8217; de şu an -2 derece...ev yok...yiyecek yok...sıcak ortam yok...Ukrayna üşüyor.
Ordu..şu an 1 derece...ve sokak çok soğuk...şükür sığınacak bir evimiz var.
Vaktinde Saraybosna üşümüştü.
Çeçenistan üşümüştü.
Uygurlar üşüyor.
Myanmar üşüyor.
Türkmeneli üşüyor.
Filistin üşüyor.
Afganistan üşüyor.
Tel Abyad üşüyor.
Yurtlarından edilen Suriyeli çocuklar üşüyor.Anneler üşüyor. Ben üşüyorum.
İnsanlık düşüyor.

Savaşların dili, dini, ırkı yok.Acı ortak.

Batının iki yüzü...ABD’nin sinsi tavrı...Putin’in güç testi...

NASA Mars’a 10 kat yük taşıyan ve yolda kendini onaran ölümsüz plazma roketleri ile gidecek.

Anadolu’nun dualı toprakları kendi mayasına, öz kültürüne yönelmeli...kendini kendi içinden onaran bir plazma gücü oluşturmalı...
Yıllardır süregelen böl parçala tuzağının ayak sesleri artık bir başka düzenin habercisi.
783.563km2’ lik verimli topraklarımız...dört mevsim iklimimiz...eşi bulunmaz insanımız...ve genç nüfusumuz...harcanan...sınavlara boğulan genç nüfusumuz...dinamizmi , ürüne dönüştürülemeyen genç nüfusumuz...

Ülfet hastalığından kurtulup...karamsarlık ve ümitsizlik mikrobundan sıyrılıp...kendini küçük görme, çaresiz hissetme, potansiyelinin farkında olamama hastalığından kurtulmanın zamanı geldi de geçiyor bile.

Anadolu topraklarının ihtiyacı olan şey...hoşgörü, ortak akıl, bir olma...öngörü, vizyon, planlı hareket.

Ülkemizde 20-24 yaş arası 6 milyon 624 bin 78, 25-29 yaş arası grup 6 milyon 367 bin 311, 30-34 yaş arası grup ise 6 milyon 363 bin 17 nüfusa sahip.
Sorarım...34 yaş altı böylesi bir nüfus ülkemin zenginlik alâmeti değil midir?

"Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak..
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.

Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:

Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.’
Davransana.. Eller de senin, baş da senindir!

His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana.. Sen böyle değildin.

Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?

Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!"

Merhum Mehmet Akif’in...Yeis Şiiri...zamanın ötesinden...hastalığımıza seslenişi.

Böylesi bir coğrafyada olmanın elbette bir bedeli var...Bu bedeli ecdad canıyla kanıyla Anadolumun her bir köşesinde ödemiş.Bizler ise
muhteris bir mirasyedi gibi küflenmiş ve küllenmiş iradelerimizi , paranoyak bir yozlaşmayla teslime hazır dönüşümlere bırakıyoruz.

"Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."(Mustafa Kemal Atatürk)
Yaslandığımız dağların farkında olmalı...muhtaç olduğumuz kudretin kendi iç dinamiklerimiz olduğunu bilmeli...yeise düşmemeliyiz.
Biz birlikte güçlüyüz. Yeter ki farkında olalım.Zenginliklerimizin üzerindeki örtüyü kaldırmayı bilelim.

Ukrayna’nın çocuklarına, annelerine çok üzülüyorum.İslâm coğrafyasının başına gelenlere üzüldüğüm gibi.

Başa gelmeden...başına gelenlerden ibret almak.
Ve Akifçe uzak kaçmak ... yeisten.
"Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak."


M...G...