- 563 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
LEFİKA II
Akşam üzeri buralar bir hayli soğuk olur lefika, bunu üzerine almalısın diyerek omuzlarına nazikçe bir şal örttü. Lefika ise o an düşüncelere dalmıştı aniden ürperdi fakat kendini toparlayıp kısık bir sesle teşekkür etti ihtiyara.
Özür dilerim amacım seni korkutmak değildi. Hâla gitmemişsin sanırım bir karar veremedin. Ve sanırım bu kadar ilerledikten sonra geri dönmek için fazlaca yol aldığını düşünüyorsun. Bazen bende böyle hissederim. Bir yola çıkarsın ve yolun bir çok yerinde geri dönmeyi düşünürsün fakat gelmiş olduğun onca yol buna mânidir artık, bir şekilde sonunu getirmek istersin dedi ihtiyar.
-Galiba haklısın onca yolu onu bulmadan geri dönmek için gelmiş olamam. Aslında buraya gelmeden önce onu burda bulacağımdan o kadar emindim ki hatta tam olarak bu konuşmayı onunla yapıyor olmam gerekiyordu. Çünkü bu yola çıkmadan evvel bir rüya gördüm. Oysa sen şimdi onun uzun zaman önce gittiğini söylüyorsun.
Bir rüya mı? Yani sen onca yolu bir rüya uğruna mı geldin dedi ihtiyar. Rüyalar çoğu zaman gerçekliği unutturmak ve içimizdeki çocuğu avutmak için gösterilir bizlere. Bir çoğunu ise hatırlamayız bile.
Bu öyle bir rüya değil dedi lefika sanki gelecekten sızan tuhaf bir şeydi. Hiç rüyalarının gerçek olduğu olmadı mı senin demiştin. Rüyamda bu bahçeye geldiğimi gördüm ama böyle virane bir halde değildi. Rengarenk güllerin ve çiçeklerin yüksekçe bir kolidor oluşturduğu, toprak ve çakıl taşlarıyla dolu bir yoldan yürüyordum yalın ayak. Ayağıma çakıl taşlarının ve budanmış gül dikenlerinin battığını hatırlıyorum. Yürümeye devam edince az ilerde geniş bir avluya ulaştım. Bahçenin içi yolda gördüklerimden daha renkli ve daha gösterişli güllerle bezeliydi. Güllerin ardında birinin olduğunu farkettim, sessizce ona doğru yaklaştım. Bahçıvan olduğu her halinden belliydi bana bir demet gül uzattı ve hoş geldin seni bekliyordum dedi. Beni mi bekliyordun beni tanıyor musun diye sordum? Hafifçe gülümsedi ve seni yıllardır tanıyor gibiyim diye cevap verdi. Bu öylesine bir rüya olamaz değil mi ihtiyar?Uyandığımda ayaklarımda ki tozları ve çakıl taşlarının acılarını hatta kucağımda ki güllerin kokusunu bile hissedebiliyordum.
İhtiyarın yüzünde eski bir anıyı anımsıyormuşcasına bir hal belirdi. Biliyor musun lefika buna benzer bir rüyayı bana o da anlatmıştı dedi. Ve
devam etti ancak birbirlerinin hayatlarına dokunacak olan insanlar aynı rüyayı görürler. Aynı rüyayı gören insanlar ise benzer kaderleri yaşarlar. Yolları bir yerde mutlaka kesişecek demektir.
Lefika yeniden ürperdi hava iyice soğumuştu, omuzlarında ki şala biraz daha sıkı sarılıp istemsizce hayatlarına dokunmak mı diye sayıkladı. Hastalık haline benzer bir titreme geziyordu bedeninde ve başı dönmeye başlamıştı Ben çok kötüyüm ihtiyar, kalbim ağrıyor diyebildi sadece. Bedenimden ziyade gönlüm ve zihnim yorgun benim. Kaderimin başka biriyle daha kesişmesini isteyip istemediğimden de emin değilim. Hayatın ne getireceğini bilemiyorum ve ona yön veremiyorum. Benim adıma buna hep başkaları karar veriyor bense onların bana seçtiği hayatı yaşıyorum.
-Kaderimize çoğu zaman biz yön veremeyiz zaten lefika yanlızca ufak seçimler yapabiliriz. O yüzden bunu çok fazla dert edip üzülme. Fakat hayatının seyrini artık eline almalısın. Geri kalanından memnun olacağın bir hayat diliyorum senin için sende öyle dile umarım mutlu olursun.
-Kafam çok karışık, işaret ettiğin o yoldan gittiğimde onu bulabileceğimden emin değilim dahası yüzünü bile hatırlamıyorum artık. Onu bulursam şayet bunun bana iyi gelip gelmeyeceğini de bilmiyorum. Sence gerçekten gitmeli miyim?
-Bence gitmelisin lefika onu bulmalısın. Aslında sanırım onun sana daha çok ihtiyacı var bunu daha çok o bahçıvan için istiyorum. Yaralarını sarmalısın ve yaralarını sarmalı. Ah lefika bir bilsen o kadar benziyorsunuz ki birbirinize, acılarınız bile bir birine denk. İnanıyorum ki siz birgün kavuşacaksınız. Aynı rüyayı gören insanlar aynı kaderi paylaşırlar. Aynı kaderi paylaşıyorsan eğer peşinden gidip gitmemenin de bir önemi yok aslında ama hayatına yön vermek için gitmeyi yada geri dönmeyi seçmek durumundayız...
-Benzer yaralar ve birbirine denk acılar mı? Yani onunda benim gibi gizli sırları ve kalp kırıkları mı var diyorsun.
-Aslında kalp kırıklarından fazlası demeliyiz. Ruhunun derinliklerinde kopan uğultu ancak senin dizlerinde sukûn bulabilir. Ve başının ağrısı yanlız senin gibi bir şifacının elleriyle dinebilir.
-Bana biraz daha onu anlatır mısın ihtiyar. Söyledim ya artık yüzünü bile hatırlamıyorum onu bulduğumda onu nasıl tanıyabilirim?
- Gözlerinin içine bak lefika uzun süre gözlerine bakabileceğini sanmıyorum onları senden muhakkak kaçıracaktır. Seni kirletmekten korkar. Ve hâla bir yerlerde solgun bir gülü suluyor olmalı. Kurumuş bir gülü sulayan çok fazla budala göremezsin bu devirde. Sana onun hakkında bildiğim her şeyi anlatırım ama zaman çok geç oldu, artık biraz dinlenmelisin. Geceyi bahçıvanın eski kulübesinde geçirebilirsin. Gök yüzu bugün çok berrak, ve ben kaybolasıya kadar yıldızları izleyeceğim bu gece. Hem senin içinde böylesi bir orman kulübesinde huzurlu bir uyku çoğu hastalığına şifadır. İyi geceler lefika tatlı rüyalar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.