- 274 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Rıza makamı ne mi...
Rıza makamı ne mi...
Gücüme gidiyor Hint kültürünü tasavvuf terimlerine yüklenmesi...Sabır edeceğin şeylerden de razı ol...Sabır zaten razı olmaktır ...Hz Eyyup sabretti hastalığına ama yetinmedi Hikmete de hadim oldu çünkü HAKİM sıfatlıdır Allah...Şafi sıfatına hadimliğe yönetti onu rızası sabrı...ataleti seçmedi...ama hint kültüründe şifadan kaçış var...
Hayat binlerce mantık öğretiyor akla ve vicdana binlerce güzellik öğretiyor...Kim kimden üstün belli...ne hint kültürü nede Arab kültürü ekmel esmayı sudur ettir eylemlerinde hallerinde fikirlerinde duygularında...
Rıza makamı ne mi...
Belh şehrinde yaşayan büyük velî Şakîk-i Belhî hazretleri, Mekke’ye gitmişti bir zaman. Biri onu tanıyıp; “Efendim, bana nasîhat eder misiniz?” diye ricâ etti. Büyük velî sordu ona: “Geçimin nasıldır, yiyecek bir şey bulamazsan ne yaparsın?”
Adam cevâbında; “Bir şey bulunca şükrediyor, bulamayınca sabrediyorum” dedi. Büyük velî; “Bunu Belh’in köpekleri de yapıyor. Bir şey bulunca yer, bulamayınca sabrederler” buyurdu. Adam şaşırdı. Ve sordu ki: “Peki efendim siz ne yaparsınız?” Buyurdu ki:“Biz, elimize bir şey geçerse onu bir din kardeşimize veririz. Geçmezse hiç üzülmez, Rabbimize şükrederiz.”
Bu davranışın da ötesindedir hz eyyubun şafi sıfatına hadimliği...çünkü esmadan yararlanmaktadır üstünlük .ölçü bu.esmaya hadim ol.üstünlük bunda...şükürle yetinme RAZZAK sıfatına hadim ol...üzülmemekle de yetinme ...adl sıfatını VEHHAB sıfatının Latif sıfatının kapılarını da çal bu veliden de üstün ol...ekmelliğin zirvesinde hz Muhammet var
Adam "Faiz haram diyor" ama Allah yetinmedi "Faiz haram demekle..."domuz etide haram ama caiz olduğu yerler de var...dar-ul İslam oluştur sonra Faizi haram kıl değilse ganimeti haram etmiş olursun Faizle ganimet sömürü dolandırma ayni özdedir aynı kimyadadır...Mülkü sahibine teslim için savaştı Osmanlı fetetti ganimet etti müşrik illerini...Hz Ömer kudüse girdi İrana girdi İslama yani malükül mülke kazandırdır kaybedilen yerleri ve şeyleri...cihad bu amaçlıdır...malikülmülkten çalmıştır müşrik o malı o vatanı o toprağı der Kur’an...eğer ezan okunmuyor namaz kılınmıyor Oruç tutulmuyorsa o vatan da o topraklarda o evlerde o "Ya cizye verecekler ya ganimettir o vatanları ve malları..."
İslami terimlere asrın yanlış ve eksik algılarıyla bakılması da çok zoruma gidiyor...Hayatın öğrettiği mantıkla bakmalı akıl ve vicdanda hayatın öğrettiği güzellikleri yüklemeli islami terimlere ve tasavvufi terimlere...Dolar demişler yeşil kağıt özü kimyası...sadece dünya devletin olursa "Faiz haram "de...seni sömürenden faiz al der mantık...ve güzelliklere bürünmüş vicdan...
Bir gün de nasihat istediler büyük velî Şakîk-i Belhî hazretlerinden
Onlara;
- Belaya sızlanmayın, buyurdu. Yoksa Hak teâlâya isyankâr olursunuz. Hem sızlanmakla bela geri çevrilmez. Üstelik böyle yapan, sabır sevabından da mahrum kalır.
Ve ekledi:
- Belaya sabretmenin mükafatını bilen, ondan kurtulmayı istemez. dedi...ama bu davranış veli eder ama İmam etmez varlığınimamı hz Muhammettir...o sıkıntılardan kurtulmayı istedi...Veli öğütleri de eksik...Ölçün Kur’an olsun hadis olsun ...Hz Muhammedin sünneti olsun ölçün...Mezheb görüşleri de ekmel tefsire göre yani imamlık makamına göre eksiktir...hz Muhammet imamlık makamındadır...makamı mahmuttadır...O yaratılmışın imamı...ve kainat bir cami...Bilinen allah...en ekmel bilen imam...
Bir gün de sohbetinde;büyük velî Şakîk-i Belhî hazretleri şunları söyledi...
