- 995 Okunma
- 7 Yorum
- 7 Beğeni
23-24-25 Nisan Üç Gün
Yakın tarihimizde çok önemli üç gün.
23-24-25 Nisan..
-
Osmanlı Devleti savaşlarda yenile yenile, toprak kaybede kaybede Anadolu’ya kadar çekilmiş. 1. Dünya Savaşı’nda yenilmiş. Mondros Mütarekesi dayatılmış, ardından Sevr Antlaşması imzalanmış. Adana, Urfa, Antep, Antalya gibi pek çok şehrimiz işgal edilmiş. Konya bile. İstanbul, İngiliz, Fransız, Yunan işgalinde. Antlaşmaya göre "Güvenlik gerekçesiyle düşman istediği yeri işgal edebilir" maddesi var.
15 Mayıs 1919’da Yunanlılar İzmir’e asker çıkarıyor.
Biri var ki hiç karamsar değil.
“Geldikleri gibi giderler” diyor Mustafa Kemal.
Samsun’a çıkıyor. Karış karış Anadolu’yu dolaşıyor. Kongreler düzenliyor. Adeta milleti hazırlıyor. Bir altyapı oluşturuyor. Devlet adamlığı, işini bilmek bu olsa gerek. Samsun’dan direkt olarak Ankara’ya gelip “hadi düşmana karşı savaşalım” dese ne kadar etkili olurdu acaba?
Özünde demokrasiye inanç var.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor.
Halkın her açıdan katılımını sağlamak için her yerden temsilciler çağırılıyor. Ve ilk meclis 120 kişi ile toplanıyor. Zamanla 390 milletvekiline kadar çıkıyor. Bunlar 162 serbest meslek, 133 devlet memuru, 54 asker, 32 din adamı, 30 aşiret reisi, 7 teknik eleman, 16 sağlık görevlisi, 2 Reji görevlisi. Her kesimden insan. Her kesimin katılımı. Toplam 378 milletvekilinin 162’si bir veya birden fazla yabancı dil biliyor.
Atatürk bu kadar geniş kitle yerine 3-5 kişi ile mücadelesini başlatabilirdi! Peki ne kadar etkili olurdu..??!!
Sonrası malum; Kurtuluş Savaşı.
-
93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) denilen savaşta Osmanlı devleti Ruslara yeniliyor.
Batum, Kars, Ardahan, Artvin işgal ediliyor. Buralar tam 40 yıl, -KIRK YIL- düşman işgalinde kalıyor.
Gene 1. Dünya Savaşı’nda da yenilince Ruslar Erzincan’a kadar bölgeyi komple işgal ediyorlar.
Rusların bu işgalinden cesaret alan, Rusların ve İngilizlerin silahlandırması ve teşvikiyle Ermeniler Türklere karşı soykırıma başlıyorlar. Akla hayale gelmedik işkenceler ve katliamlar yaşanıyor. Neredeyse Anadolu’nun tamamında Ermeni terör örgütleri aleni katliamlar yapıyor.
Osmanlı Hükümeti 24 Nisan 1915’te akıllı bir karar alarak “I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusu ile karşı karşıya gelebilecek iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için Göç Kanunu” nu çıkarıyor.
Böylece Anadolu’daki bütün Ermeniler zorunlu göçe tabi tutuluyor. Ermeni elebaşlarından 250 kişi tutuklanıyor. Ermeniler bu 24 Nisan tarihini asla unutmuyorlar. Kendileri katliam yaptıkları halde “Soykırım Günü” diye yaygara koparıyorlar.
Amerikalı Louisville Üniversitesi tarih profesörü Prof. Justin A. McCarthy “Türkler Ermenileri değil, aksine Ermeniler Türkleri katletmiştir.” diyor. Gene aynı Prof. “1,5 milyon Ermeni’nin katledilmiş olması için o tarihteki Ermeni nüfusunun komple birkaç defa katledilmeleri gerekirdi” diyor. Yani o tarihteki bütün Ermeni nüfusu 1,5 milyon yok.
Bunun üzerine daha ne söylenilebilir ki!
Ama anlatamıyorsun.
-
18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı’nda İngiliz ve Fransız donanmaları ağır bir yenilgiye uğruyor.
Düşman deniz savaşları ile Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceğini anlayınca kara savaşı yapmaya karar veriyor. Yoğun hazırlık döneminden sonra 25 Nisan 1915 tarihinde kara savaşlarını başlatıyorlar.
Deniz harekâtıyla İstanbul’a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekâtıyla Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirildi. Bu plan çerçevesinde hazırlanan İngiliz ve Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası’nın güneyinde beş noktada karaya çıkarıldı.
İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası’nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu’nun kuzeyinde Suvla Koyu’na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapıldı. Ancak 9 Ağustos’ta Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabildi.
Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe-Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirerek bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. İngiliz ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Türk savunmasını aşamadı.
"Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum" diyebilen bir komutan ve onu dinleyen bir asker! Bunu herkes söyleyemez. Bu sözü de her asker dinlemez! Söyleyen ve dinleyen önemli..
Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etti.
Bölgede 9 Ocak 1916’da hiçbir düşman askeri kalmadı.
