- 295 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Bir Anadolu insanı Huriye Nene
Sabah ezanı sesiyle kalktı Huriye nene. Isparta’nın soğuğu meşhurdur mart ortasında bile hala ayaz eser.İste bu yüzden taş evden olan duvarlar bir türlü ısınmıyordu.
Sobanın sönmeye yüz tutmuş ateşine odun atmak gerekti. Huriye nene evinin önündeki yüklüge gittiğinde baktı ki odunlar epey bir azalmıştı.
Kendi kendine söylendi.
"Zobaya odun kalmadı Hindi bugün bana orman yolu görükdü" diye.
Sobanın üstünde fokurdayan güğümden çaydanlığa yavaşça su döküp güzel bir çay demledi. Eşini uyandırdiktan sonra güzelcene abdest alıp eşi önde o arkasında sabah namazını birlikte eda ettiler...
Sonra bahçesinde ki keçinin sütünden yaptığı peynir ve tereyağından bir parça tabağa koyup, kümesten de aldığı iki yumurta ile güzel bir menemen yaptıktan sonra bir parça somun ile sofraya oturup bir güzel afiyetle yediler..
Huriye nenenin kocasının bacakları eskisi kadar tutmuyordu. Yaşlılık hali dizlerine iyice vurmuşken bastonsuz dışarı da gezemiyordu.
Bu yüzden yükün büyüğü hep Huriye neneye kalıyordu...
Huriye nene ile eşi devletten aldıkları yaşlılık maaşı ile geçinir giderlerdi.Hallerine hep sükrederken, "devletimize zeval gelmesin yoksa halimiz ne olurdu" diyerekten, bolca dua etmeyide unutmazlardı.
Gün iyice ağarınca elinde ipi ile yola koyuldu.
"Yürüye yürüye" köyün üst tarafın daki mezarlığı geçip ormana vardı.Yerdeki kuru odunları toplarken epey yorulmuştu ama fazla oyalanmamalıydı..
Hava pusluydu ve birden yağmur boşalabilirdi. Topladığı odunların hepsini ipiyle sıkıcana bağladığı gibi sırtına aldı "yavaş yavaş" ormanın içinden yokuş asyagı köydeki evine doğru iniyordu.
Arabayla yoldan geçerken Huriye neneyi görünce arabasından indi bir delikanlı...
__Nenem yardım edeyim mi gel arabayla bırakalım seni gideceğin yere?
_Yok oğlum alışganım ben hem sen belli buralardan degil misafirsin , misafire buda iş buyumak katiyyen yok zaten bende evime gedim sayılır..
Evim şu yeşil boyalı ev...
_ Peki anladım nenem sana ısrarım boşuna olacak ee madem evinede yaklaşmışsın sen nasıl istersen?
Odunları ne yapacaksın nenem..?
_"Evde odun az kalmış ilazım bana zobaya atıverip bizim herife çorba yapam."
_ "Siz ne edersiniz nere getseniz buralarda?"
__Barajin ordan geliyoruz birde Tota yaylasını geziverek dedik.
__"Peki nenem bir resmini çekeyim mi?"
_"Dur bir dakka şu ibaşlığımı bir duzeltem..."
__Emme igüzel çek tamam me?
Delikanlı gülümseyerek;
__"Emme en afillisinden çekerim nenem sen hiç merak etme resminide muhtara postalarım o sana ulaştırır."
_ Peki oğlum buraları gezivermeniz betince gelive o zaman bir içorbam bişer, bekmez tatlımda var yirsiniz hem sizede şifa olur hem amıcan da bende misafiri pek bi iseverik...
__ Tota yaylasına çıkcan ya oda candarmanın yanda yılka atlarına bakıve emme oğlum..
_Tamam nenem tesekkurler oraya bir gidelim dönüşte sana söz muhakkak uğrar bir çorbanı icer, bekmez tatlını da yeriz.
Nevin Aktekin Gülfirat
Fotoğraf: Mahmut Leventoğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.