- 237 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Rızıklarımız farklı neden mi...
Rızıklarımız farklı neden mi...
İşte ayet..."Allah kiminize kiminizden daha fazla rızık verdi. Ama kendilerine fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilerle paylaşıp da onları bu hususta kendileriyle eşit hale getirmeye yanaşmıyorlar. Peki onlar Allah’ın nimetini inkâr etmiş olmuyorlar mı?"(Nahl/71)
Ve işte tefsiri...
İnsanlar, Allah’ın takdiri ile doğuştan getirdikleri kabiliyetlerin, ayrıca yine ilâhî takdire bağlı olarak yaşadıkları sürece karşılaştıkları imkân ve fırsatların azlığına veya çokluğuna, elverişli olup olmamasına ve bunları farklı şekillerde değerlendirmelerine göre rızıkları, kazançları farklı olmuştur ve olacaktır. İnsan, sahip olduğu servetle değil onu nasıl kullandığı ile değerlendirilir.
“Ellerinin altındakiler”den maksat, özel anlamda köleler, daha genel olarak kişinin, bakımından, geçiminden sorumlu bulunduğu yakınlarıyla çalıştırdığı, hizmetinden istifade ettiği insanlardır. Âyette servet sahibinin, bu insanları –temel ihtiyaçların karşılanması bakımından– servetinden kendisiyle aynı seviyede yararlandırması öngörülmekte; bu ilkeyi içtenlikle benimseyip uygulamakta isteksiz davranmanın, “Allah’ın nimetini inkâr” anlamı taşıdığına işaret edilmekte ve bu şekilde olumsuz davranış sergileyenler kınanmaktadır. Bu öğretisiyle âyet, İslâm’ın eşitlik, adalet, dayanışma, paylaşma gibi sosyal değerlere verdiği önemin veciz bir ifadesidir. Nitekim bu hususta Resûlullah da şöyle buyurmuştur: “Elinizin altındakiler (köleler, hizmetliler, çalışanlar) sizin kardeşlerinizdir; Allah onları size emanet etmiştir. Şu halde kimin yanında bu şekilde kardeşi bulunuyorsa ona yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin. Onlara ya güçlerinin yetmeyeceği ağır işler yüklemeyin veya yüklerseniz siz de yardım edin” (Buhârî, “Îmân”, 22; Müslim, “Eymân”, 40).
Âyette, Mekke’nin putperest ileri gelenlerinin, köleleri kendilerine eşit saymazken putlarını Allah’a ortak koşup eşit saymalarına karşı bir eleştiri anlamı bulunduğu da belirtilmektedir (Zemahşerî, II, 336; İbn Kesîr, IV, 504-505)Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 420-421
Her yönden farklıyız...ADL sıfatı farklılık sebebidir...Kimimiz rızıkta kimimiz sihhatte farklıyız...Bu fark adl sıfatının sudurudur...üstünlük sanma bu farklığı...görevlerim de farklı de...Allah görevin gereği sana farklılık verdi...Esma farklı farklı görevler yükler insana ve cinlere...yaratılanlara...güneş cisim olarak bizden büyük ama bu büyüklük üstünlük değil...Farklılıkları üstünlük sanma der bu ayet...Görevim farklı de...Kimisi rızık yönünden baba kimisi akıl yönünden baba kimisi silah babası...kimisi tarikat babası...ama görevi hepsinin babalıktır...habilliktir...değilse seccade olması istenilen mallar makamlar ve dünya bir canavar olur...cihad ne mi malı makamı canavar kılanla savaşmaktır...
İşte doğu-batı arasında merkez ülkeyiz...paylaşılamayan bir ülkeyiz...Farklılıkları üstünlük sanma der bu ayet...Görevim farklı de...der bu ayet... Kosava kardeşimiz.Süriye de kardeşimizdi.Ukrayna işbirlikçimizdi.savaş coronadan da tehlikeli aşısını bulalım ve Habilliği öğütleyelim...Kerbelalar olmasın günümde diye bir gayretimiz olsun...Hayırda yarışalım ...
