- 254 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DEİZM
DEİZM
Bir gün dükkanımda oturuyorum. İlahiyat fakültesinde okuyan bir kız çocuğu geldi. Fotokopi çektik. Ortalıkta konuşulan deizm ile ilgili birkaç soru sordum. Ne acı ki ilahiyatlarda çok tartışılan ve rağbet gören bir şey diye cevap verdi. Yıkıldım kaldım desem yeridir. Biz kime güveniyoruz onlar neler tartışıyor. Çok yazık ki hem de ne yazık.
Eğer bu konu ilahiyat fakültelerinde tartışılıyorsa diğer eğitim kurumlarında ne olmaz ki. Acı acı gülümsedim kızımın anlattıklarını göz yaşları içinde dinledim. Gençliğimizi çalan fetö belasından kurtardık şimdide deizm’e mi kaptırıyoruz acaba diye düşündüm.
Çok acil aklı selim akademisyenlere, dini kimlik taşıyan bilim adamlarına, dini oteritelere daha Türkçesi devlete büyük işler düşüyor. Toplum dini eğitimden geçmemişse kolayca her yöne kayabiliyor. Orta öğrenimi bari bu tür tehlikelerden ayıklayalım ve koruyalım. Deizm nedir ne değildir şöyle bir irdeleyelim: Allah(Tanrı)neden tanrı diye böyle bir not düştüğümü yer yer anlatacağım. Tanrı kelimesini kim kullanıyor ona dikkat çekmek istiyorum. Yahudiler, hırıstiyanlar, uyuduruk izimlerin hepsi, ataistler, oysa Müslüman kesim pek kullanmaz. Allah ismini kullanırız. Tanrı deyince akla put gelir, buda, hermes veya yunan tanrı ve tanrıçaları gibi güç ve anlam yüklenmiş cansız ve gücü olmayan basit varlıklardır. Deizminde karşılığı tamda bunu izah ediyor galiba. Ne diyorlar tanrıya inanıyorum ama tanrı şimdiki zamana karışmaz, kişisel değildir. Aynı zamanda asla vahiy aracılığıyla bir din oluşturmamış ya da insanlığa hitap etmemiştir derler.
Burada bizim kusurumuz var galiba din adına yapılan yanlışların bu oluşuma katkısı oldukça fazla din adına yaptıkları yanlışlar yada zulümler yüzünden, etkiye tepki olarak güçlenmiştir. Bugün toplumumuzda da bunun örneklerini görüyoruz. Böyle bir düşüncem varken : Dış mihrakların bizi bölmek bölüştürmek maksadıyla oluşturdukları, İslam’ın en güçlü savunuculuğunu yapan Türkiye’yi zayıf düşürmek düşüncesiyle oluşturulmuş sapıkça bir düşünce olduğunu da görür gibiyim.
Eğitim tarif edilirken: ‘’(Çocuğun üzerinde istendik davranışların görülmesidir)’’ diye çarpıtıcı bir ifade vardır. Bununla beraber gelinen noktada konuyu tartışan ve şikâyetçi olan biz eğitimcilerin hiç mi payı yoktur? sorusuyla özeleştiri yapmak gerekmiyor mu? Evet böyle bir musibetle karşı karşıyayız. Bütün dinleri reddeden bir anlayış akıl yoluyla dinsel bilgiye nasıl ulaşır anlamak mümkün değil.
Bence cüce akıl ilahi güç ve inanışı kavramadığından top yekün inkara gidip bütün görevlerinden sıyrıldığını zannediyor. Başka bir şey değil. İlâhî ilan edilen dinlerin reddinden dolayı peygamberler, kutsal kitaplar, sevap, günâh, ibâdet, dua, vahiy, melek, cin, şeytan, cennet, cehennem, ahiret ve kader gibi kavramların hayatımızda yeri yok diyenler başları sıkıştığında ilk sığındıkları yerde bu inanç düsturları oluyor.
Böyle bir bela var mı? Evet bilinçli olarak İslam ülkelerine sokulmuş böl parçala yut mantığının bir ürünü olarak gençlerin ağzına çürümüş sakız gibi vermişler onlarda iştahla çiğniyor. Bilerek ya da bilmeyerek, bilinçli ya da bilinçsiz; iyi niyetlisinin de kötü niyetlisinin de az ya da çok bu çorbada tuzu var.
Kimisi bilimsellik adına, kimisi akılcılık veya aklileştirme adına, kimisi de şöhret ve daha çok konuşulma adına, kimisi de -sözüm ona- dini kurtarma adına, kimisi de bilerek ihanetin bir parçası olarak mevcut duruma katkısı vardır.
Toplumu yetiştiren değerler kaybolunca doğan boşluğu işte çürümüş olan ipe sapa gelmeyen fikirler doldurmaya başladı. Geçmişten bu kuşağa aktarılan dini değerler, kültürel değerler ve bunların getirdiği toplumsal düzen sosyal hayat güzelliğini heder ettik. Şahsi ihtiraslar elde etmeye çalıştık.
Güzel şeylerin bir bir elden çıktığnı gören bir bilge kişi’’(Gam odur ki gele dünya gide din, gam o değildir ki gide dünya gele din)’’demiş. Evet beyler din bütünlüğünü bozup tek tanrı deyip kendini de onun yerine koyan bir zihniyetin getirebileceği hiçbir şey yok. Kitabı inkar et, Peygamberi inkar et, Bütün dini değerleri yok say cüce aklını tanrı ilan et ve Müslüman pazarında salyangoz sat, yok öyle yağma. Buna bir dur deme zamanı geldi geçiyor bile.
Dinî literatür ve ilmihallerden de uzaklaştırılan, mealden de namaz ve oruç gibi dinî vecibelerini öğrenemeyen gençlik, çareyi ya boş vermede veya her şeyi aklıyla çözmede bulacaktır. Bu genç deist olmasın da ne olsun?!.
Deizm’in kur’an’dan herkes ama herkes istediğini öğrenebilir, anlayabilir, sloganıdır. Çünkü Kur’an anlaşılmak için gönderilmiştir. Din hiç kimsenin tekelinde değildir. Böylece bütün gençlik ilmihal dediğimiz günlük dinî bilgileri öğreneceği kaynaklardan uzaklaştırılıyor ve sonuçta herkes kendine göre bir din anlayışı oluşturuyor; netice itibariyle binlerce din ortaya çıkıyor çünkü aklını merkeze alarak oluşturduğu dinin otoritesi kişinin kendisi oluyor.
Halbuki kuranın zahir anlamının yanında birde batın anlamı var. Birde batne anlamı var. Bir de hiç kimsenin anlam veremediği elif lam mim gibi sadece allahın indinde bilinen bir anlamı var. Oysa sen cüce aklınla daha kendini bile tanımamışken 18 alemin yaratıcısını tenkide kalkıyorsun bu ne cüret bu ne cehalet. Ağzınızdan salyanız, paçanızdan …….da akıyor.
Eeee kuran’ı devre dışı bırak hadisi devre dışı bırak mezhep hiç tanıma aklın var ona güven de. Aklın neyi nereye kadar bilebilir ki. Külli aklın yanında senin cüzi aklın ne işe yarar. Deizm denen zırva cüce akıldan ibaret küstah ve saçma bir garip söylemden öte geçmiyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.