- 954 Okunma
- 10 Yorum
- 8 Beğeni
Mükemmel sapma
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Saldırganın eyleminde attığı taş ile kurbağayı ürkütmeye değer mükemmel zirve herhalde “köre atıp topalı vurmak “olacaktır.
Nasıl mı ?
Saldırgan eyleminin içinde itiraz ettiği,
bir körlüğü bastırmak ve muhtemelen eyleminin tesiriyle -saldırganlığında -kendini görünür kılmak, aç ise doymak, eksik ise tamamlanmak ez cümle hakkını aramak var,görünürde …
Gerçekte olan ise saldırganın tutumu; failin fiilinde, sövenin sövgüsünde ila nihaye yazanın eserinde olan şey, eylemin ivmesiyle kendide olanı veyahutta olmayanı aksülamel de giderebileceği umudu ya da endişeyle dolu hezeyanı var. Bunun en belirgin örneğini yapma denileni duyan değil yapılanı gören gözlere ve tatbik eden ellere itirazında çaresiz kalan ebeveyn, öğretmen, imam ve dahi hukukçu rollerinde görüyoruz.
En nihaye vardığımız yeri başa dönerek irdelediğimiz özet bize şunu fısıldar,
Köre nişan alanın şikayeti görünememek bilinememe sancısıydı handikap ise zaten görmeyen birini vurarak gözlerini açamazdınız
oysa
Köre atıp topalın gözünü çıkaracak olan yanına bir başka çaresizi katarak karanlığına bir gürültü katacak ve kendisini yalnız hissetmeyecekti.
Evet o bir başka aciz tarafından bilinmekle beraber malesef daha koyu bir karanlığı kendine cüz-i irade de kader olarak biçmiş olacaktı…
o yüzden saldıranın ihtirasında, körelen taşlaşmış kalbini ancak onu zaten topal iken bir de kör karanlığa sürüklediği aciz yüklenecektir, yazık !
YORUMLAR
Keşke dedim kendi kendime, sapmalar gitmek istediğimiz yolu kestirme yol bulduğumuzda ki sapma olsa.
O minnacık karıncalar bile toprağın altında sapmadan yol alıyorsa, toprağın üstündekilerde bu durum niye...???
Sorunun cevabı yok.
Yazı yerine ulaşmıştır.
Sevgilerimle.
Sahir Neva
Cevabı verdiğin örnek üzerinden mukayese ile anlaşılabilir diye düşündüm şöyle ki
Sanırım toprağın altındakilerin 40 yaşına gelince kendini keşfetme gibi bir durumları yok dünyalarına attıkları ilk adımdan itibaren ne için var olduklarını, neye ihtiyaç duyduklarını ve onları nerden temin edebileceklerini programlı bir şekilde biliyorlar. Fark burada olsa gerek diye düşünüyorum teşekkürler sevgilerimle
Yorgun ile yılgının kavgasından yolunda giden kazanırmış.
Güne gelen yazıyı ve yazarı kutlarım
Selam ve saygılarımla
Sahir Neva
Sahir Neva
Sahir, yazına nasıl yorum yapacağımı bilemedim.
Günümüzde herkes bir yerlere sapma, olduğunu konumda ise sapıtma noktasında. Konuyu saptırmadan içimden körle yatan şaşı kalkar demek geldi.
Bir de şu at gözlüklerini çıkarmanın vakti gelmedi mi artık.
İrdeleyen, düşündüren, yorum yapmamda beni zorlayan kıymetli yazını kutlarım.
Sahir Neva
Sahir Neva
Yazıdan kopuk bir şey yazarak başlamak geldi içimden. Derler ya ; çok okuyan mı, çok gezen mi... Ben seni tanıdıkça ikisini de birlikte yapan demeye başladım. Belki cümledeki gezen kadar gezmedin ama gözün yani algın gezen kadar açık sonuçta. Ve bu adam benim kardeşim diyebilmek de ayrı bir gururdur bende...
Yazı; niye, kime, ne amaçla yazıldı acaba? Diye sordum kendime okurken. Çünkü durduk yerde ele alınacak bir konu değil gibi geldi bana...
Bana kalırsa kör ile topalın savaşında kazanan olmaz asla. Kazandım diyen de kendini kandırır... Ve iki tarafta daha fazla körelir... İzleyip üç maymunu oynarlar ise esas kör olandır diyerek bir taş da ben atmış olayım onlara;)
Değer kattın bizlere var olasın her daim...
Sevgilerimle...
Sahir Neva
ve henüz meşhur olmamış halinle kardeşlik etmek çok güzel zira son dönem şiirlerinle görüyorum ki Orhan Veli'den ve kısmen Nazım Hikmet ile mukayese etmek haddime değilse de en az onlar kadar iyi bir şair olduğuna tüm kalbimle ve okumalarda aldığım müthiş keyfî ile inanıyorum.
Anlatının öznesine gelince evet somut bir olaya hatta sürece ve gerçek bir kişiye ithafen yazdım.
Ve burada esasında üç kişi var. Bir birine benzemez üç kişi. Bunlardan birisi diğer ikisi arasında gidip gelebilecek bir durumdadır fakat diğer ikiliden birinin yargıları, boşlukta olan üçüncü kişinin boşluğunu doldurmadığı gibi arada ki uçurumları da derinleştiriyor.
sonuç olarak zahirinde görünen ile batının da yaşananların mükemmel bir sapma diyebileceğim bilinçli bir kurgu ama hatalı bir yargı ile ne kadar olumsuz bir sonuca götürdüğünü anlatmak istedim, ama anlatabildim mi pek sanmıyorum :)
Teşekkür ederim hep sevgim ve saygımla abim
Günün yazısı ve
Sahir neva'sını canı gönülden tebrik ederim
Selam ve sevgiler olsun
Hayırlı ramazanlar bu arada
Sahir Neva
hayırlı ramazanlar, sevgilerimle
Muhteşem!..Işıl ışıl bir yazı güne doğdu..Öncelikle kutluyorum.Kör ile topalı kendi haline bırakıp sapanı hiç germesek diyeceğim.Zira savaşa hayır..Ne topalın gözü çıksın ne de kör tehlikeyi savdım diye sevinsin..Körlerin gözünü açmaya ve topallara da ivme kazandırmaya çaslışarak mücadele verelim Zira kör-topal gidiyoruz.Bilinçli hareket edip birlik olmalıyız..Beyin fırtınası şart.Aklımıza mukayyet olalım..Aklımızla oynatmayalım.Zira profesörlerin bol olduğu bir dönemde yaşıyoruz.Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla..Saygıyla..