- 259 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BÖYLESİ HİÇ YAŞANMADI
Hamit nasıl kurduysa bir çiftlik kurmuş başınada bir kahya atamıştı.
Kendiside beş kadınla bu çiftlikte yaşardı fakat çiftliğin girdisine çıktısına karışmazdı.
Kahya marabalarla birlikte çiftliği çekip çevirirdi.
Bu çiftlikte ne marabaların nede kahyanın bir özelliği vardı bütün özellikleri hamit kendinde toplamıştı.
Hamit sabah yataktan kalkmadan önce hanımlar sıraya girip kalkacağı anı beklerdi.
Birinin elinde ibrik, diğerinde destesiyle yumuşak havlular, bir diğerinde gülsuyu doldurulmuş bir şişe, biriside eşi değeri bulunmaz kokulu bir krem bulunurdu hep.
Şayet eli boşta kalan olursa oda acil yardım görevi yapardı.
Hamit uykudan uyandığını belli edince hanımlar yavaşça kapıyı açar hamidi çarşafla kaldırıp hiç incitmeden yan tarafta bir odaya alırlardı.
Burada özel yapılmış bir yere hamit zahmetsizce çişini yapardı.
Hanımlar Hamidi özel bölüme oturtandan sonra geri çekilir kapı aralığından Hamidin hazır olup olmadığını gözetlerlerdi.
Çişi bittiğinde Hamit haaayyyAllah diye bir esnemeyle çişinin bittiği mesajını verirdi.
Hanımlar hep bir elden Hamidi çiş taşından alır başka bir taşa boylu boyunca uzatır arkasını yıkamaya başlarlardı.
İncitmeden arkasını yıkar sonra yumuşak havluyla kurulama işlemine geçilirdi.
Hanımlardan biri havluyla arkasını ve apış aralarını kurulayandan sonra sıra gülsuyu döken hatuna gelirdi.
Bu hatun gül suyuyla arka baldırları güzelce masaj yapandan sonra Hamidin taşaklarını Hamide acı vermeyecek şekilde ovandan sonra havlucu kadın tekrar kurulama işlemini gerçekleştirirdi.
Daha sonra kremci kadın asıl masaja geçip Hamitin kaba etlerini, bacaklarını ve taşaklarını bir güzel kremler sonra uzun bir süre kremi dokunduğı yerlere yedirirdi.
Kadın hamidin yumurtalarını sahanda omlet yaparcasına sağa sola yatırır deri kremi yiyene kadar avucunda döndürüp dururdu.
Hamit burada sabaha kadar maden kazan maden işçisinin yorgunluğunu atar gibi bir süre dinlenenden sonra kadınlar bunu sabah kahvaltısını yapacağı mutfağa taşırdı.
Masada çok çeşitli tereyağından, balın çeşitlerine ve fındık ezmesine kadar her şey vardı.
Hamit burada hatunların eşliğinde kahvaltısını yapandan sonra sabah yürüyüşüne çıkardı, Allahı var kahvaltıda herkese eşit davranır isteyen istediğini yerdi.
Kadınlardan hiç biri Hamitle açık konuşmaya girmez hatta gözüne bile bakmazlar, kendi aralarında ise göz işaretiyle anlaşırlardı.
Hamidi uzaktan gören küt yada çolak yada bir yeri tutmayan birisi sanırdı oysaki Hamidin çalışmaktan geri duran tek bir organı yoktu, tam tersi saat gibi işlerdi.
Tabi bu kadar hizmetten sonra olacak o kadarı.
Hamidin bu yaşantısı bütün Tanrıların dikkatini çekti ve istisnasız hepside Hamidi takibe aldılar.
Sonunda dedilerki dünya dünya olalı böylesine hijyenik bir adam görmedi.
Fakat gün geldi Hamit bile göçtü bu dünyadan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.