- 251 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SİZ ELİMDEN TUTMASAYDINIZ KAYBOLUP GİTMİŞTİM.
SİZ ELİMDEN TUTMASAYDINIZ KAYBOLUP GİTMİŞTİM:
Bir gün odamda oturuyorum. Kapım çalındı. Buyurun nidası ile kapıyı açmalarını istedim. Rehber öğretmenim ve yanında mahcup bir çocuk ile odama girdiler. Öğretmenin kızgınlığı yüzünden okunuyordu. Birazda telaşlı, sanki birazda benden çekiniyor gibi hissettim. Ama kız çocuğu kafasını yere eğdi. Bana hiç bakmıyordu birazda korkmuşa benziyordu. Kaçamak bakışlarla da odanın içini bakışlarıyla geziniyordu. Buyurun öğretmenim dedim.
Öğretmenim öfkeli bir sesle: Müdürüm bu kızdan biz bıktık, usandık artık baş edemiyoruz dedi. Halbuki rehber öğretmen çocuk piskolojisini benden çok daha iyi bilir. Ama demek ki sınır aşılmış tahammül zorlanmış. Öğretmen söyleyeceklerini ardı ardına sıraladı.
Ben öğretmenime siz gidebilirsiniz dedim. Oda izin isteyip çıktı. Kızımızın sekizinci sınıf olduğunu okula uyumda zorlandığını ama kimseye zara vermek gibi bir niyetinin olmadığını, arkadaşlarını ve öğretmenlerini çok sevdiğini kendi dilinden sözünden duydum. Böyle sevecen bir kızdan nasıl bütün okul rahatsız olabilir ki diye içimden mırıldandım.
Biraz daha sohbeti koyulaştırmak istiyordum. Ama nasıl arka plandakileri çözebilirim görünmeyen sorunlarını nasıl öğrenebilirim çabası içerisinde art arda sorular sormaya başladım. İç alemindeki gizemli sırlarından tane tane dökmeye başladı. Büyük bir volkan kaynıyordu içinde ağlarken anlattıklarını bel ki kendi hiç elinde olmadan döküyordu. Ben sessiz kaldım. Zira ağlasın ki rahatlasın istemiştim. Biraz sonra: Aile geçimsizliğini Maddi sıkıntılarla nasıl boğulduklarını bir bir sıraladı. Artık sır çözülmüştü. Küçük ikramımı kabul etti, beraber çay içtik aramızda bir okul müdürü değil de baba kız gibi yakınlaşma oldu.
Ben hiç nasihat etmedim. Yapma etme de demedim. Ama artık arkadaştık teneffüslerde yanına gidiyorum sohbet ediyor, ihtiyaç duyduğu şeyleri karşılamaya çalışıyorum. Valilikte görevlendirildim. Okuldan ayrılırken de; Kendine güvenmesini, kimseye zarar vermemesini, sorunlarının altından kalkabileceğini söyledim. Beni her zaman ziyarete gelebileceğini tembihledim. Her ne kadarda benim için kolay olsa da içim içimi yiyiyordu kızımı sorunlarıyla baş başa bırakıp gitmek istemiyordum. Ama zamanla zaten ayrılacaktık.
8,9 yıl geçtikten sonra Büyük bir marketin önünde duruyorum Omuzuma bir dokunan oldu. Baktım tanıyamadım buyurun dedim: Öğretmenim beni tanımadınız mı ?ben şu okuldaki herkesin şikayet ettiği kızım. Hal hatır sorduk Kuaför olduğunu kendi işi olduğunu Antalya’da yaşadığını anlattı .Burası çok enteresan :Öğretmenim siz benim elimden tutmasaydınız ben koybolup gitmiştim Siz beni kurtardınız size minnet borçluyum dedi. İçimde işte öğretmenlik bu olsa gerektir diye düşündüm. Evet herhalde öğretmenlik bu olsa gerek.
---------------------------------------------AR-----------------------------------------------
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.