7
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
803
Okunma
Telefonuma gelen bir mesaj:
“Kargonuz yola çıkmıştır, dağıtıma çıkınca size haber verilecektir.”
Şaşırdım.
Verilmiş bir kargo siparişim yok. Hatta ben böyle işlerinden de hiç anlamam “
Bir gün sonra bir mesaj daha;
“Kargonuz dağıtıma çıkmıştır en kısa zamanda size teslim edilecektir”
“Heyecanlıyım. Kimden, niye, bana ne geliyor?”
Hanım:
“ Ben babama yemek götüreceğim. Hadi sende gel. Hani babamız yalnız, evimize getirelim, O na banyo yaptırayım diyordun?”
”O sonra da olur bu gün bana kargo gelecek.”
“Ne kargosu? Her zaman bulursun bir bahane. Sen bilirsin, ben gidiyorum “ dedi çıktı gitti.
Ben iki cephesinde yol bakan evimin pencerelerinden, bir ona koşuyorum bir diğerine…
Ancak, akşam oldu ne gelen var, ne giden.
Hanım babasından döndü:
“Aldın mı kargonu? Neymiş gelen?”
“Yok “ dedim. Gelen giden yok. Belki yanlış bilgiydi.”
Yemeğimizi yiyip yattık. Bende uyku yok. Aklım kargoda, gelen kargo mesajında.
Ertesin gün bir mesaj daha:
“Kargonuz dağıtıma çıkmıştır. 6415 şifrenizle teslim alabilirsiniz.”
Bir dakika bir saat kadar uzun, bekliyorum. Beklerken de kargocuya söyleyeceğim sitem sözleri düşünüyorum.
Zil çaldı. Heyecanla açtım kapıyı. Kargo görevlisinin üstünde firmasının üniforması, elinde bana teslim edeceği bir kutu:
“Nerede kaldın be evlat iki gündür seni bekliyorum?”
Yüzündeki ifadeden anlaşılıyor. Yorgun ve gergin:
“Abi evinde pencere vardır herhalde. Bak dışarıya Isparta’da yollar hala kar. Koşturuyoruz. Ancak geldi sıra sana”
Vaz geçtim söyleyeceklerimden. Teşekkür edip gönderdim görevliyi.
Açtığım koliden son model bir cep telefonu çıktı. Gönderen hanesinde İstanbul’daki bir kardeşimin ismi yazıyordu.
Bir konuşmamızda telefonumun eskidiğinden bahsetmiştim.
Yüreğim çeşme gözyaşlarım pınar oldu. Ağladım.
Akşam iki telefonum elimde Orduevine gittim. Arkadaşlarıma:
“Bileniniz varsa eski telefonumdaki bilgileri yenisine aktarın ”dedim.
Bir değil birden fazla kişi:
“Ben biliyorum” dedi.
Elden ele dolaştı telefonlarım. Bir yerlerine dokundular, bir yerlerine girdiler, çıktılar:
“Biz bu kadar biliyoruz. En iyisi sen bir telefoncuya git” dediler
Şimdi ne arayanlara cevap verebiliyorum. Ne de kimseyi arayabiliyorum.
Ben bu yazıyı yazdığım sırada ikisi de masamda bana bakıyorlar.
Eskisi:
“Az mı hizmetim oldu sana. İşin bitti terk ettin beni” diye sitem ederken, yenisi:
“Seninle çok güzel günlerimiz olacak, sev beni” diyor.
Ben eskisinin emeklerine teşekkür ederken, yenisinden de sırdaş olmasını rica ediyorum.