- 566 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
İLK AŞK/1
İlık bir bahar aksamıydı.Hikayemizin kahramanı adam o gün işyerindeki tadilat nedeni ile tuttuğu ustalardan birini arabası ile evine bırakmak icin Şehit Ahmet sokağından içeri girdi. O’nu ilk defa o sokağın başında yanında kız arkadaşı ile yürürken gördü. Ilıkça esen meltem rüzgarı ile kızıl saçları yürürken kafifçene dalgalanırken çok güzel görünüyordu. Akadaşına ne anlatıyor bilmiyordu ama ona birşeyler anlatırken ki neşeli ve sempatik halleri ons ayrı bir hava katarken onu çok daha çekici kılıyordu.
Bu kendine has havası ile kendine çeken bu genç kızı daha yakından görmek için arabasını sokağın biraz ilerisinde sağa çekip sokağın yukarısından ona doğru olan tarafa adım adım yaklaşmasını heyecanla izlerken o kızdan gözlerini bir türlü alamıyordu.
Arkadaşı ile sohbet ederek gelen o kızın yanında ki arkadaşı dürterek ;
_Aysima yanımızdan sana bakarak geçen arabanın içindeki o çocuk ileride durdu? Ve sana bakmayada hâlâ devam ediyor.Onu yoksa tanıyor musun?
Aysima arkadaşına cevap vererek;
_Yok tanımıyorum onu ama onu görmemek içinde benim kör olmam lazım gözlerini bana dikmiş, "bayağı bayağı" bakıyor diye dudak kenarından gülümsedi . Oldukça da yakışıklı ve karizmatik biri ah işte "budur" dedi
budur lafını içinden söylediğini sanıyordu ama arkadaşı;
__"Budur budur diyorsun da böylelerinin sahibi vardır hiç tek kalmazlar sende dön artık önüne bakma öyle sonra hafif kız sanar , birde sonra sana saçma sapan bir laf atar en iyisi bakma o tarafa."
Aysima gözlerini alamıyor ufak kacamak bakışlar ile arabanın icindeki çocuğu kesiyordu.
Ah ne güzel bakıyordu O’na öyle..!
Onun gibi böyle güzel bakmalıydı insanın sevdiği de
Böyle içi erimeliydi
O’na bakarken...
Bir an onunla gözgöze geldiler. Sanki zaman durmuş, ayakları yerden kesilmişti.
Al yazmalım selvi boylum Türk filminde olduğu gibi iç sesleri konuşur olmuştu.
Bu Aysima’nın bu hiç tatmadığı bir heyecandı...
Sanki o delikanlıyla yıllar önce bir yerlerde tanışmıştı.
Ona karşı farklı bir aşinalık hissediyordu.
Kimbilir belkide bu aşinalık daha dünyaya gelmeden önceydi.
Duymuştu bir kitapta ruhların dünyaya gelmeden önce beklediği bir yer varmış...
" Berzah alemi" ve orada tanışıp kaynaşan bazı ruhlar dünyada birbirine denk gelince hemen kaynaşırmış.
Belki oralardan binlerce yıl öncesi tanışan ruhları birbirini bulmuş, şimdide bedenleri karşılaşınca hatırlamışlardı birbirlerini..
Ah ne saçmalık bir kaç saniyeye bu kadar duygu çok fazlaydı.
Belkide aşk saniyelere binlerce yılları sığdıran böyle bir şeydi.
Neler saçmalıyordu bir bakışa bu kadar anlam fazla değil miydi?
Ams ah o gözler ona ne güzelde bakıyordu.
Gömuverselerdi ya onu o gözbebeklerinin içine keşke hep orada yaşasaydı.
Bir rüzgar gibi içini tavaf eden pervaneler misali bu duygular silsileside neyin nesiydi.?
ilk görüşte aşk böyle bir seymiydi?
Bu duygular silsilesinin içindeyken arkadaşının cimciklemesi ile irkildi..Aklı, gözleri, ruhu onda "kala kala" sokağın köşesini dönerek oradan uzaklaştı.
Aysima’nın aklından kısa bir süre bile olsao bakışların ona hissettirdiği duygular aklından uzun bir süre hiç çıkmasada zaman ile daha az aklına düşer oldu..
Ama biliyordu,hissediyordu. Bilemediği içinde bir yerlerde hissettiği bir duygu ile bir gün bir yerde "Takdiri_ iİahi"
ise onları bir tevaffuk ile yine onları bulusturacakti. Öyle hissediyordu..
Ve bu sorunun cevabı ise yine kaderde saklıydı.
Ve birgün bir kitapçıda aynı kitabı alırken elleri bir kitapta birleşti..
Nevin Aktekin Gülfirat
YORUMLAR
Aşkın iz düşümü ve sıcacık bir yazı ve de anlatım.
Tüm yüreğimle kutluyorum arkadaşımı.
Selam ve sevgimle...