- 495 Okunma
- 2 Yorum
- 4 Beğeni
Sevda Yanığı Mektuplar
youtu.be/vfuOptIV27o
"Merhaba Sevdiğim"
Gidişinin ertesi gününden yazıyorum sana bu mektubu.
Yarı uykulu acılı gözlerle.
Hüzün sevmezsin sen biliyorum.
Sana söyleyemediğim seninde görüp dokunamadığın o kadar çok şey var ki,boğazımda düğüm düğüm olan.
Yutkunmaya çalıştıkça da kalbime nefes aldırmayan bir ok gibi batan,
Yarım /yamalı /tamamlanmamış susuşlara mecbur bıraktığın yerlerimden damlıyor sakat harfler.
Gece bir hayli uzun geçti.
Ay artık eskisi gibi parlamıyor yüzüme,
Karanlık bir perde çekildi sanki aydınlığıma,
Yıldızlar sönük.
Gökkubbemde asılı duran gülüşün yok artık.
Zamansız bir ayrılığın ağrısını taşıyor pencere önü sessizliğim.
Önce bir gök gürültüsü, her yer toz duman.
Belliki şehir bile gidişine ağlıyordu.
Gidişinin ayak izlerini silermi bu yağmurlar.
Sanmam..
Arkana bile bakmadan çekip gidişinin ayak izlerini yazdım kalbimin elveda yollarına.
Uzun uzun yağmur damlalarının cama vuruşunu izledim. Her bir damlasında sanki sevilmeyişimin hikayesi çarpıyordu suratıma.
Yağmur damlaları cama vurdukça, bende gözyaşlarımı akıtıyordum katre katre içime en derinime.
Kalbime iğnelenmiş bir suskunluğun ağrısını bıraktın bana.
Canım yanmıyor /Sol yanımda bir ülke yanıyor
Feryat figan cehennem gibi,
Sanki kıyametler kopuyor.
Nereye gideceğini bilemeyen bir mülteciyim şimdi.
Ahhh dedim..
"Keşke birazcık kalbinin sesiyle duymuş /anlamış olsaydın beni.
Sana olan sabrımı /sevgimi birazcıkta olsa varlığımın değerini, gözlerine yazdığım aşk hikayesini orasının benim yuvam olduğunu,
Sen gidince kapı dışında kalacağımı,"
Bilebilseydim dedim,
Sessizce.
Belkide kapıyı küt gibi kapatıp gitmen bu kadar da kolay olmazdı.
Biz çok severken nasıl bu hale geldik.?
Diye binbir soruyla gecenin karanlığında cebelleşirken,
" Belkide biz birbirini anlamayan iki insandık,
Kalbimizin kıpırtısını aşk sandık".
Sözcükleri döküldü ağlak sesimle.
Yağmur eşliğinde bir şarkı besteler gibiydi sesime yansıyan ağıdım.
Yüreğime /Aklıma her düştüğünde bir mektup yazacağım sana.
Sana ulaştırmaya cesaret edemeyeceğim cansız satırlarımı,
Belki bir gün hisseder de, reva gördüğün bu ayrık otlarını kalbimin bahçesinden temizlemeye gelirsin umuduyla,
Bekleyeceğim seni.
Hem yazdıklarım da.
Fatma Berber
Hemde okuduklarımda..
Sana ulaşamadığım her an Rabbime emanet ettim seni.
Hoşçakal Şimdilik..
YORUMLAR
Açıkçası bir ayrılık konulu mektup yazılsa tarafsızca böylesi bir metnin üzerine çıkılacağını nesnel olarak hiç de zannetmiyorum.
O kadar içten kaleme almışsın ki insan olan herkesin etkilenmemesi imkansız.
Sanki nerden ilham aldığını kestiremiyorum ama ruhunun derinliklerinden akan bu metni beğenmemek imkansız.
Çünkü böyle mektuplar hayatımızda artık rutin bir hal aldı.
Terk edip gidenler bir tarafta terk edilip kalanlar ayrı bir tarafta.
Ama açıkça üzülmedim değil metinde geçen seven kalbin böylesi tutku dolu aşkına.
Çünkü siz ne kadar severseniz o kadar terk edilmeye mahkumsunuzdur .
Fazla konuşmaya gerek yok kelimeler kifayetsiz kalıyor böylesi bir mektubu okuyunca.
O açıdan yüreğine sağlık. Tebrik ederim böylesi hoş bir yazıyı bize okutma şansı verdiğin için şair.
Esenlikler dilerim...
Fatma Yiğit Berber
Yaşanmışlığın yarasından damlayan satırlar ve şiirin içindeki duygular.
Malesef sevgide adalet yok.
Kim en çok ve doğru seviyorsa kaybeden ve ağır yükler altında ezilen taraf o taraf oluyor.
Bizede böyle acısını satırlara kusmak düşüyor.
Yoksa ruhumuz çürür.
Çok teşekkür ederim.
Selam ve Saygılarımla Yılmaz bey