- 1091 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP 7
bir sevdadır yaşamak. soluk almaya yeni başlamışcasına, ölüme bir soluk kadar yaklaşmışcasına dolu dolu, ertelemeksizin dokunuşları, sevda sözlerini gecelere havale etmeksizin bir sevdadır yaşamak. İhanetin, yalanın, kahpeliğin yanı başımızda arkamızı dönmemizi beklediğini bilerek güvenmektir en umulmadık anlarda ve en umulmadık kişilere merhaba diyebilmektir yaşamak.
yok sayıp tüm ayrılıkları bakışmalar armağan ederek güzellere, çocuklara ve geride kalanlara ömür bağışlayarak gidebilmektir yaşamak. yalnızlıklardan çoğulluklar çıkararak, kalabalıklar içinde bilinçlice yiterek denizde balık, gökyüzünde kuş, karada ağaç ve uzayda yıldız olabilmektir yaşamak. ve iç huzuruna ererek vicdanımız tarafından mahkum olmamaktır yaşamak.
ey sevgili...! ey güzeller güzeli....bıraktığımız iz izlek oluyor ardımızdakilere. söylenmiş olanlara ekleyerek sözlerimizi sevdaları büyütüyoruz yüreğimizde. kendimiz bile inanamayıp düşlerimizin büyüklüğüne anlıyoruz ki; sevdadır yaşamak. ve yaşamak her günü ve geceyi sevgililer günü ve gecesi ilan etmektir.
her gece gökyüzündeki yıldızlarda birbirimizi çağrıştıracak yıldız kümelerine bakıp, birbirimize ulaşmak için ateş böceklerinin ışıklarıyla yola çıkabilme cüretidir sevda. bir çiçekten beklenmeyecek inat ve sabırla baharı muştulayan kardelenler gibi yokluklardan sevdayı ve sevgiliyi çıkarabilmektir yaşamak.
bir sevdadır yaşamak. kurşunlara, bombalara, tutukluluklara inat türkülerle, gülüşlerle, sevdanın özgürleştiren hamuruyla barışı bağırabilmektir yaşamak. ve yıllar da geçse sözümüzü, adımızı,kavgamızı miras bıraktığımız çocuklarımızın gönenciyle kendimizden vazgeçebilmektir yaşamak.
HAPİSHANE ŞARKISI 1
Göklerde kartal gibiydim,
Kanatlarımdan vuruldum;
Mor çiçekli dal gibiydim,
Bahar vaktinde kırıldım.
Yar olmadı bana devir,
Her günüm bir başka zehir;
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım.
Coşkundum pınarlar gibi,
Sarhoştum rüzgarlar gibi;
İhtiyar çınarlar gibi
Bir gün içinde devrildim.
Ekmeğim bahtımdan katı,
Bahtım düşmanımdan kötü;
Böyle kepaze hayatı
Sürüklemekten yoruldum.
Kimseye soramadığım,
Doyunca saramadığım,
Görmesem duramadığım
Nazlı yarimden ayrıldım.
Sabahattin ALİ
25 Şubat 1907- 02 Nisan 1948
Öldürülüşünün 57. yılında 98 yaşını da geride bıraktı Sabahattin Ali. Öldürenler Sabahattin Ali’yi öldürdükleri için, ama katil olarak yaşıyorlar halkımızın ve sanat dünyamızın bilincinde. Sanatın ve sanatçının ülkelerin gelişimindeki en etkili güç olduğunun anlaşılacağı, tüm insanlığın kavgasız ve barış içinde yaşayacağı günler de gelecektir mutlaka.