- 537 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mevsimlik Hayvan Sevgisi
Son zamanlarda, yazılı ve görsel basında çocukların veya büyüklerin sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğradıklarını sıkça duyar ve okur olduk. Parkları, durak yanlarını, market önlerini sahipsiz köpekler parsellemişler, geç geçebilirsen. Anne-babalar, çocuklarını okula ve oyun alanına gönderirken korku ve endişe içindeler. Ne acıdır ki, dilim varmasa da bu korkuyu besleyen “sözde hayvan sever” vatandaşlarımız var.
Ev arkadaşı, oyun arkadaşı edinme gibi masum sebeplerle başlayan maceraları, bir müddet sonra ya sıkıldıklarından ya da bakmakta zorlandıklarından sokağa bırakılan hayvanlarla son buluyor. Sokağa bırakılan köpek, eğer hayatta kalmayı başarabilirse diğer sokak köpekleriyle bir araya gelerek yaşam mücadelelerine devam ediyorlar.
Açlık başta olmak üzere çeşitli sebeplerle saldırganlaşan sokak köpekleri eğer grup halinde ise tehlike daha da artmakta. İçlerinden birisi insana saldırdığı vakit hepsi birden harekete geçiyor, kurtulmak da bir o kadar zorlaşıyor. Şayet bir hayvan sahipleniliyorsa, ona ölene kadar bakılmalı, hevesini aldıktan sonra sokağa bırakılacaksa hiç sahiplenilmemelidir.
Çok zorda kalınırsa sokağa bırakmak yerine, bakılacağından emin olduğun bir aileye veya bir hayvan barınağına bırakmalıdır. Eğer sokağa bırakırsanız hiç ummadığınız bir anda, ummadığınız bir yerde köpeklerinin saldırısına sizin de uğrayabileceğinizi hiç aklınızdan çıkarmayın. Seviyorsan, kendine güveniyorsan sahiplenin. Geçici hevesle sahiplenmeyin. Hayvanlar masumdur ve canlı olduğu unutulmamalıdır.
Sözde değil özde hayvan sever olan, örnek alınması gereken yüreği temiz sevgi dolu bir insanımızı televizyon haber kanallarında hepimiz görmüşüzdür. Yıllardır sırtından ekmek yediği hayvanının yorgunluktan hurda dolu arabasını çekmekte zorlandığını görünce, atını çözüp yerine kendisi/sahibi geçip arabayı çekmeye başlıyor. Neden böyle yaptığı sorulunca;
“Bu at babamdan bize yadigâr, biz bu atla birlikte büyüdük. Babam bu atın sırtından kazandığı ile bizleri büyüttü besledi. Ben de oturduğum evi onun sırtından kazandığım para ile yaptım ve çocuklarımın nafakasını onunla kazandım. Artık yorgun, yük çekmekte zorlanıyor, sokağa bırakmak da olmaz. Ha atımı sokağa bıraktım ha çocuğumu sokağa bıraktım, hiç fark etmez; o benim ailemin bir parçasıdır. Bugünden itibaren onu emekli ediyorum, ölene kadar burada yanımızda yaşayacak” diyor. Mevsimlik değil ömürlük sevgi böyle olur.
Fevzi GÜLTUNA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.