- 416 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Lennie Ölür!
John Steinbeck’ in Fareler ve insanlar kitabından yalnızca son sahnesi aklımda kaldı.
Steinbeck’i öldürmesinden değil de yaşatmamasından tanırım. Gecenin öldürücü ruhu ve korkunun aşırıcı düşmanlığı büyük bir dostluğu bitirmeye yetmişti. George tetiğin sertliğinin, Lennie ise barutun tuzlu tadının merakındaydı. Ağlaşmalar, küskünlükler yoktu ama bu gece bir dostluk ölmeye mahkumdu.
Herkes bilirdi zaten, George’ un ellerinin Lennie’ ye sarılmak için değil de Lennie’yi öldürmek için yaratıldığını. George üzgün gibiydi ancak bir an önce Lennie’yi öldürmek için sabırsızlıkla titriyordu. Lennie, tüm sakinliğini saflığına ve kimi zaman aptallığına borçluydu. Yoksa George’ un şüpheli hareketleri, kendi içindeki korkunç varlığı gözler önüne seriyordu. Bunu Lennie dışında kim olsaydı rahatlıkla anlayabilirdi. George, Lennie’ yi öldürmenin telaşı içindeyken, Lennie daha önce ölüme hiç bu kadar yaklaşmamıştı. George için Lennie çoktan ölmüştü. George’ u, Lennie’yi öldürmeye iten şüphe; onun Lennie olmadan hayatın nasıl olabileceğini düşünmesiyle kesinlik kazanmıştı.
O gece Lennie ölecekti ama George’ un ayaklarındaki titreme de ölüm korkusundan başka bir şey değildi.
Mutluluk bir başkasının hayaline süs olmak için aniden ortalıktan kayboldu. İyiliğin ayak sesleri, iyilerle beraber çoktan gitmişti.
Ölüm yaklaşmış, yaşamak bir başkasının bedenine çile olmaya yüz tutmuştu. Bir yıldız kaydı ve kara ile siyah yavaş yavaş ayırt edilmek üzereydi. O günden sonra artık kitaplar öldürmeyecek, Lennie’ ler de ölmeyecekti belki de. Yalancı sözcükler, yabancılaştırıyordu dudakları birbirine. Ağızlar; hiç konuşmama veya çok konuşma kuruluğunda sırlar içinde bırakıyordu herkesi. Lennie ile George arasındaki göz teması kesilince silah sesi, ırgatların ayak çatırtılarına karıştı. Lennie ölmüştü ama George halen daha titriyordu. Lennie’ nin başı, uzaklara bakarken biriktirdiği hayalleriyle beraber George’ un kirli ayaklarının altına düştü. George eskiden çok ağlamıştı ama gözleri daha önce hiç bu kadar dolmamıştı. Adam öldürme korkusu da yoktu artık. Evet adam öldürme korkusu... Bu öldürülme korkusundan daha dehşet bir korkuydu aslında. Ve öldürülen Lennie, öldürme korkusunu yenen George’ den daha acı dolu bir geçmiş bırakmamıştı.
2016’ da çıkardığım Halk’a Dergisi’ndeki bir yazım.
YORUMLAR
Lennie, zavallı Lennie! Ben hiçbir zaman vazgeçemedim Lennie acımaktan. Ve George'nin çaresizliği de ayrı bir ızdırap. Lennie'deki davranış "bozukluğu", öldüresiye sevmeleri ne büyük bir çıkmaz hem kendisi için hem de George için.
O koca gövdesi... ve ellerini kontrol edememesi, saflığı ve ona rağmen hep masum sevinçleri... Kooocaman bir bebek yani...
Steinbeck'in bütün kitapları birbirinden güzel. Ama "Fareler ve İnsanlar"ı bir başka etkili ve ben onu en az beş kez okumuşumdur değişik dillerde, ona dair kompozisyonlar yazmışımdır defalarca. El kitabımdı yıllar önce...
İyi bir çalışma yapmışsınız. Lennie'yi anımsattınız bana. Teşekkürler.
Ellerinize sağlık, saygılar, selamlar.
Median Saroyan
Saygı ve selamlarımla :)