İşte Gaz ile ilgili stretik ülkeyiz... Farklılıkları üstünlük sanma der bu ayet...Görevim farklı de...der bu ayet... İsrail ile gaz çıkarmak ve satmak da ortağız artık.Gaz ile ilgili stretik ülkeyiz...çünkü .ve her ülkeyle ortak gaz çıkaracağız ve satacağız...
İşte her görev ile ilgili stretik ülkeyiz...Azarbaycan-İsrail ilişkileri İranın TÜRK düşmanlığının ürünü...Habilliği seçelim kim düşman olur mu bize Kabiller...
İşte İslamın kalesiyiz ama tasavvuf düşmanlığı da azıttı oysa...Şirk Allaha RAKİPLİKTİR ancak...Habilliğe İbrahimliğe...hz Hüseyinliğe müşrik diyenler azıtmayın Allahla örtüşenler de belli Rakipler de belli...
İşte İslamın kalesiyiz Habilliğin kalesiyiz görevimiz belli... Azerbaycan-İran ilişkileri inşaallah huzurla sonuçlanır değilse Kafkaslarda huzur olmaz...
İşte İslamın kalesiyiz Habilliğin kalesiyiz görevimiz belli...Tarihte Almanya ile dosttuk karakedi girdi...O kara kedi ölür mü...Araplarla aramızda ki öldü...
İşte doğu-batı arasında merkez ülkeyiz...Irklar arasında hz Yusufuz...onbiri de kardeşimiz...on biri de farklı ama kardeşimiz...Kardeşlik bizimle var olacak dünyada...Mü’minlerin Yusufuyuz güzelliklerin mü’miniyiz yusufuz çünkü...evet... Müşrik Rakiptir veya rakiplidir...Mürşitler Allahla örtüşüyorlar Rakip değiller...neden onlara biat edene müşrik diyorsun...
Rızıklarımız farklı neden mi...
Babalık görevimiz var yani...zekat görevimiz var...Dünyadaki bütün açların susuzların babalığına soyunmalıyız...
Rızıklarımız farklı neden mi...
Rızık konusunda Allahla örtüş...hz Peygamberle örtüş...sahabesiyle örtüş...İslamsa eğer dinin...İslam sahabeyle örtüşmektir...onlar nurda yıldızlarla örtüştüler...esmaya hadimlikte yıldız oldular...imam oldular sen hangi cemaattesin...hngi esmanın cemaatindesin...hz Ömer adl isminin imamıdır...hz Ali Alim isminin imamıdır...sen kime cemaatsin...Hz İdris hulle biçerdi ani terziydi sen hangi cemaattesin...hangi camidesin...her bir esma bir camidir...
Rızıklarımız farklı neden mi...
Evet...Rızk, sadece yiyip içilen ve kullanılanlardır. Yiyip içilmeyen ve kullanmayan rızk sayılmaz. Fazla kazanç, malı arttırır; ama, rızkı arttırmaz. Rızk, mukadderdir. İşte hadis-i şerif meali:
"Hiç kimse rızkını bitirmeden ölmez." (Hâkim)
Evet...İnsana faydası olan maddi ve manevi her şey rızktır. aslında işte âyet...
"Dünya hayatında onların geçimliklerini [maddi, manevi bütün rızklarını] aralarında biz taksim ettik." (Zuhruf/ 32)
Rızıklarımız farklı neden mi...
Allahı unuttuk yani zekatı ve cihadı unuttuk...
