Faziletli Keçi
Fabl Denemesi
Köy Hikayeleri
Faziletli Keçi
Hikaye bu ya kendini şair sanan bir keçi var imiş,
ya da ben mi şair sanarım keçi kılıklıyı, zibidi mi imiş neymiş.
Top sakalı var da, adamlığı belli değil imiş.
Sakallı keçi şiir yazar kendini alim bilir imiş
kendinden başka yazana da /yaşının işi ile uğraş der/ Hiç bir işi beğenmez imiş.
Kibir had safhada olunca bit mi olmuş yoksa büyümediği için yavşak mı kalmış kimse anlayamamış.
Fazileti ispat adına yaprak yer imiş.
Bu keçi köyünü dünya zanneder, ormanda aslanları bilmez imiş lakin erkek aslanı görünce onu da kendi gibi bilmiş.
Kendinin keçi olduğunu bildiği halde aslan gibi davranır imiş,
Aslanlar dil bilmez iken, bu dahi aslanın yazdığı beyite cevap vermek için /imge diye öğrendiği kelimeyi tercih eder imiş.
Yediği otu unutmuş da ciğer yediğini sanar iken geçenlerde iki satır aslana yazıp demiş ki /bana keçi derler, geliyorum, ormanı terk edin bilmeni istedim/
Aslan cevap vermiş /haddini bil/
Keçi aslan ya! öfkeden deliye dönmüş eli titreyip dört kelimeyi de becerememiş.
Keçiliği maharet sanar imiş.
Ölçüsüz yazmayı ancak becerir imiş.
Bilmem kaç yıllık hayatında aravantı itler ile gezer imiş.
Kendini pohpohlayan yavru aslanları uyutur kendinden gayrı hiç yiğit görmez imiş.
Alim ya,
yazılan şiiri bırakıp eksik üç beş harfe takıp, /saçma karalamayı/ yorum sanır
-/buradaki harf yanlış, bunu çok kullandın/ deyip geçer imiş.
Zaten kafada beyni yok,
Aslanın kakasını beyni zanneder, kendine beyin olur diye yer imiş.
Göz nedir, akıl nasıldır, izan nedir beyin ne iş yapar deyince /beyim şair/ deyip soruyu dahi anlamaz,
aklı sıra cevap verir imiş.
Bir gün ormana girmiş, elinde çalıp yazdıpı iki üç şiir ile kendini beğendiler bilir imiş.
Almış aslan bunun elinden şiiri /bu ne hal/ derken gücenmiş.
Kendini aslan sanır ya öfkeyi maharet zanneder kendini sevdalı biliri imiş.
İçindeki öfkeyi de iyi hisseder imiş.
Aslan okuyup da; /daldan düşen yaprak bunlar, zaten düşecekti/ demiş.
Bizim aslan keçi yedirememiş.
Ben yazdım kitap oldu imdi derken aklından cinlik geçmiş.
Dostluk önermiş ve ot yer iken arkadaş olalım demiş.
Bilmez imiş yediği otun üstündeki aslanın pisliği imiş.
Kitabında bir çok arkadaşı var imiş de kırkının ikisi erkek imiş.
Aslan anlamış bu iti, kadınları tuzaklayıp çakala yem eder imiş.
Yazdığı iki ya da üç çalma şiiri görüp aslan, /ormana yazmaya değil çalmaya dadanırken/ kendisine hocam demeyene de Keçi, burun kıvırıp g* gösterir imiş
Boynunda kravatı medeniyet sanır yazanları beğenmez imiş, hal bu ki havasından geçilmez imiş.
Bir gün ceylan ile karşılaşınca hoca beni yorum yorum yor diye ceylan söylemiş.
Bilmez imiş hiçliğini, yazmış bu keçi hemen /utan başında hatta yaşından, bu yaşta aşk şiiri de ne imiş/ deyip gitmiş.
Anlamamış ceylan, yaş baş der iken bu aptal daha yaşlı imiş.
Yine keçi bir kurt görüp yanaşıp bakar iken karalama görür gibi olmuş kurdun elinden.
Atlamış sazan gibi keçi /be gafil bu şiir değil ki kabul etmez orman/ maksat kendinden başka kimse yazmasın imiş.
Yoksa kadınlar onları över kendi atılır bilir imiş.
Kurt akıllı ses etmemiş de aslana demiş /Sayın kral bir it var keçiye benzer, sağa sola çamur atıp gezer. Haddini bildirin yoksa ceza bize düşer/
Aslan toplamış ahaliyi söylemiş;
/Ey tebam bu kravatlıyı görünce keçi olduğunu söyleyin köyüne gönderin karşıma çıkmasın./
Keçi yaşlı
Keçi inat
Keçi ezik
Beğenilme arzusu ile kibir abidesi
Anlamış yaptığını ezik kişilik abidesi faziletten dem vurur iken bakmış pahalı kıllı derisi, ucuz olan gerisi. Kaçmış ormandan.
Dönmüş geriye gitmiş köyüne.
Orda da bekler imiş köyün ahalisi
Tutmuşlar boynuzundan /aslanlara arkadaş olan bu köyde kurt olur/ deyip kesmişler.
Ahali okumuş ardından;
"Ne idin çaldın iki şiir ile kitap yazdın
Türkçe bilmez iken ecnebi kelime kullandın
İmgenin ne olduğunu bilsen ormana girmez idin
Adam olsa idin deriyi de geriyi vermez idin.
Hikaye bu ya duvara asmışlar postu.
Gelen geçen bakarmış
başı, kıçı açık deriye...
Keçi kılıklı yazarlara adam değeri vermemişler köyde.
Fabl denemesi