ŞEYTAN DA ALLAH DA İÇİMİZDEDİR

• 26 Şubat 2022 Cumartesi 10:03:18

Yazacaklarım tamamen şahsi fikrimdir. Düşündüğümde şöyle bir gerçeğe ulaşıyorum, aslında herkesin Allah’ı içindedir. İyiye veya kötüye; savaşa ya da barışa; kısaca negatif ve pozitif her şeye kararı veren de insanın kendisidir. Şayet öyle olmasaydı dünya kurulduğundan beridir masum insanlar ölmez; savaşları, cinayetleri, tecavüzleri, hırsızlıkları, dolandırıcılıkları, kadınlara, çocuklara şiddet olaylarını, velhasıl akla gelen her türlü kötülükleri konuşuyor olmazdık. Allah içimizde değil de dışımızda olsaydı bu olumsuzluklara engel olur, yeryüzünde hiç bir nahoş olay yaşanmazdı. Acı olan şudur ki; yapıyoruz, ediyoruz, her türlü naneyi yiyoruz, vicdanlarımızı rahatlatmak adına sonra da dönüyoruz Allah’tan af diliyoruz. Aslında kendimizden af diliyoruz.Neden mi? Şayet öyle olmasaydı, yapacağımız eylemlerin sonuçlarını önce bir düşünür, kendi içimizde sorgular; sonuçları bize ve insanlara zarar verecekse vazgeçer, yapmazdık. Her insan böyle düşünseydi dünya üzerinde kötülükler de yaşanmazdı. En basit ifadeyle ülkeleri meydana getiren insanlar olduğuna göre, savaşlar da olmazdı. Kötülükleri yapmadan önce sorguladık mı? Hayır!Muhasebe ettik mi? Hayır! Eylemlere hep bir kulp bulmadık mı? Dedik ki, "Şeytana uyduk." Şeytan aslında bizdik. Af dilemek için de Allah’a sığındık. Zamanında iç sesimizi dinleseydik şeytana da uymazdık. Suçu hep birilerine yıkmak için mazaretler üretip durduk. Adına "Bir anlık sinir, bir anlık öfke." veya "Ne yaptığımı hatırlamıyorum, sarhoştum." dedik.

Yazımın başında da belirtmiştim, bu konuda dile getirdiklerim şahsi fikrimdir, katılırsınız ya da katılmazsınız. Sonuçta hiç birimiz robot değiliz. Zaten bizleri de robotlardan ayıran en önemli fark, biz insanların düşünüyor olmasıdır. Robotlarda ise programlanmış yazılımlar vardır ve kendi düşünceleri değildir. Düşündüğüm fikirleri rahatça dile getiremeyip içimde saklayacaksam o takdirde düşünce özgürlüğünden söz etmek sadece kâğıt üzerinde kalan baskıcı bir unsurdur. İnsanlar yüzyıllardır bu şekilde birbirleri üzerinde hakimiyetlerini yaşatmak, güçlerini ispat etmek adına kendi lehlerine güçlü bir düzen kurmuşlardır, çünkü beslenecekleri başka bir kuvvet yoktur. Kanunlarla düşünce özgürlüğünü insanlara verip sonra da düşüncelerinden dolayı insanları yargılamak tezat bir durumdur. Konusu suç teşkil etmeyen, daha doğrusu eyleme dönüşmemiş her olumsuz düşünce, aslında düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Fakat bu durum yanlış yorumlanmakta, insanlar ya kınanmakta ya da cezalandırılmaktadır.

Vecdi Murat SOYDAN
26 Şubat 2022, Isparta
Kara Kaplı Defterimden Notlar