- 174 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AŞİRETLER PARTİLEŞİYOR
Daha önce Türkiye aşiret programına geçiyor diye yazmıştım,gerek tek adam yönetimi gerekse parlamenter sistem olsun Türkiye aşiret programında.
Irak,Suriye ve Libyanın parçalanmasıda buna yönelikti,merkezi sistemden aşiret programına geçiş.
Bu bağlamda daha bir çok ülke parçalanıp aşiretler ön plana çıkabilir,bu bir dönem,bu bir trend.
Avrupa programı ise daha başka fakat zamanla onlarada sıra gelebilir.
Türkiye Avrupa programında olmasına rağmen aşiret sistemini erken başlattı yaptığı eylemlerle hem diğer ülkelerdeki aşiretlere yol açıyor hemde kendi içinde partileşerek bu sürece dahil oluyor.
Onun için her gün bir yeni parti kuruluyor,bu partiler işe önce vatan kurtarma hikayeleriyle başlıyorlar fakat uygulamaya çalıştıkları kendi aşiretlerinin programını yaşama geçirmek.
Bu aşiretlerin amacı bir parti kurarak kendi aşiret topluluklarını belli bir yerde kümelendirip onları pratikte ve teoride eğiterek sözde geleceğe kadro devşirecekler.
Bu aşiretler önce bütün olanı parçalamak zorundalar aksi taktirde yol açamıyorlar.
Onun için ya bütünden kopacaklar yada bütüne saldırarak o kümeyi zayıflatandan sonra bakın bu iş bunlarla olmuyor biz gelirsek bu ülkeyi cennete çevireceğiz gibi abuk sabuk laflarla arenada kendilerine yer açmaya çalışıyorlar.
Oysaki bunların ne ülke sorunlarını çözecek güçleri var nede insanları refaha ulaştıracak projeleri çünkü bunlar aşiret kafasına sahip oldukları için aşiret sınırlarını aşıp gerçek bir siyasi parti programı uygulayacak kafadan yoksunlar.
Bunlar geçmişte belli partilerde yetişerek birazda tanınmışlık sağladıkları için geniş kitleleri arkalarından sürükleyeceklerini sanıyorlar oysaki her aşiret zaten kendi oyuncusuyla sahne almış vaziyette.
Burada bir şey çıkıyor ortaya bir aşiretin kendi programını uygulamaya sokması o ülke halkının toptan refaha ulaşmasından çok daha önemlidir.
Çünkü dünyalık ANI geçici sayan aşiret lideri geleceği garantilemeye çalışıyor,buda dünyadan kadro devşirme hikayesinde yatıyor.
Şimdi bu aşiret oyuncuları teker teker sahne alırken daha sonra tehditle,santajla ayak oyunlarına girerek pazarlık sofrasını kuracaklar.
Bu sofradan pay kapmak için amansız bir rekabet ortamı yaratıp oradan ne bulurlarsa hül bereket deyip parça koparmaya çalışacaklar.
Bu sofradan koparılan her parça daha sonra yapılacak olan pazarlıklar neticesinde tekrar sofrada birleştirilmeye çalışılacak yani önce parçalara ayrılacaklar sonra tek başlarına yol alacak güçten yoksun kalacakları için tekrar birlikte yol almaya çalışacaklar fakat herkes kendi lokmasından bir parça sunarak.
Bu aşiret oyuncuları kendi kavimlerinden olupta başka partilerde faaliyet gösteren aşiret üyelerini kendi partileri etrafında toplamaya çalışacaklar diğer aşiret partilerinden bir şey koparamayacakları için kendi kavim üyeleriyle yetinecekler.
Zaten başka bir şey yapamayacaklar ayrıca yapmalarınada gerek yok zaten amaç kendi kadrolarını belli bir seviyeye çıkarmanın ötesinde.
Oyun esnasında kendilerine bin bir gerekçe uyduracaklar,zaman olacak çökmekte olan vatanı kurtaracaklar,zaman olacak başkalarını ihanet ve beceriksizlikle suçlayacaklar,zamanda olacak büyük fedakarlıklar yaparak ellerini taşın altına koyduklarını söyleyecekler fakat bunların hepside aşiret programıyla sınırlı çember içinde olacak.
Aşiret çemberini yarıp ülkeyi gerçekten tek yürek bir amaca yöneltecek güçten yoksun bu aşiret oyuncuları oyun ne kadar parçalı olursa o kadar kendilerine arenada yer açacakları sanısındalar.
Yani tek yürek hedefe yönelen toplumsal yapı bunların işine gelmiyor çünkü ancak parçalı yapıda yer bulacaklarına inanıyorlar.
İşte Türkiye’de en sağdan en sola kurulan bu partilerin gerekçesi bundan ibarettir.
Bu bir trend dedik yani gelinen aşamada tarikatlarla bir yere varamayacağını anlayan aşiretler zamana uygun olarak partileşme dönemine geçiş yapıyorlar,bir anlamda tarikatların zamana uygun hali.
Hal böyle olunca tarikatları zamanla tümden silme yoluna gidecekler Z kuşağı hikayesi işte bunun için ısıtılıp sahneye sürülüyor.
Yani yeni yetişen kuşaklar daha aydın kafalı oldukları için tarikatlara artık pirim vermiyorlarmış,vermese ne olurki bu kezde kurarsın partini yine bir yerde kafese almayı başarırsın.
Demem şuki gelenkelrden kopmaya çalışan Z kuşağını bir manevrayla tekrardan kuşatmaya alır çıkış yollarını kapatırsın.
Her şeye rağmen yinede bu partiler tarikatlardan daha ileride olacaklardır bir başka anlamda ise tarikatların zamana uygun hale döndürülmüş halleri olacak.
Bunda tuhaf bir şey yoktur dünya böyle dönüyor zaten aslolan dünyada insanları belli bir boyuta taşıyarak zaman ötesine hükmetmek.
Buda zaman oluyor tarikatlarla,zaman oluyor aşiretlerle,zaman oluyor politik partilerle falan.
İstisnasız hepside bir üst boyuta çıkmaya çalışmanın uğraşı sahneleridir.
Biz şimdi bu partileşen aşiretleri izleyelim bakalım ülke ve dünyayı nereye götürüyorlar.
27 Ekim 2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.