- Allahü teâlâdan korkmanın alameti, her türlü günahı terk etmektir, buyurdu. Rahmetinden ümitli olmanın nişanı da, fırsat eldeyken çok ibadet yapmaktır.Ve izah etti:
- Bir kimse, Allah affeder diyerek çekinmeden günah işler, veyahut sonra tövbe ederim deyip tövbeyi geciktirirse, bunlar büyük bir gaflet içindedirler. Zira umumiyetle ani gelir eceller.
Eğer hadiste aç susuz kalmaktır o oruç"ibaresi varsa sıfırla çarpılan oruçlar da var de...zaten sıfırla çarpılan namaz var dedi Kur’an zekatını vermeyenin namazı sıfırla çarpılır...veyl ona der Kur’an...Yetinme namazla zekatını da ver...yetinme veli sözleriyle hz Muhammedin sünnetini anla..ama asrın yanlış ve eksik algılı insanları hem ayeti hem sünneti hadisi icmayı kıyası... anlamaktan acizdir...9 yaşındaki kızı uçkur uğruna evlenene de verir...uçkurcu müşriktir mürteddir...çünkü ölçü esmadır esmaya ters halli eylemli fikirli duygulu şehadetli de olsa mürteddir...müşriktir...taki o halden yani midecilikten uçkurculuktan vaz geçsin...değilse mürteddir günahkardır sanma...Günahına razı olan RIZA makamında değildir...müşriktir...yani Allaha rakiptir...Mürşitlere müşrik diyenlere sor Rakiplik yoksa müşriklik mümkün mü kimyası şirkin ne mi...Rakiplik...oğul rakiptir...oğul hem örtüşür hem rakiptir...Mürşit sadece örtüşür...
şefaat yetkiliyim demesi müşrik etmez RIZA makamında o mürşit...şefaat makamı verilmese de rıza makamına sırt dönmez...ama ödüldür şefaat makamı da havz-ı kevser gibi...verilmese de RAZI o müşrik ise dünya verilmezse bile Allahtan razı olmaz farkları var...
Allah sabırla yetinin demedi...hz Eyyupta sadece sabretmedi hastalığına şifa da aradı yani dua ekledi sabrına...sabra dua ekle...işte ayet...Sabır deyince hemen aklımıza Bakara Suresi’nin 153. âyet-i kerîmesi geliyor Âyet şöyle ki: "Ey imân edenler! Sabır ve namaz/dua ile (Allah’tan) yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir."
Evet...Feyzü’l-Furkân’da da bu ayetin açıklaması şöyledir: "Âyet-i kerîmede geçen sabır ve namaz, karşılaşılacak güçlüklerin çözülmesi için Allahu Teâlâ’nın yardımını sağlayacak bir vesiledir. Sabır; cesaret, zorluklara göğüs germek, direnmek anlamında da ahlâkî bir disiplindir. Namaz; gönlünde Allah sevgisi olan, O’na saygı duyan ve O’nun huzuruna çıkacağına inanan kimsenin imân ve itaatinin bir göstergesi, dinin direği ve kulu Allah’a yaklaştıran bir ibâdettir."
"Sabreden derviş muradına ermiş"denilir...sabret...Hz Peygambere komşu olursun sabret...işte bir hikaye...Yetim bir kız bir vesile ile biriyle evlendiriliyor. Gelin gittiği evde kayınvalidesi ile beraber yaşıyor. Kızın bir annesi bir de ablası var. Kayınvalidesinin kıza etmediği eziyet kalmıyor malesef. Öyle ki annesi veya ablası aradığında banyoda, burada değil gibi cevaplarla kız yanında olduğu halde kızı ailesi ile görüştürmüyor. Evden çıkmasına zaten müsaae edilmiyor. Ancak hastalık gibi mühim bir durumda dışarı çıkan kız, yaşadıklarını anlatırken bir evden çıkışı ile diğer çıkışında mevsimin değiştiğini, en son çıktığında kışken tekrar çıktığında baharın geldiğini gördüğünü, camdan bakmasının bile yasak olduğunu söylüyor. Bunca olaya sessiz kalamayan kızın ablası artık dayanamayıp kızın boşanması isterler. Kız ise bunu istemez çocuğu da vardır çünkü artık. Sonra o gece kızın ablası bir rüya görür. Rüyasında bir kapı önünde bir bayanla beklemektedirler. Kadınlar içeri girmek isterler ancak birileri engel olur. Artık çok merak ettikleri için ısrarla sorarlar içeride ne var kim var diye. İçeride o kız Efendimiz(sav) ile oturmaktadır. Ve o bayanlar içeri neden alınmadıklarını sorduklarında onlara siz sabredenlerden olmadınız cevabı verilir. Abla rüyasından uyanınca kardeşini arar rüyasını anlatır ve boşanmamasını ister."
Evet sabret ve Rıza makamında ol...rıza makamına duayı da ekle...hint düşünsesi dua da etme desede...hz Eyyup kıssasında Allah şifa aramasını emretmiş hz Eyyuba...Oruçlarımız hz eyyup sabrına eriştirsin bizi..oruçlarımız 30 000 le çarpılan oruçlardan olur inşaallah...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.