- 337 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dinlemek
Sözlerimin hepsini dinledikten sonra ak sakallı dede başını bir kaç kere hafifçe salladı. Sonra bana dönüp söyledi
"Oğlum! Sen sadece kalbinin sesini dinle!"
Akşamüstüydü ve güneş batmak üzere tepenin arkasında yavaş yavaş gizleniyordu.
Ak sakallı dede benden ayrıldı. Bastonunu yere basarak tepeden tırmanmaya başladı ve sonra güneşle birlikte tepenin arkasında kayboldu.
Birileri eliyle bana dokunup sarsıyordu. Bir kaç dakika sonra onun yüksek sesinden dolayı gözlerimi açtım.
Eşim, "Hastane randevun var. Çabuk ol, geç kalırsın." diye beni uyandırdı. Yatağıma geri oturup kollarımı gerdim ve ak sakallı dedenin sözünü düşündüm.
Babam, "Büyük Bey, kurbanın olayım, evlerimizin ara duvarından sürekli sesler geliyor."
Gassal Hüseyin’in Pişik Dize mahallesinde kocaman bir evi vardı. Binanın ortasından duvar örüp onu iki müstakil eve dönüştürmüştü. Cadde kenarındaki evde kendi oğlu Büyük Bey oturuyordu. İçerideki evi de babam ondan satın almıştı
Büyük Bey, "Endişelenmenize gerek yok efendim," dedi. "O ses uzun zamandır hep var. Sese kulak asmayın."
Devlet hastanelerinde daha çok "bas gitsin" sistemi çalışıyor. O gün doktor, kulağıma bakıp bastı, yine bakıp tekrardan bastı. Gidip gitmediğini o an farketmedim ama ertesi gün açık bir şekilde anlamıştım. Kalbimin ta dibine kadar gitmişti.
Bir hafta sonra yeniden hastaneye gidip doktora söyledim, "Doktor Bey, kulağımdaki biriken sıvıyı aldınız, iyi oldu çok teşekkür ederim. Kulak ağrım da kesildi, rahatlaştım."
"Ama bir sorun var efendim," dedim.
"Sabahtan akşama kadar kalp atışlarımın sesi beynimde gürlüyor. Kalp sesimi dinlemekten delireceğim artık."
"Sakız çiğne. Ağız ve kulak kasların çalışırsa iyileşir." diye bana tavsiyede bulundu.
Büfeden sakız alırken kendi kendime düşünüyordum, "evet, rüyamdaki ak sakallı dede haklı ya. Beni işten atacakları kesindi. Kalbime göre en iyisi gidip Atlas iş merkezinde dükkan kiralamaktı. Kendi iş yerimi açip sorunlarımı çözeceğim."
Büyük beyin evindeki su borusu daha önceden patlamıştı. Patlayan borudan sızan su, duvarın tabanına kadar işlemişti.
Su sızıntı sesi geliyordu ama kimse duvarı dinlemiyordu.
Bir sabah uyandık ve evimizseki tüm duvarları çatlamış şekilde bulduk.
Bina tahminen bir karıç kadar yerin içine gömülmüştü.
Belki de iki ev arasındaki duvar sakız çiğneseydi bina çokmezdi ve babam evi söküp tekrardan yenisini dikmek zorunda kalmazdı.
M. Ahmedizade
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.