- 391 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özdeğer
ÖZDEĞER
Sevgili dostum,
Aklıma gelen ve sana mektup olarak yazmak istediğim her şeyi bir deftere kaydediyorum. Unutmamak için. Sonrasında sana mektup yazmak için kağıt kalemi elime aldığımda kelimeler dereye akar gibi kalemle kağıda, cümlelerde nehir gibi akıyor, sonradan “ sevgi denizi” gibi mektup ortaya çıkıyor.
Sevgili dostum,
Çok zaman şikayet eder toplumun büyük kesimi” kimse bize değer vermiyor” diye. Acaba bizler gerçek manada bize değer veriyor muyuz? Çoğu insana sorsan değer verdiğini söyler ama bence insanların büyük çoğunluğu başkasına aşırı değer verip onlardan da karşılık beklemeyi özdeğer sanıyorlar ama bu en büyük “özdeğersizlik” Çünkü bizim verdiğimiz değeri anlamayan ve aynı şekilde olmasa bile gücü oranında hiçbir maliyeti olmayan sevgisini bizden esirgiyorsa insan hem cimri hem de değersiz insandır. Çünkü insan olmamamızın en büyük özelliği bizde olan ve başkasında olmayan şeyi ihtiyacı olanla ile paylaşmaktır. Ama vereceğimiz insan vereceğimiz şeyi sevgi bile nankörce harcayacaksa vermemek en güzelidir. Ya da verdiğimiz zaman teşekkür edecek yerde “şuna da ver buna da ver” diye haddi aşacaksa vermemek en güzeli değeri.
Sevgili dostum,
“Değerlerimiz” çok önemli bu insan da olabilir veya gelenek de. Genelde toplumumuz yöneticilerin değer verdiğine değer verip onların değer vermediğine bakmama eğiliminde. Herkes olmasa da çok insan öyle. Halbuki en büyük yönetene değer vererek O’nun dediklerini yapmak bizlere sonsuz değer ve anlam katar.
Sevgili dostum,
Bizlerde her varlık gibi “değer görme” isteği olan insanlarız. Ama bizim kendimize değer vermediğimizi ve bir duruşumuz olmadığını gören insanlar bizlere değer vermez genelde. Ya da aşırı değer veren insan bizlerden bir şey bekliyor demektir. Yöneticilere aşırı değer veren toplumumuz onlar görevlerini bıraktığı zaman değer vermemesi bunun en güzel ispatı değil mi? “Ye kürküm ye” diyen Nasrettin Hoca fıkrasını hatırlarsak saygı insana değil makama oluyor. Ama kişilikleri ile makamına güç veren insanlar unutulmuyor. Recep Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, gibi insanlar ile yazdıkları ile insanlara değer katan Necip Fazıl, Nazım Hikmet gibi, Yaşar Kemal, Mehmet Akif gibi insanlar. Ne yazık ki bu değerlerimizin çoğu yaşadıkları zamanda değeri tam anlaşılmayan insanlar.
Sevgili dostum,
Yaşımız ne olursa olsun önce kendimize değer vererek kendimizi her daim geliştirmeliyiz. ”iki günü birbirine denk olan ziyandadır” desturu ile her daim her yaşta gelişmeliyiz. Gelişmenin en kolay yolu okulu ciddiye almak ve okullar bitse de okul zamanı da kitap okumak iyi gözlem yapacak, insanları tavır ve tutumları ile onlar söz söylemese de anlayacak bir bilgi seviyesine erişmemiz lazım. İşte buna ben “özdeğer” diyorum. Kimsenin bizi değerlendirmesini önemsemeden övgüye bakmadan yergiden üzülmeden hepsinden ders alarak yaşamak.
Sevgili dostum,
Karşımızdaki insan uyarılarımıza rağmen bizimle uğraşmaya “sen değersizsin” mesajı vermeye devam ederse bize düşen bu gibi insanlar arasında mesafe koyarak” uzaklaşmak ve biz okudukça bize “en değerli insan sensin” mesajını veren faydalı kitaplara dalmak zamanı en güzel değerlendirmek ve “en değerli insan ” olmaktır. Bilmem anlatabildim mi?
Sevgili dostum,
Günümüzde maddi değerlerin ön planda olduğu bir zamanda insanların “değer” ölçüleri de değişiyor ama gerçekler değişmiyor. İnsanı insan yapan “sevgisi ve ayırım yapmadan insanlara duyduğu saygısıdır” gerçeği insanlık tarihi kadar eskidir ve insanlar var olduğu müddetçe de değişmeyecektir Bunu bilerek önce kendimize, ailemize, iş arkadaşlarımıza vereceğimiz değer bizi biz yapacaktır ve “değer bilmeyen” insana da sadece mesafeli olabiliriz.
Sevgili dostum, güzel kardeşim,
Biz çocuklara karşı en güzel değeri ve sevgiyi gösterelim. İnsanlar çocukken kendilerine gelişmeleri için en güzel öğütleri veren, gücü oranında destek olan ve kitap hediye edenleri asla unutmuyor, amcamızı, eniştemizi bu sebeplerden aradan 50 sene geçse de unutamamış olmamızın sebebi bu olsa gerekir. Bize değer vermeyen veya uzak olan insanları bile ölse belki 5 belki de 10 sene sonra fark ediyoruz.
Sevgili dostum,
Bazı insanlar var, sana değer veriyormuş gibi görünürler ama bir gün istediğini vermezsen sanki seni tanımıyormuş gibi davranırlar ve bu tür insanların san küsmesini nimet olarak görürsün. Aslında sana ceza verdiğini zanneden bu insanlar asıl zararı kendisine verirler. İstedikleri zaman yanına geleceğini düşünür. Sen soğuk davranır ve mesafe koyarsan bu sefer sana kızarlar.
Sevgili dostum,
Bize değer vermeyen insan bizim değer vermemize aldırmıyorsa kendisine zarar verir uzun vadede. Bize değer vermiyormuş ve umursamıyormuş gibi yapar ama içten içe de pişmanlıklar duyuyordur. Bunu bende çok yaşadım. İnsan hata ettiğinde özür dilemiyorsa o tür insanlara da değer vermemek lazım. Olumlu olmak da olumsuz olmak da bulaşıcıdır ve mesafeli olmayı bilirsek hayatta “özdeğer” yaşayan insan olarak rahat ederiz.
Sevgili dostum,
İşimiz ve evimiz bize “özdeğer” hissini en güzel hissettirecek ortamlardır. Biz iş ve ev halkımıza değer verelim. Saygı ve sevgimizi eksik etmeyelim. Onlar bizi anlamsa da bizler onları anlamaya gayret edelim. ”Veren el alan elden üstündür” misali. Ama bu güzel duygumuzu istismar ederek daha çok isteyen gücümüzden daha çok şey bekleyen insanlara da mesafeli olmaya gayret edelim. Çünkü gücümüzden fazlasını vermek bu sefer kendimize eziyet ve hakaret olur. Güçlü olmak için de gücümüzün sınırlarını ve kapasitesini bilmek de “özdeğer” imize değer katar.Bu ölçüyü bildiğimiz ve uyguladığımız zaman da hayat bize zor değil kolay gelecektir. Bunun farkına varmak ne güzel. Bunu da anlayan olduğu kadarıyla sana yazdığım gibi senin de çevrene anlatmanı dilerim. İki dost el ele değer veren ve değer gören ”özdeğer” nedir bilen insanlar olarak yolumuza devam edelim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.