Mussolini ve Faşizm Hitler ve Nazizm
Bidiğiniz gibi Benito Mussolini İtalya’da baskıcı, totaliter ve faşist bir idare, Almanya’da ise Adolf Hitler ırkçı milliyetçi, nazizst bir yönetim inşa etti. Mussolini kendisini duçe Hitler ise führer yani lider önder tayin etti ve ülkelerinde tek belirleyici oldular. Ancak kendilerini, ülkelerini ve dünyayı ateşe attılar, milyonlarca insanın ölümüne, şehirlerin harabeye dönmesine neden oldular. Sonrasında Mussolini kurşuna dizildi Hitler ise sığınağında intihar etti.
……………………
Faşizm ve Nazizm mevzusu biraz açılacak ve anlatılacak olursa; faşizmde her şey devlet içindir. devletin üzerinde veya dışında hiçbir şey yoktur. Irk, millet gibi unsurlar bile devletin yanında ikinci plandadır. Nazizm’de ise her şey ırk içindir. Alman ırkının üzerinde hiçbir şey yoktur. Almanya bile yeri geldiğinde feda edilebilir ama Alman ırkı feda edilemez anlayışı hakimdir. Bu iki düşünce arasındaki fark şu şekilde ifade edilmektedir. Faşizmde iki ineğiniz varsa idare el kor ve size bir tas süt verir ancak nazizmde devlet iki ineğinize el kor ve sonra sizi kurşuna dizer anlayışı vardır denilir. Bu tezin doğruluğu tartışılır fakat bu izahat her iki rejime ilişkin vehameti anlamak adınadır.
……………………..
Hem Mussolini hem de Hitler demokratik sistemde partili ve seçimli olarak yönetimi ele geçiren kişilerdir. Mussolini gazeteci, Hitler asker kökenlidir. Mussolini hattızatında Hitler’in kılavuzu öncüsüdür ama boynuz kulağı geçermiş misali Hitler Mussolini’yi aşabilmiştir. Hatta Mussolini’ni bir dağ evinde hapsedildiği yerden kurtarmıştır.
……………………
Hitler’in Kurtarıcı birliği Mussolini’yi bulunduğu yerden alabilmiştir. Apenin Dağları’nın en yüksek noktası olan Gran Sasso’da bir dağ otelinde alıkonulan Mussolini Otto Skorzeny komutasındaki yüz sekiz kişilik komando birliği ile tarihin gördüğü en ünlü ve bir o kadar da akıl almaz bir gizli servis operasyonu olan Gran Sasso Operasyonu, namı diğer Meşe Harekâtı’nı gerçekleştirmiştir. Mussolini buradan kurtarılmıştır ama sonraki süreci ve ölüm şekli daha vahim ve vahşice olmuştur.
…………………….
Almanya ve İtalya’daki bu kötü tecrübe her iki ülkenin ilerisi için bir kez daha bu gibi zorlukları yaşamaması adına tek başına iktidarı sınırlandıran bir yasayla yönetiliyor olmasıdır. Her iki ülkede de mutlaka bir çok siyasi partinin bir araya gelerek birlik oluşturdukları ve ülkeyi bu şekilde yönettikleri görülür. Bu durumdan ne halk ne de yönetenler şikayetçidir. Görüldüğü gibi her iki ülke de hem güçlü ve gelişmiş ve hem de oldukça saygın ve dünyada yeri olan devletlerdir. İnsanı mutlu ve müreffehtir.
Kemal GÜL
06.04.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.