- 345 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sevginin aşamaları
okudum
bahar bulutu gibi dolu dolusunuz
bazen elekten elenircesise inceden yağmur
bazen gümbür gümbür gök gürültülü yağış ve
yine kelİme bolluğu benzetme yani yarım da olsa imgelem
hazinesini düşündüm de bunca dertlendiren içini döktüren
ne ola ki dedim içimden
aşk desem beşeri aşka kepkiler görüyor sezinliyorum
ilahi aşk desem beşeri aşkı olmayanın ilahi aşkı satıhtır
gönül önce beşeri aşkla haşlanmalı olgunlaşıp ilahi aşk
potasında pişip erime aşamasına anca gelir gelebilirse
’ben erdim eriştim peygamberim’ deyip sapıtmasa
bu düşünce, bilgelerden edindiğim kültür birikimidir.
kanıtını VE inanırlığını birazcık açacak olursak :
bebekken annemizi ilgisine göre babamızı
çocukluk yaşlarında arkadaşlarımızı çevremizi
bluğ denen yaşlarda karşı cinse arzu duymaya başlar
birini severiz hem nasıl bir sevgi ne ana baba ne diğerleri
uğruna ölünürcesine bir sevgi bir tutkubazen hüsran hüzün
bazen mutuluk derken bakarsın hayat rüzgarı her birinizi
ayrı iklimler atmıştır ama ölünceğe dek unutulmayan
anımsandıkça bıraktğı ize göre mutlu eden ya da tepkiyle
yergiyle dile gelir küllenmiş sandığı kıvılcım
işte bu iç dökümlerle HÜZÜNLERLE pişildikten
sonra olgunluk aşamasına yani eskilerin değimiğle
AŞK-I CEMAL AŞK-I KEMALE DÖNÜŞÜR
(YANİ NUR-U CEMAL NUR-U VAHİTLE NURLANIR
NUR-U CEMAL NUR-U VAHİD’İN YANSIMASIDIR DERLER
VAHDED’İ VÜCUTÇULAR)
KEMALE EREN GÖNÜL KAVRAYIŞ VE YETİM YETERLİĞİNCE
KABUĞUNA ÇEKİLİP BİR NEVİ ÇİLELİ YAŞAM SÜRECİNDEDİR
DEDİKODU KİN NEFRET DEĞİL TÜM İKLİMLERDE ÇİÇEK AÇACAK SEVGİ
POLENLERİ AŞILAMAK YANİ, MEVLANA HZ. YUNUS CAN HACC-I BEKTAŞ
HACI BAYRAM-I VELİ’LERİN TÜM İNSANLIĞI KUCAKLAYAN AYNI GÖZLE
GÖREN BEŞERİ HIRS VE NEFSİNİ ÖLDÜRME ÇİLESİ OLAN UZUN YOL ÇİLESİ
SANILDIĞI GİBİ KOLAY OLSAYDI ELİNE KALEM ALMIŞ OLAN HERKES OLURDU
SONRA BİLİME İLİME TEKNİĞE KARŞI DEĞİL TERSİNE ÖVGÜYLE GÖRMELERİ DE
ÖLÜMSÜZLÜKLERİNİN EN ÖNEMLİ VE ÜSTÜNLÜKLERİ HER ÇAĞIN YAŞAMIŞLARI
ÇAĞDAŞ OLMALARINI SIRRININ DA BURDA SAKLI OLDUĞU GERÇEĞİ DE
UNUTULMAMALI
VE
İLK AŞK DENEN HARLI BEŞERİ AŞK AŞAMINDAKİ HIRÇINLIK YERİNİ SAKİNLİK ALMIŞTIR
KİŞİ TÜM BUNLARI BU AŞAMASLARI FARKINDA OLMADAN YAŞAMIŞ OLUR
BU DA YARADILIŞIN DÜZENİDİR KOTLAMASIDIR BLUĞ YAŞLARINDAN AŞK-I CEMAL
BEŞERİ AŞK ÇAĞINDA NESLİMİZİN DEVAMINA VESİLE OLACAK GİBİ KOTLANMIŞTIR
İN CİN CANLININ HER TÜRÜ AKSİ HALDE EN ÇOK YÜZ SENE İÇİNDE TÜR SOY TÜKENİRDİ
YAZINIZA GELİNCE: SİZ BEŞERİ AŞK DÖNEMi SÜRECİNİ BİRAZ KIRGIN YAŞAMAKTASINIZ
TEPKİLİSİNİZLE İÇİNİZİ DÖKMEKTESİNİZ İLAHİ AŞK LİMANINA SIĞINMA ARZUSUNDASINIZ
AMA BEŞERİ AŞKI, CEMALİ AŞKI DA UNUTAMIYORSUNUZ ÇÜNKÜ HAKLI OLARAK
YAŞAMAKTA OLDUĞUNUZ SÜRECİN BİR GEREĞİ BİR SONUNCU OLARAK
YARIM KALAN O SEVGİDEN DE HALA BEKLENTİNİZ HESPLARINZ VAR
DİYE DÜŞÜNÜYORUM BEN YAZINIZDAN EDİNDİĞİM İZLENİM KADARIYLA
LÜTFEN :
BUNU SADECE EĞLENCELİK ÇEREZLİK BİR YORUM OLARAK DÜŞÜNÜN
ZATEN ÖYLEDİR RORUMUM. ESİN ESEN VE SEVGİYLE KALINIZ
SN. HAMFENDİ
14. 04. 2022 / ANKARA
M U S T A F A
YORUMLAR
Bu yorumunuza istinaden yazdığım son şiirim...