Ve işte bir ayet..."Beni unutursanız [maddi ve manevi] rızklarınızı kısarım." (Taha/ 124)
Allahı unutma yani zekat ver ve cihad et...neden namaz kıl oruç tut demedim mi...Korkaklar da namaz kılıyor...maldan candan canandan geç Allah için...Rızkın ayağına akıp geldiğini göreceksin İşte ülkemizin ayağına rızık akıyor günümde...İnsanlar rızkı kazanmada inanç yönünden beşe ayrılır:
1- Rızkın yalnız çalışmaktan geldiğine inanır. (Kâfirler)
2- Rızkın hem Allah’tan, hem de çalışmaktan geldiğini sanır. (Müşrikler)
3- Rızkın Allah’tan geldiğini bilir; ama rızkı verir mi vermez mi endişe içindedir. (Münafıklar)
4- Rızkın Allahü teâlâdan geldiğine inanır ama, çalışırken Allah’a asi olur. (Fâsıklar)
5- Rızkın Allah’tan geldiğine ve çalışmanın, sebebe yapışmak olduğuna inanır. Çalışırken, Allahü teâlâya asi olmaz, haram işlemez. (Salih müminler)
Rızıklarımız farklı neden mi...
Görevler farklı...İmtihanlar farklı...
Rızıklarımız farklı neden mi...esmaya imanımız farklı...hadimliğimiz farklı...
"Allahü teâlânın rızık vermediği, bir canlı yoktur." (Hud /6)
Allah rızka kefil mi...evet...ama esmasından şunu anlıyoruz hakkedersen kefildir...Hz Meryem kıssasından öğrendik bunu...Allah vehhabtır hakkedene Allah Adildir hakkedene ADL kapısından verir rızkı...Ve Latiftir hakket Lütfundan veriri...
Evet...Allahü teâlâ rızka kefil; ama çalışmayı da emretmiştir. Çalışmak rızkın gelmesine sebeptir. Çalışmadan rızık beklemek Allahü teâlânın emrine aykırıdır...
İmam-ı Beyhekî’nin naklettiği (Rızkı, yerin derinliklerinde arayın!) hadisi...her şeyin bir yaratılmış canlıya rızık olduğunu haykırıyor...insana kan haram ama sineğe helal çünkü sineğe onu arındıracak cihaz verilmiş...Bozulan yiyecekler onlar için rızık kılınmış...ve yer altı madenleri petrolleri de rızıktır...rızık dolu varlık Allahı ana yani zekat ver yani cihad et senin olsun...
Evet...İmam-ı Ahmed hazretleri nasihat isteyen birine buyurdu ki:
Hak teâlâ, senin ve bütün âlemin rızkına kefildir. Rızık için [emre uyarak çalışıp tedbir aldıktan sonra] düşünmeye hiç lüzum yoktur, çünkü Cenab-ı Hak tarafından bütün rızıklar taksim edilmiştir. Çalışarak, hissene düşen rızka kavuşursun. Bir sadakaya on misli sevab verildiğine göre, çalışana karşılığı verileceğine hiç şüphe yoktur. Cehennemde azap yapıldığını bilen, günah işlemeye nasıl cesaret eder? Bütün işler, Hak teâlânın takdiri iledir. Fakirim diye zenginlere haset etmenin, canını sıkmanın hiçbir faydası olmaz. Bir hadis-i şerif meali:"Hak teâlâ, çalışan bir kuluna az rızık verse, o kul da, isyan etmeyip fakir hâline sabretse, Hak teâlâ, bu kulla iftihar edip, meleklerine “Şahit olun, bu kulumun her lokmasına Cennet-i a’lada bir köşk ve bir derece ihsan ederim” buyurur." (İslâm Ahlâkı)
Evet...Zekat ve cihad et...rızkın ayağına koşarak gelsin...Zamanımızda, zamana, modaya uymadan olmuyor diyerek, çocuklarını, para kazanmak için haram yerlere gönderenler çoğalmaktadır. Aç kalmalarından korkarak, onlara dinlerini öğretmiyor, Kur’ân-ı kerim okutmuyor, yavrularını cahillerin ellerine bırakıyorlar. Çocukları dinsiz, imansız yetişiyor. İstikballerini, geleceklerini kazansınlar diyerek, namusları, hayaları yok edildi...
Rızıklarımız farklı neden mi...
Hz Yusufun kardeşleri kıtlık yaşamıştı...hz Yusufun ayağına gitsinler istenince...
Rızıklarımız farklı neden mi...
Zekattan kaçtık cihaddan kaçtık Osmanlıydık küçüldük ...büyümek için zekatta ve cihada koşalım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.