...SEN...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yine sen dedim. Aslında bilmediğin birşey var. Henüz sen olabilecek biri yok karşımda. Yani sen’imi bulamadım. Ben gibi, benim gibi olanını bulamadım. Aynı göğe baktığım, aynı müzikle coştuğum bir sen bekledim bekledim de erişemedim.
Hayaller kurarken, öyle bir sen vardı ki gözlerime bakan; hayallerim kamaşırdı. Düşlerimin peşine düşerken de hep bir sen takılırdı eteklerime; dur beni de al diyen. Aynı denizin suları yıkardı ümitlerimizi. Sen olurdun hep yanımda; sarılmış, bırakmayan ellerimi. Aynı ateşle kavrulurdu günlerimiz. Aynı korku sarardı içimizi. Hatta korkuyla bile birbirimizi bulurduk. Kurtulmak istediklerimiz kahkahalarımızda erirdi.
Hala gelmedin ama sen. Hala sadece hayallerimin kahramanısın. Sadece düşlerimde bana muhtaçsın. Hala sabahlarını benim süslememden haz duyacak bir sen yok sabahlarımda. Ve artık olmayışının gerçeğisin.
Birşeyler yarım. Ben yarımım. Sesim ezgisiz. Çünkü dinleyen bir sen yok. Beni tamamlayan bir sen yok. Söylediğim şarkıları bilipte bana eşlik eden, aynı fıkraya gülen, yorulmadan konuşmalarıma katlanan, yan odadayken bile beni özleyen, her gidişinde ya da gidişlerimde dönmememden, dönememekten korkan bir sen hala yok.
Saatlerce yanımda olmaktan sıkılmayan bir senim olmalıydı. Her bakışında ayrı tatlar saklayan sen bakmalıydın yüreğimden. Böyle yarım, böyle sancılı olmamalıydım günde, gecede. Hele şu yalnızlık denilen illet ayaklarıma, ellerime pranga olmamalıydı.
Eğer bir gün "seni seviyorum" diye yazarsa bu ellerim ve de bu yazının sonu neşe naraları atarsa; beni tamamlayan sen’imi buldum demektir. Arzuladığım, istediğim, yarımlığıma çare olan senimi buldum demektir.
Beklemedeyim.
ASLI DEMİREL...
YORUMLAR
öncelikle tüm yorum yazan arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ederim...
size ayrıca teşekkür etmek istiyorum sayın nerio...çünkü eleştirel yorumlar beni ayrı bir mutlu ediyor ama sanırım beni yanlış anladınız...ben ruh yarımlığından bahsettiğimi sanmıyorum ama...sanırım öyle algılandı...kısaca yalnızlıktan bahsetmiştim...hem de her yer insan kaynerken yalnızlıktan...paylaşmaktan...hele ki herkes ikiz doğardı demişsiniz malesef ikizler bile aynı şeylerden hoşlanmayabiliyor...sanırım hiç kimse sevdiği kişiyle farklı şeylerden hoşlanalım diye birlikte olmaz...ortak bir hayat hayal ederken hep aynı düşleri paylaşırlar...aynı filme gülmeyi ya da aynı filmde ağlamayı...şarkıların ezgilerinden haz almayı planlarlar...ya da bana göre her insan hayatında olacak kişiyle mutlu olmayı hayal ederken onunla aynı şeyleri yaptığını ve aynı hazları aldığını düşünerek mutluluk hayalleri kurar...benim düşüncem bu ve bunu anlatmaya çalıştım...belki ben dedim ve ya sen dedim bu yazıda ama geneleydi sözlerim...artı kendi adıma söylemem gerekirse ruhum öyle dolu dolu ki bu doluluğu biriyle paylaştıkça hayat daha güzel oluyor...yarım değil bakıcıya ihtiyaç duyan bir ruh yok belki de bakıcılık yapabilecek durumdadır...hıı birde farklılıklar olmalı tabi ama işkence olmamalı bu farklılıklar...öyle sevmeli ki çiftler birbirlerini bu farklılıklara bile zevkle isteyerek ayak uydurmalı...bilmem analtamak istediklerimi anlata bildim mi??? demek ki çok da anlaşılır yazmamışım yazıyı...açıklama fırsatı verdiniz sağolun...
teşekkürler herkese her şiir gönüllü dostuma...sevgilerimle...
Bence önce tam olun sonra arayın... Kimse yarım bir ruha bakıcılık yapmak istemez.. İnanın iyi niyetli bir tavsiyedir bu... O zaman istediğiniz gib yada istediğiniz gibi olacak birini beklemenşn ne kadar boş ve gereksiz olacağını göreceksiniz...
Farklılıkların ve aykırılıkların tadını çıkarın derim ben:)
Sizin dediğiniz gibi olsa her insan ikiziyle doğardı:)..
saygı ve sevgiyle...