HAYAL Mİ GERÇEK Mİ?
Maviden misinası gecenin:
Öğretiler yüklü her hecesi şiirin
Bir dünyam var ki özdeşleştiğim duyguların
Reçinesi
Üstüme döktüğüm reçel tadında
Ellediğim sözcükler
Eveleyip gevelemeden yaşamayı özlediğim
Devasa bir kehanettir
Aklımın yitik ritminde saklı tutulası düşlerden
Düşen payıma
Aşkın asildir o tek hecesi
Yana yakıla sevdiğim kadar
İçimde saklı gizin
Alı al moru mor hikmeti
Renklerim coşkulu
Rakımı bu aşkın ulaşılası mı sahiden de?
Sahici bir özlem benimki ama kendime
Deştiğim sözcükler
Gönlün tortusuna bandığım kar taneleri
Ben Nisan’ım, sevgili
Nakşeden yeni günün güncesi
Gücüme gidiyor sessizliğin
En çok da gün yitince
Saklandığım ardına demir parmaklıkların
Göğüs kafesimde çalan bando takımı
Bense kuş gibi şakıdığım;
Ah, en çok sektiğim içine saklandığım kafeste
Gürül gürül duygularım
Hayal mi gerçek mi bu aşk benim dahi bilmediğim
Kuytularında şehrin
Demir aldığım bir liman
İklimi yüreğin bazen tevazu yüklü
İtibar ettiğim her insan her yürekte saklı bir kütle
Bombalar yağdırdığım içimdeki ölü şehre
Kopup da geldiğim dün gibi
Dünden kaçan bir yara benimki
Anda saklı varlığım hiçliğe methiyeler dizdiğim
Semazen gönlüm
Şatafatlı yalnızlığım
Sarkıtları ömrün
Bazense kapı duvar asla varamadığım
Aşikârdır yürek
Aşina olduğum gün ve gece bense tek tüfek
Yaşamanın verdiği huzur ve hüzün
Yaşattığım o hayal gücü ki
İmgelerdir tek tek sektiğim
İmha ettiğim zulüm ve riya
Gerçek olandır içimdeki çocuğun varlığı
Horoz şekeri elimde dün gibi
Bu günse savurduğum gözyaşı tüy gibi
Hafiftir vicdanım
Katık ettiğim sevgi ve matemi
Dikerken kalem denen iğneyle.
Makasladığım bir pencere
Maskarası olmuş insanların o zafiyet
Hani, hani, sevginin nakşı
Ne varsa dünde saklı
Na’şı mı yüreğin?
Kozamda saklandığım belki de bir rivayet
Tek kozum sevgi ve şiir
Dümtek dümtek çalan bir şarkı
Kayrasında notaların istiflediğim yalnızlığı
Serdiğim şu boş sayfa
Boş veremediğim kadar başa aldığım bir sanrı
Gerçek olur ümidiyle sığındığım sessizliğe
Küfe dolusu sözcük ve imge ne ki?
Boca ettiğim geceye
Bol gelen bir mintan adeta şiir
Savsakladığım mutluluğu çağırma ümidiyle
Sesim duyulur belki
Ses etmeden yaşayıp yazdığımdır tek doğru…
GÜLÜM ÇAMLISOY
Ertürk Mustafa
En çok da gün yitince
Saklandığım ardına demir parmaklıkların
Göğüs kafesimde çalan bando takımı
Bense kuş gibi şakıdığım;
Ah, en çok sektiğim içine saklandığım kafeste
Gürül gürül duygularım
Hayal mi gerçek mi bu aşk benim dahi bilmediğim
...................................
iyi hsaşlandım
çok yaşlandım
çöktüm 15. 04. 2022
Yüreğiniz dert görmesin değerli hocam.
Bana yaptığınız yorumun ışığında bir yazı kaleme aldım hatta bir de şiir.
Ben bile bilmiyorum inanın ki hayal gücümün gerçeklerle yolunun kesiştiği ve işte yazmanın bir rahmet olduğu nasıl da aşikar bu bağlamda teşekkür ederim.
Sonsuz selam ve saygımla