- 274 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YARADILIŞ FITRATI İNSAN VE HAYVANLAR
YARADILIŞ FITRATI İNSAN VE HAYVANLAR
Yeryüzü yaratılıp bütün mahlûkat insanoğlu için hazırlanmışken insan, bütün mahlûkatın en üstünü olma özelliğinin vermiş olduğu ego ile düzeni kendi yönetme derdine düşmüş ve müdahalede bulunmuştur. Bu müdahale sonucunda da başına gelmedik felaket kalmamıştır.
Her canlının kendi sistematiği içinde bir özelliğe sahip olduğunu bilim insanları da açıklamıştır. Ezelde bu sistemin varlığı ve müdahale edilmemesi gerekliliği Kur’an-ı Kerim’de bildirilmiş, fakat insan, bu uyarıya da pek kulak asmamıştır.
Bitkiler ve hayvanlar canlıdırlar fakat onlarda aklını kullanma özelliği yoktur. Ancak insan yüce Yaratıcı tarafından; “Aklını kullananlar için… , hiç düşünmez misiniz? Düşünenler için…” ifadeleriyle aklını kullanması ve düşünmesi gerektiği konusunda uyarılmıştır. Bitkiler toprağa bağımlı olarak Allah’ın emri doğrultusunda en doğru, sağlıklı ve verimli bir şekilde yetişiyor, özellikle insan ve diğer canlıların devamlılığını sağlıyorken insan bunların genetiği ile oynamaktan çekinmemiştir. Hayvanlar ise kendi fıtratları doğrultusunda hayatlarını devam ettirirken insan bu türlerden değişik şekillerde yararlanma yolunu keşfetmiş; bir kısmının etinden, bir kısmının gücünden, bir kısmının da hem etinden, sütünden hem de gücünden yararlanma yollarını geliştirmiştir. İnsan, bunu yaparken de aşırıya kaçmış olmalı ki yüce Yaratıcı insanı, hayvanlara eziyet edilmemesi, şefkatle yaklaşılması konusunda da uyarmıştır.
Biz insanlar nedense her şeyin ayarını kaçırmada çok mahiriz! Sevgide de nefrette de ayarımız yok… Bir kısım insanların son zamanlardaki özellikle hayvanlara karşı tutumları, ne hayvanların ne de insanların yaradılış gayelerine uygundur. Hayvanları doğal ortamlarından uzaklaştırıp insanoğlunun yaşadığı ortamlarda yaşamaya zorlamak ne kadar doğrudur? Allah(c.c) onları doğal ortamlara uygun yaratmış ve aynı zamanda hangi iklim şartlarına uygun bir yaratılışı varsa o iklime uygun ortamlarda yaşamalarına fırsat vermiştir. Geçmişte köpekler, evimizin bekçisiyken şimdi insan köpeklerin bekçisi haline dönüşmüş. Onları kendi evlerine, odalarına hatta yataklarına kadar sokar olmuşlar. Bunun adına da hayvan sevgisi demişler. Köpekler doğal ortamda kendi yaratılışları doğrultusunda, müdahalesiz bırakılsa onlar kendi hayatlarını özgürce devam ettirebileceklerdir.
Köpeklerin yeri şehirler değildir. Köpekler daha çok kırsal alanlarda insanlara arkadaşlık eden, onları koruyan ve kollayan doğal dostlardır. Şehrin sokak aralarına konulmuş hayvan yemleri onlara, şehirlere göç edin, insanoğlu gibi şehirlerde çarpık bir koloniler oluşturun demektir. Ayrıca hayvanların yiyecek bulmaları ve kendilerini korumaları konusunda tembelliğe itecektir. Yakında şehrin sokaklarında köpek kulübeleri/gecekonduları görürseniz şaşmayın… Kediler eskiden evlerimizde bir ihtiyaçtı. Çünkü fareler evlerde cirit atıyordu. Bu gün böyle bir tehlike olmadığına göre evlerde kedilerin beslenmesi ne gerek vardır. Kuşlar… Kuşların doğal ortamlarından koparılması ne kadar doğrudur? Meseleye hiç bu yönüyle bakmışlar mıdır bizim hayvan severlerimiz. Sadece sokakta hayvanın soğuktan titrediğini görüp hayvanseverliği bütün sevgilerin üstüne çıkarmak ne kadar doğru? Bırakın hayvanları doğal ortamlarına onlar başlarının çaresine bakarlar. Şehirlerde hem aç kalırlar hem de soğuktan ölürler. Siz de acıyıp evinize odanıza alırsınız. Bu insanlık değildir… Kendi zevkinizi, egonuzu tatmin için hayvanların doğal hayatlarına müdahaledir.
İnsanlar, dünyanın değişik yerlerinde birbirini kırıyor, bir kısım yerlerde açlıktan ölüyor, dünyalık menfaatler uğruna kardeş kardeşi bıçaklıyor, en sevdiği kişileri, eşlerini, çocuklarını, anne ve babalarını hiç düşünmeden öldürebiliyorken; insan bu konuda bir duyarlılık oluşturmayı bırakmış hayvanları düşünür olmuş. Doğruları birbirine karıştırmış, insanın kafası karışık...
İnsan yaradılış gayesini düşünmeli. Sisteme, yaradılış fıtratlarına müdahaleden vaz geçmelidir. Aksi takdirde başına daha büyük felaketler gelecektir. Belki de kıyamet böyle kopacaktır ya… Allah sonumuzu hayretsin… 05.01.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.