- 188 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZOR BİR TIRMANIŞ
Milyonlarca insanın ulaşmaya çalıştığı vadiye giden yol yüksek bir dağı aşmakla başlıyordu.
Dağı aşan vadiye ulaştı demekti.
Fakat bu dağ çok çetin bir dağdı güç,kuvvet ve dayanıklılık gerektiriyordu.
Şu anda dünyanın dört bir yanında verilen mücadele bunun mücadelesiydi, dağı aşıp vadiye ulaşılacakmı, yoksa yarı yolda telef olanlarmı olacak.
Bir kişi veya gurup bir kez dağın zirvesine çıktığı anda dağın dibinde bulunupta henüz tırmanışa geçmemişlere zerre yardımda bulunamıyor.
Onun için her kişi veya gurup organizasyon işini önce dağın dibindeyken yapıyordu.
Aile bağı güçlü olanlar en kazançlı çıkanlardı çünkü bunlar tırmanış esnasında biri birlerini sırtlanıyorlardı.
Arkadaşlık ve komşuluk ilişkisi sağlam olanlar bile bu oyunda çaresizleri oynuyordu çünkü dağı aşmanın garantisi olmadığı için herkes ancak kendini ve ailesini kurtarmaya çalışıyordu.
Bu tırmanışta hem zayıf olup hemde sağlam bir aile ilişkisine sahip olmayanlar en çok kaybedenlerdi.
Böylelere komşularda yardım edemiyordu çünkü komşuluk ilişkileride sıfır seviyesinde seyrediyordu.
Dağın zirvesine ulaşanlar orada bir mola verip tırmanışta olanları sadece seyrediyorlar,üzülüyorlar fakat kendilerinin zirveye çıkmış olmalarından dolayıda mutluluğu yaşıyorlardı.
Bu tırmanışta herkes aynı oyun içinde gibi görünüyordu fakat aynı değildi, çünkü ruhsal ve bedensel yapılanmalar belirleyici oluyordu.
Gücü kuvveti yerinde olupta sağlam bir psikolojiye sahip olanlar daha sağlam basıyorlardı yere.
Hazır giyim konfeksiyon müşterileriyse ayak altında ezilip baş aşağı yuvarlanmaktan kurtulamıyorlardı.
Öylesine bir yürüyüştü işte.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.