...Hayatını anlattı bana bir elma. Ben de o’ nun hayatını size özetlemek istedim.

...Ben bir köylünün bahçesinde Elma ağacının bir dalında Dünya’ya geldim.Yüzlerce elmadan biriyim.Tohumu bir üretici almış toprağına ekmiş.Fidanım çıkıp filizlenmiş,Sulanmışım,gübrelenmişim,çapalanmışım.Gövdemdeki filizleri almışlar.Tepe sürgünümü kesmişler.Kalınlaşıp aşılanacak kalınlığa gelmişim.Bana önce çöğür demişler ve Aşılanınca da bana fidan adını koymuşlar.Yüzlerce fidanla birlikte beni de satmışlar.Yeni sahibim de bir çiftçiymiş.3 üncü yaşıma kadar beni büyüten çiftçimden ayrılmak;hele yüzlerce fidan arkadaşlarımdan ayrılmak beni çok üzmüştü.
,,,,,,,,,,Yeni sahibimde bana çok ilgi gösterdi.Boyumu ayarladı,Beni kısalttı.Köklerimden uzun,kırık,eğri olanları temizledi.
Beni bahçesinin hazırlanan toprağına dikti.Suladı,büyüttü.Her yıl budandım,ilaçlandım,sulandım gübrelendim.Ben size hayatımın bütün serüvenini anlatmıyorum.Okumaktan sıkılmayın lütfen.Beni yüzlerce insanın sevgisi yıllarca büyüttü.Fidanlardan biriyken fidanımda dallardan biri oldum.Bahçemizde açan trilyonlarca elme çiöeğinden biri oldum.
...Bal arıları ne güzel,çalışkan yaratıklar.Sabahlardan akşamlara kadar beni yokladılar.Onların iyi dilekleri beni çok mutlu ediyordu.Ben bir kaç tanesine balımdan tattıra bildim.Bir tanesi de bana bir çiçek tozu armağan etti.Beyaz yapraklarım döküldü.Karnım şişmeye başladı.Aman Ya Rabbim ben bir gebe Elmacık olmuşum.
...Gök gürledi yağmur bıraktı bulutlar.Otlarımız temizlendi.Toprağımız havalandırıldı.Birazcık kötü kokan ilaçlı sularla banyolar yaptırıldık.Günler geçiyordu,büyüyorduk.Yanaklarımız kızarmaya başlamıştı.Kelebekler geliyor,yanaklarımızdan öpücükler alıyor ve gidiyorlardı.Sulanıyor,tatlanıyorduk.Sinekler gelip sokmak,böcekler gelip ısırmak istediler,başaramadılar.Yaz geçti yine güz geldi.Yapraklar sararmaya başladı.Çiftçi sahibimiz bahçemize bekçi tuttu.Biz hiç birimiz hırsızların çuvalına girmedik.Bir tane koparıp tadanların methini duysaydınız başınız göklere değerdi.Adımız Elma idi bizim.Biz Adem’in,Havva’ın ve soyunun sevgilisi olmuştuk.
...Karıncalar geldiler Ah dediler bir tane düşse bir lokma suyu çıksa da tatsak dediler.Kuşlar gelip gagaladılar.Mantarlar çürütmek istedi,Rüzgarlar sert esiyordu ve biz dallarımızda üşümeye başlamıştık.Ben biliyordum.İçime doğmuşu.Bu şehrin en güzel insanı Yusuf Bey in tabağında olacaktım.Yunup yıkanacaktım.Porselen bir tabakta alyanaklı bir gelin gibi o bembeyaz tabağın ortasında duracaktım.Sofrada bir sürü misafir olacaktı.Bize binlerce övgüler yağacaktı.Bizler Rabb’imin nimeti mertebesine yükselecektik.
...Bu hayalimize gerçekten kavuştuk.Kurbanlık koyunlar gibi cennet yolculuğunu bekledik.
...Sonra : haydi BİSMİLLAH !
...Cennette yine buluşmak umuduyla.


Orhan Semiz
( Karacan )