar ve örtüşür niteliktedir. Yıllar önce Avrupa ülkemiz insanına vize koyduğunda; çözüm, aynı uygulamayı o ülke insanları için getirmek, vize koyana koymak gerekir demişti. Çok doğru bir sözdü açıkçası. Tam bir karşıtlılıktı. Alıcısı ve taraftarı çoktu ancak uygulayıcısı yoktu.. Kısasa kısastı.
Kemal GÜL
26.04.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.