- 239 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
BATININ DELİ GÖMLEKLERİ
BATININ DELİ GÖMLEKLERİ
Batı yüzyıllardır doğuya deli gömlekleri giydirmekte. Bu deli gömlekleri o kadar fazladır ki ne zaman doğu insanı bir gömleği yırtıp içinden çıkmaya kalksa, ne yapıp edip ona yeni bir gömlek giydirir. Bir de üstüne üstlük alay-ü valayişle büyük törenler yapar, yaptırır, bu törenlerin de masrafların bire bin katarak doğu uluslarına ödetir.
Doğunun şaşaalı yüz yıllarında bat koyu bir karanlık içinde yüzmekteydi. Bu yüzden de bu çağa ’ortaçağ karanlığı’ adını verdi. Batı için karanlık olan bu çağ doğu İslam dünyası için aydınlık çağdı. Doğu dünyasını İslam aydınlatıyordu. İslam altın çağını yaşamaktaydı. İslam güneşinin Arabistan yarımadasında doğmasından sonra bu güneş önce Ortadoğu’yu, oradan yayılarak Mavera’ ün- nehir ve Horasan’ı, oradan daha ileri giderek önce Uzak-Doğu’yu aydınlatmış, oradan Hindistan’a uzanmış altın ışıklarla dünyayı apaydınlık bir yer haine getirmeye başlamıştır. Yalnız zalim Roman dünyanın yarısını koyu bir karanlığa gömmüş, zulüm içinde büyük bir bataklığa çevirmiş, tam bir zindan hayatına mahkum etmiştir..
Doğu altın çağını yaşar, medeniyetin nimetlerini tadarken batı cehalet karanlığında boğuluyordu. Doğu bin bir zenginlik içindeyken batı fakirlikten kırılıyor, doğu huzur dünyasında yaşarken batı işkence ve engizisyon dünyasında azap çekiyordu.
İslam doğu dünyasında adaletle batı kapılarına dayanmış, dünyayı huzur ve mutlulukla doldurmuştu. En son Endülüs kapılarına kadar ilerlemiş, İslam’ın adalet ışığı ve huzur dolu dünyasından mutluluklar saçmıştır. Buna karşın batı kendi sefaletinden çıkmak için doğunun göz kamaştıran zenginliklerine göz dikmiş, bu uğurda haçlı seferlerini düzenlemiştir.
Doğunun batı dünyasını büyüleyen zenginliklerini yağmaya koşan batı haçlı seferleriyle tanıdığı doğu dünyasının bütün zenginliklerini yağmalama yoluna gitmiş, kütüphanelerini yakmış, yakılmayan kütüphaneler ve yanmayan kitaplardan bazılarını süslerine altın yaldızlı varaklarına tamah ederek ülkesine götürmüş, daha sonra bunları çevirerek kendine mal etmiştir.
İslam alimlerinin eserlerinden yola çıkarak gerçekleştirdiği Rönesans ve reformlardan sonra sanayi devrimini yapmış ve sanayinin ham madde ihtiyacı için doğu yer altı kaynaklarını sömürmeye yönelmiş, daha sonra bu sömürüyü sistemleştirmiş, sömürünün teminat altına alınması için doğu dünyasını paramparça etmek için oryantalizmi kökleştirmiştir.
Bu arada doğu dünyasını ruhen ve zihnen köleleştirmeyi ihmal etmemiş, doğu insanına deli göleklerini bir biri ardına giydirmeyi ihmal etmemiştir. İşte bu deli gömlekleri son çağda doğu dünyasını demirden prangalarla yaşamaya mahkum etmiştir.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.