- 318 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
YIRTIK AYAKKABI
Anadolu’nun ücra bir köşesinde yaşayan yüreği okuma aşkı ile dolu hayalleri olan mahcup bir gençti. Geleceğe ümitle bakmak için okuması gerektiğini iyi biliyordu. Oysa bu yol onun için hiçte kolay değildi.
Anadolu’daki birçok genç gibi onun da maddi imkânı yoktu. Oysa o kafaya koymuştu. Okuyacaktı. Zira hayat çok zor ve meşakkatliydi. Memleketinin kışları da hayat şartları gibi çok sertti. Okumak ümidiyle ilçede bir yurda yazılmıştı.
Yurt ile okul arası mesafe uzaktı ama yürüyerek gitmesi gerekiyordu okula. Zira vasıta ile gitme imkânı yoktu. Okulun başarılı bir öğrencisiydi. Ama hep boynu bükükdü. Hayat bükmüşdü boynunu belkide... Aynı sınıfta okuduğu bir arkadaşıyla beraber okula gidip geliyorlardı.
Günlerden bir gün yine soğuk bir kış günü okul için yola çıkmışlardı. Ayağında yine yırtık ayakkabısı vardı. Çünkü başka ayakkabısı yoktu. Yoldaşı olmuştu yırtık ayakkabı. Arkadaşlarım görmesin diye ayakkabısındaki yırtığı hep saklamaya çalışırdı. Belki ayakkabısındaki yırtığı saklamayı başarabilmişti oysa yüreğindeki yırtık ne olacaktı? Onu nasıl saklayacaktı. Saklanmıyordu ki…belki üşüyen sadece ayakları da değildi. Yüreği daha çok üşüyordu.
Önce mahcup bir eda ile arkadaşının yanına yaklaştı ve onu okulun arka bahçesine davet etti. Ona ayakkabısının su geçirdiğini ve ayaklarının çok üşüdüğünü birkaç dakika bile olsa ayakkabılarından birini değiştirmek istediğini söyledi. Arkadaşı bu duruma önce çok şaşırmıştı. Nasıl böyle bir şey olabilirdi. Islak ayakla nasıl durulabilirdi ki. Arkadaştı tabii kıyamamıştı. Oda bunu kabul etti. Okulun arka bahçesinde, kimselerin görmediği bir yerde ayakkabılarından birini karşılıklı değiştirdiler. Arkadaşı bu duruma ancak birkaç dakika dayanabildi. Mahçup genç yırtık ayakkabısını tekrar giydi. Biliyordu o bunun kaderiydi belki de.
Kadere rıza göstermek onun inancınında vardı. Lakin kader de gayrete aşık değilmiydi? Mahcup delikanlı okudu ve hayatını kazandı. Ayakları o günden sonra hiç üşümedi belkide. Çünkü ayakkabısı artık su geçirmiyordu. Ama Anadolu’nun her köşesinde sadece ayakları üşüyen değil yüreği buz tutmuş nice mahçup gençlerin var olduğunu biliyor olmak onun yüreğini hâlâ üşütmeye devam etmektedir...
Kalbî Muhabbetlerimle.