- 354 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
EĞİTİMDE BAŞARISIZLIĞIN NEDENİ: ZİHNİYET
EĞİTİMDE BAŞARISIZLIĞIN NEDENİ: ZİHNİYET
Zihniyetler değişmeden hiçbir şeyi değiştirmemiz mümkün değildir.
Yıllardır eğitim sistemi üzerine eleştiriler, teklifler, tartışmalar yapıp duruyoruz. Her gelen bakan kendince bir şeyle yapmaya, sorunu çözmeye çalışıyor. Son bakan da bunlardan biri…
Ben de her bakan değişiminde yeni bir heyecan ve umutla işime sarılmaya çalışıyor, açıklamaları, tartışmaları takip ediyor ve yeniliklere ayak uydurmaya çalışıyorum. Ancak bu işlerin bu kadar kolay olmadığını da bu süreç içinde anlamış bulunuyorum.
Bakanlar ve uzmanlar ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar bu konu, bakanları ve uzmanları aşan bir konu. Sistemle fazla uğraşmayacaksınız. Öncelikle öğretmenleri çok iyi yetiştireceksiniz. Öğretmenlik şuurunu gönlünde, kalbinde, aklında, damarlarında hissetmeyen kişilerle bu işi halledemezsiniz. Öğretmenleri çok iyi yetiştirmekle sorun çözülür mü?
Çocuk ilk ve kalıcı davranış eğitimini aileden ve çevresinden almaktadır. Hal böyle olunca ailenin eğitimi bu durumda birinci sıraya oturmaktadır. O halde sistemle, kitapla, vs. ile uğraşmaya gerek yok. Aile eğitimine önem verilmeli. Tarih boyunca Türk Milleti aileye çok önem vermiştir. Bunun fakına varanlar bu milleti nasıl dönüştürebileceklerini de fark etmişler ve aile mefhumunu zedelemeye, çökertmeye matuf faaliyetlere girişmiş ve bunda da bir nebze başarılı olmuştur. Her başarısızlığın nedenin dış güçlere havale etme anlamında söylemiyorum sözlerimi. Bunu bizim insanlarımıza hevesle, istekle, gelişmişlik, çağdaşlık, modernlik anlamında yaptırmışlardır. Yazarçizerlerimiz, senaristlerimiz bu faaliyette üzerlerine düşen görevleri en iyi(!) şekilde yapmışlar, yapmaya da devam etmektedirler.
Son zamanlarda kadına şiddet konusundaki tepkilerimizi, tv dizilerindeki kadına şiddeti, kadının aşağılanması, ötekileştirilmesi konusunda neden gösteremiyoruz? Bu diziler aile yapımıza yayar mı yoksa zarar mı veriyor? Kadını yüceltiyor mu alçaltıyor mu? Aile demek öncelikle anne demektir. Anneler ne halde? İleride anne olacak kız çocuklarımız nasıl yetişiyor? Okullarda, sokaklarda kız çocuklarımızın hali nice görünüyor? O halde ailenin sağlam temellere oturtulması gerekiyor demektir. Bunun için kime görev düşüyorsa bu işe hepsi dâhil edilmelidir. Eğitim camiamız, diyanet işlerimiz, yerel yönetimlerimiz birlikte bu işe el atmalı, ailelerin güçlenmesini yeniden tesis etmelidir. Evliliğe karar vermiş kişiler gerekirse iyi bir sınavdan geçirilmeli. Öncelikle ailenin ne olduğu, karı koca hakları iyice öğretilmeli. Anlaşamazsam ayrılırım, mantığı ile evlilik olmaz, aile kurulmaz. Anne baba olmaya karar vermiş kişilere çocuk eğitimi öğretilmeli. Sorumluluk şuuru aşılanmalı. Gereken yaptırımlar da önceden bildirilmeli ve bağlayıcılık sağlanmalı. Bunlar nerede öğreniliyor? Ailede… Ailesinde bunları öğrenememiş birine anlatmak çok da kolay değil… Bu işler de eğitimle olacaktır tabi… Ama bu eğitim, sadece okullara havale edilecek basit değil. Çocuk doğduğu andan itibaren anne eğitimine tabi olmaktadır. Baba ve diğer aile fertleri çocuğun eğitimini etkileyen en önemli etkendir.
Çocuk bir insandır. İnsan eğitiminde hiç kimse kişiye özel muamele yapmamalıdır. Her çocuk değerlidir. Çünkü insan değerlidir. Çocuk kimsenin ne prensi ne de prensesidir. Onlar çocuktur. Anne babanın korumasına ve yönlendirmesine ihtiyacı vardır.
Sözü uzatmadan, anne baba aile içinde çocuğuna güzel ahlak, dürüstlük, sorumluluk, paylaşma ve çalışma bilinci aşılamalıdır. Bu bilinçte olan çocuğunu okulda öğretmene teslim ettiğinde de öğretmenin işine karışmamalıdır. Öğretmenle birlikte çocuğunun eğitimine destek olmalıdır. Bugün öncelikle öğretmenin itibarı iade edilmelidir. Son devrin hastalığı; anne babanın öğretmene müdahalesine mani olunmalıdır. Ayrıca öğretmenleri eğitimin ihtiyaçlarına ve gereklerine uygun yetiştirmelisiniz. Tv kanallarında okulu, öğretmeni aşağılayan, olumsuz haberlere, yorumlara ve eleştirilere izin verilmemelidir. Eğitimin tartışılacağı yer tv’ler değildir. Eleştirilen, aşağılanan kişi ve kurumlara itibar edilir mi? Biz el birliği ile öğretmenin itibarını düşürdük sonra da eğitimi nasıl düzelteceğimizi tartışıyoruz.
Anne baba ve öğretmenler kendi bildiklerini okumaya devam ettikçe siz hangi sistemi getirirseniz getirin, hangi örnek uygulamaları uygularsanız uygulayın değişen bir şey olmayacaktır. Boşa zaman kaybı devam edecektir. Anne baba ve öğretmen zihniyetlerini değiştirmenin yolu, ülkeyi yönetenlerin eğitim zihniyetlerinin değişmesinden geçtiği de unutulmamalıdır. 21.09.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.