SAVAŞA HAYIR!...

• 25 Şubat 2022 Cuma 14:05:13

Dünya üzerinde; kişisel savaşları sebep olduğu can ve mal kayıpları o kadar korkunç boyuttaki en ılımlı yürekleri dahi mecaz-ı bir silaha çevirmiştir.
Ve en acı tarafı bomba seslerine kulak arkasını sıyırıp geçen kurşun seslerine cevap verme isteğinin yine kurşun sesleridir.
Savaşlar sebepleri her ne olursa olsun Bütün yaşanmışlıklar ile beyniniz kuşatmasına geniş geniş alanlar açıp, sonrası sen ve ben savaşlarını yaratıcısı olunmuştur.

İlk akla gelen savaşlarda güçlü zayıf projesi gibi göze çarpar aslı öyle değil. Çünkü iki tarafın birbirinde olmayan yer altı yer üstü zenginlikleri insan gücü yeteneğinin varlığıdır.

Her ülkeyi eşi benzeri dünya üzerinde olmayan gösterişli sağlam bir kale gibi düşünün
Lakin karşı tarafın onu kazanma hırsı o kadar büyük ki sahiplenmesi içinde en zayıf halka o kaleyi bekleyen sorumluklarını yapmaya çalışan askerler diyelim; bu askerler yorgunluklarını zayıflıklarını beli ettirdikleri vakit karşı tarafın eline koz geçer geçmez başlar tek yoğunluklarına yeni yeni zihin yorgunluklarını katmaya...

Varılan nokta şu kendilerine ait toprak parçasının halk adına yönetenler masa başında.
Ne acıdır ki sivil halk iki ateşin arasında kalır.
Bu bilgisayarlarımızda oynadığınız bir robot oyunu değil. İnsan bedenine saldırı yaşam alanlarının o güvensizliğinin adı savaştır...

Normal hayatta evinize gürültülü bir misafirin gelişine iki üç saat sonrası sizde bir tahammülsüzlük başlar değil mi?
Düzenli gidene işlerinizin, doğum, ölüm ve seçtiğiniz her anınızın üzerine sökmüş bir el bu...
O yetmezmiş gibi savaş sonrası kayıp ettiklerimiz ağır travmaların da olması
"Damdan düşünenin halini damdan düşen anlar"cümlesinin ortak sesleri yükselmeden şu savaşları pişirip pişirip insanlık önüne getiren yaşlı beyinlerin derhal tutuklanması ve ceza almasını istiyorum.

Savaşın geride bıraktığı en büyük yıkıntı annelerin göz bebeklerin de ve çocukların minik yüreklerindedir. Başka çocukları ağlatmanız kendi çocuklarınıza gelecek mi? bıraktığınızı savunmanızın hiç kabul edilir bir yanı yok...

Genel olarak dindar kesimlerin ülke yönetimlerinde şu yanılgıyı yaşadılar bir ayağı çukurda olan insanlar devlet ve halkın yönetiminde hile yapmaz öteki dünyayı düşünürler

işin özeti halkın şu yüzden seksen iyi bilsin ki öteki Dünyaya ailesini akrabasını yandaşlarını getirmeyeceğine göre elindeki teslimiyet onlara kalır.

Savaşlar kahramanlar yaratmadı demiyorum. En büyük Örnek: Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlardır.
Yaşlı bir beyinin o tarihi şartlarında bu güzelim ülkeyi borçlandırıp parçalanmasına zemin hazırladığını sonrası bedel ödedik nice şehitlerimizle
Yedi den yetmişe büyük destan yazılarak ülkemiz şu anki sınırlarını çizdi..

Çevremizde alev alev yanan çıkarların bir gün gelip kapımızı çalamaz umarım
Bizce de artık dikkatte alınması gerek her çağa bir Mustafa Kemal Atatürk gibi kahraman gelmez gelmez...

SAVAŞA HAYIR!...