Suat Zobu
- ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN -
Ne mutlu Türküm diyene.
.
YORUMLAR
23 Nisan 1920...
Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Memleketin her tarafından birçok milletvekili gelmişti. Bu yeni meclise gelenlerin bir kısmı Ankara’da hiçbir şeyin olmadığını görünce ümitsizliğe düşmüşlerdi. Bahsedilen ne Yeşil ordu, ne hazine, ne yatacak otel, hiçbir şey yoktu. Sadece Mustafa Kemal vardı.
Bazılarına bu dava çürük gelmiş olacak ki memleketlerine dönmeye karar verdiler. Bunlar geri dönerlerse Meclis’te huzursuzluk olacağını anlayan Mustafa Kemal, kürsüye çıktı. O gün pek heyecanlıydı. Atatürk’ ün hayatında belki de böyle canlı bir tablo doğmamıştı.
Milletvekillerine şöyle seslendi;
“İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla Milli Meclise davet etmedim. Herkes kararında hürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. Ben bu kutsal davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz. Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağı’na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim.”
Böyle konuşunca herkesi bir heyecan dalgası sardı. Hiçbiri gözyaşlarını zaptedemiyordu.
Sizin de belirttiğiniz gibi "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum" diyebilen bir komutandı Atatürk.
Bu anlamlı günde muhteşem paylaşım için sağolun varolun üstâdım.
🇹🇷23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 102. yılı kutlu olsun.🇹🇷
Ne mutlu Türküm diyene.
Muhteşem!..Osmanlının adım adım eriyişi..Ortam ateş gibi..Ve ateş hattı bütün vatan sathı..Gazi Mustafa Kemal Atatürk ''geldikleri gibi giderler ''derken acı acı gülümsemişti.Ve daha sonra da''Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır..O satıh bütün varandır'' deyip komutayı eline almıştır.Adım adım mücadele..Adım adım zafer..Türk Atasıyla el ele..Gelir miydi sırtımız yere?..Analar cephede..çocuklar duada.Mehmetçik ateş hattında..Osmanlı kuşatılmış dört bir yandan..İşi zor..Ne günlerden geçirdi bu Millet..Yokluk içinde kurtuluş mücadelesi verdi Lideri .Başkomutanı ve silah arkadaşıyla birlikte..Baştan sona harika bir yazı.Kaleminiz daim olsun Üstad.Sağlıcakla..Saygıyla..
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
BU GÜNÜN KÜÇÜĞÜ YARININ BÜYÜĞÜ ÇOCUKLARIMIZ GELECEĞİMİZ..BU BAYRAM ATASINDAN ÇOCUKLARA ARMAĞAN.KUTLU OLSUN!...
Osmanlı'nın çöküşü,
Birinci dünya savaşı,
Çanakkale,
Ermeni katliamları,
Sözde ermeni soykırımı,
Cumhuriyetin ilanı,
TBMM'nin kuruluşu ve yapısı,
Kurtuluş savaşı,
Ermenilerin bugünkü konumu, ve Ulu Önder Atatürk'ün dehası...
Okullarda bunları anlatmak için 24 yarıyıl, onlarca kitap ve 12 yıl ders veriliyor. Veriliyordu. (artık verilmiyor) Şu yazıyı her insan bir kere okusa bu kadar zamana eşdeğer bilgi sahibi olurdu eminim. Hele ki bundan sonra.
Seçtiğin ve ustaca paylaştığın her bir yazı cevher değerinde abim. Günü geldiğinde, unutturulmaya çalışılan bu bilgiler, belki de bu sayfada yeniden hayat bulacaktır. Kim bilir...
Öncelikle bu savaşımın için, kendi adıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Yine muhteşem bir çalışma, yine abim.
Gönlüne gam kalemine taş değmesin.
En derin saygılarımla...
Alibaba tarafından 23.4.2022 21:45:54 zamanında düzenlenmiştir.
Üstün bir akıla sahip olan ATAMTÜRK gelişmiş teşkilatcılık bilinciyle ulusa egemenlik aşılamıştır. Her yiğidin harcı değildir teşkilatcılık ve sarsılmaz bir irade ister. Türk insanının geninde ve kanında olan özgürlük tutkusunu yeniden canlandırmıştır. Aziz ruhu önünde Atamın saygıyla diz vururum.
O dönemin ermeni döküntüleri bu gün İran Suriye, Afgan bölgesine konuçlanmişlardır. Dikkat ederseniz Azerbaycan Rus savaşında Azerbaycana yardımı engelleyenler, ruslara silah ve asker takviyesi yapanlarda O dönemin artıkları olan ermenilerdir....
Türk topraklarında hiç bir şey tesadüf değildir.
Ama hiç biri hedefine ulaşamayacak, her dönemde olduğu gibi ya denize yada dağlara gömüleceklerdir. Bu da o şerefsizlerin kaderi...
VAR OL TÜRK
YAŞASIN ULUSAL EGEMENLİK VE 23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI RUHU
YAŞASIN ATATÜRK EMANETİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONSUZLIĞU
YAŞASIN TÜRKCÜ TÜRKİYE
ESENLİKLER DİLERİM.