- 408 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
Varlık Tuzağı
Bir yaş yaprak gibidir çocukluk;hangi rüzgar çıksa sorun olmaz.Çünkü dalın yaprağı tuttuğu gibi annen de sımsıkı tutunur sana,bütün tehlikelere karşı korur seni.
Hiç çalışmadan en büyük karı elde edersin.Hiç düşünmezsin aklımı mı seçeyim,kalbi mi?Yarın ne yapacağım diye düşünmezsin, bunları senin yerine yapan birileri vardı.
Aslında bu bütün canlılarda vardı.Ne kadar küçük ve güçsüzsen o derece bir koruyucun olur.Bir civcivin güçsüzlüğü, annesini tavuğa saldırtır,bir kuşun zayıflığı,annesinin yiyeceği kursağında tutup ona yedirmesine sebep olur."Yani aciz olduğun kadar vardır gücün"
Büyüdükçe değişir herşey,sorumluluk alırız artık.Doğruyu, yanlışı,kendimiz bulmaya, seçmeye başlarız.Güç kazandıkça değişir işler."Gücümüz,yorgunluk sebebimiz olur".Çocukken sadece hislerimizle yaptıklarımızı artık akıl suzgecinden geçirmemiz gerekir .Yaptığımız herseyin bir bedeli olduğunu anlarız.Kısacası irade sahibi oluruz.Aklı ve içindeki düşünceleri taşımak zor gelir.Bizi yıpratan seçimlerimiz olmaz, hangisini seçeceğini bilmemek,o ikilemde kalmak bizi yorar.Mevlana Mesnevi’de bu durumu şu sözlerle çok güzel anlatmış:
"Bütün âlem kendi ihtiyarından,kendi varlığından sarhoşluk alemine kaçmaktadır.Bu suretle herkes,şarap, çalgı gibi şeylerle düşer de kendi aklından bir an olsun kurtulmaya çalışır.Herkes bilir ki bu varlık tuzaktır.İnsanin kendi ihtiyarıyla birşey düşünmesi,anmadi cehennemdir adetâ.Onun için herkes varlığından,kendiliğinden geçme alemine,yahut sarhoşluğa kacar,veyahut da bir işe koyulup kendini unutur."