- 301 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR HÜRRİYET SEDASI : KUDÜS
Kimi şehirler vardır görünüşte esir,hakikatte hürriyetin remzidirler.Madde’nin ötesin-
de mücerred mana’dır o şehirler ve bir hakikat yolcusu/yolcuları tarafından fethedilme-
yi bekler,özgürlüğü ve davayı simgelerler.Mekke,Medine gibi,İstanbul ve elbette Kudüs gibi...
Dava’nın müşahhas ve pırıltılı yıldızı olan Kudüs bugün hiç olmadığı kadar kurtarılmayı bekliyor.Dini
ve tarihi açıdan büyük önem arzeden Kudüs,tarihte birçok defa fethedilmeye çalışıldı ve birçok el değiş-
tirdi. Ne büyük bir nasiptir ki Osmanlı Devleti Kudüsü tam 400 yıl huzur ve selahiyetle sadece bir va-
liyle yönetti ve ne zamanki Kudüs Osmanlı yönetiminden çıktı işte o zaman kargaşa ve zulüm boy gös-
terdi.Ecdad,dünyaları verseler de vatan toprağının bir karışını vermezdi.Gök Sultan Abdulhamid Han
devrinde Filistinde Yahudi şehri kurma hayalleri peşinde olan theodor Herzl Abdulhamid Han’ın karşı-
sına çıkar ve Yahudiler adına Filistinden toprak ister ve bunun karşılığında yüksek bir meblağ para tek-
lif eder.Bu teklif üzerine Ulu Hakan celallenip ‘Defol’ der,ve huzurundan kovar Thedor Herzl’i.O zaman
ki muazzam dini şuur ve vicdan Kudüsün yaban ellerde kalmasına razı olmamıştı.Ecdadın torunu olan
bizler hazindir ki Mukaddesat için eylem’den yoksun coşkulu sözler söylemekten öteye geçemiyoruz.
Dilimize pelesenk ettiğimiz basmakalıp sözlerden maada,mücerred gaye,iman,aksiyon ve ey-
lem dinamizmini elde edemedik mi bu sözler suya yazı yazmak misalinden öteye geçemez.Mu-
hammed İkbal’in deyişiyle:”Harekette birlik olmazsa,fikirde birlik faydasızdır”.Duygusal coşkun-
luktan öte sonuçlar almak istiyorsak,eylem’e yol açacak köklü düşüncelere zemin açmamız lazım.
Bir ara Kudüse gitmiş ve oraları yakından temaşa etmiş bir yakınım ruhi coşkun-
lukla bana:”Kudüsü fethedeceğim,orayı Selahaddin-i Eyyûbi gibi fethedeceğim”de-
mişti.Bende cevaben:”Zaten biz Müslümanlar 5 vakit namaz gibi dini vecibelerimi-
zi yerine getirseydik Kudüs kendiliğinden fetholurdu”demiştim.Evet durum tam bundan ibaret.
Madde planında İsrail zulmüne karşı cihad eden Kudüs,hakikatte özgürlüğün varolma mü-
cadelesinin müşahhas ve namütenahi göstergesidir. Rasim Özdenören ne güzel demiş:”Ku-
düs kalbimizin üstünde ince bir tüldü; şimdi alınyazımız oldu...” Kudüs Peygamber Efen-
dimizin (sallallahu aleyhi ve sellem)in sadece Filistinlilere,Araplara değil tüm ümmete
armağanıdır ve müslüman olan her ferdin cihadıdır.”Kudüs nesilden nesile aktarılan emanetimizdir”.
Ne yazık Google arama motorunda Kudüs yazıldığında “İsrailin başkenti”diye çıkmakta-
dır.Bu tablo ecdad yadigarının yaban ellere düştüğünün en net örneğidir.Ama müslüma-
nın umudu her daim kaimdir.Bizde yeis yok,yeis’e düşmek küfürdür.Başta da dediğimiz üze-
re,her şehir fethedilmeyi bekler.Her nasıl ki İstanbul bir fatih eliyle fethedildiyse,Kudüs de
inşAllah bu tecelliye mazhar olacaktır.Ayasofya camiye çevrildi elhamdulillah, sıra Kudüste...
Son olarak merhum Kudüs şairi Nuri Pakdilin bir sözünü anmadan olmaz:
“Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.