Yeniden Yeni Dünya Düzeni mi
Dünya düzeni her otuz kırk yılda bir değişir dönüşür. Bu süre bazen aşılabilir ancak değişim mutlak olarak gerçekleşir. Er ya da geç eski düzen lağvedilir, yeni düzen onun yerini alır. Nitekim ülkeler için de bu durum böyledir. Biz fazla hissetmesek de, farkında olmasak da hiçbir düzen kurulduğu gibi devam etmez. Nitekim Cumhuriyet’ten günümüze bakın neler değişmiş neler, nasıl evrilmişiz, nereden nereye gelmişiz, neler kazanmış neler kaybetmişiz.
…………………….
Dünyada son asra bakıldığında ikinci Dünya Savaşına kadar lider ülke İngiltere’dir. Her iki dünya savaşının galibidir. Amerika daha geri plandadır. Belirleyici olan, dünyaya yön veren İngiltere olmuştur. Bir nevi dünyayı tek başına yönetmiştir. Ancak bu arada Amerika ve Rusya güçlenmiştir. Nükleer güç haline gelmiştir. Adolf Hitler ve Benito Mussolini gibi çılgınlar dünyayı ateşe atmıştır ve ikinci dünya savaşı yapılmıştır. İşte bu savaş sonrası kartlar tekrar karılmış, liderliği Amerika almış, Sovyetler ise karşısına konuçlanmıştır. Bir paradigma değişikliğidir bu. Çift kutuplu dünya kurulmuştur. Soğuk savaş 1990 yılına kadar devam etmiştir.
……………………….
Kırk kırk beş yıllıktır bu süre. Doksanlarda Sovyetler dağılmış, bağımsızlıklar ilan edilmiş, kimi ülkeler batıya yaklaşırken kimileri eski gücün yanında hizalanmıştır. Amerika dünyanın tek hakimi olmuştur. Rusya kendi meselesiyle boğuşur hale gelmiştir. Avrupa ise suya sabuna dokunmadan büyümüştür. Sanayisini geliştirmiş, refahını arttırmış, insanına yatırım yapmıştır.
……………………….
İşte yeniden yeni dünya düzeninin kurulumunun dönemi ve zamanı gelmiştir. Paylaşım tekrar yapılacaktır. Güçlenen Rusya payına düşeni alacaktır. Avrupa masaya oturacaktır. Çin bana dokunmayın diyecektir. Belki Hindistan uç verecek baş gösterecektir.
………………………
Putin’in Ukrayna işgaliyle ilgili yorumlar henüz erken. Her ne kadar bitti tükendi denilse de bunun hesabı çok önceden yapılmıştır. Ciddi hazırlık yapılmadan bu işlere kalkışılmaz. İşi götürebildiği yere kadar götürür sonunda masaya oturur. Masadan güçlenerek kalkar. Batı Rusya’nın gücünü kabul eder. Savaş yorgunu Amerika biraz inzivaya çekilir. Lüks ve konfora alışan Avrupa Rusya ile savaşı göze alamaz. Çin bir süre daha sessiz ve derinden büyümeye ve gelişmeye devam eder. Çok geçmeden belki çeyrek asrı bile bulmadan Amerika’nın karşısına dikilir. Avrupa ise güçlü olanının yanında yerini alır. Çünkü Avrupa işin merkezidir. Yeteri kadar deneyimlidir. Kim güçlüyse onun yanındadır arkasındadır. Çıkarının peşindedir.
Kemal GÜL
15.03.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.