Kahrınızla Öleceksiniz!
Sene 2014 Nisan ayıydı TkMM-TBMM ortak çalışması için Diyarbakır meclisi adına Ankara’daydım. Bu ara bir fırsatını bulup V.Din şurasına katıldım.
Milat gazetesi yazarı sıfatıyla katıldığım bu şurada çok manidar izlenimler aldım, yeri geldikçe kamuoyuyla paylaşıyorum.
Bu gün de bir paragrafı işime yaracak galiba.
Zamanın Meclis Başkanı Cemil Çiçek konuşmasında şöyle bir ifade kullanmıştı; “Çin malı gibi ilahiyatçılar türedi, konserve sayısı kadar da İslam çeşidi çıktı, bu dine sahip çıkın yazıktır, günahtır” demişti.
İşte bu günkü yazım aynen bu minvalde bir yazı.
Bir kısım kendini bilmez, kapasitesi zayıf, izanı kıt, kuvve-ı akliyede ileri giden kimseler üstelik sözde ilahiyatçıdırlar, tutturmuşlar “Kur’an bize yeter” diyerek Kelimeyi Tevhidi de ortadan ikiye bölüp Peygambersiz bir İslam arayışına girmişler.
Bilmiyorlar ki peygamber en güzel örnek olan Kur’anın ifadesiyle “üsvetün hesenetün” tarzında bir modeldir,
Kur’anın hayata geçişi için yegane örnektir,
İslamın pratiğini yaşayan bir imamdır,
Aile huzuru açısından örnek olabilecek bir babadır,
Kur’an O’na itaat etmeyi emreder…sv.
Kalkıyorlar mealcı bir yaklaşımla İslamı ilahiyatçıların görüşüne terk etmek istiyorlar ki, her biri İslam’ı bir tarafa çeksin, taki anlaşılmaz bir hal alsın.
Vay efendim namaz 4 vakittir,
Şu anda kılındığı halinden farklı kılınmalıdır,
Zekatta nisap yoktur,
Hac böyle eda edilmez,
Oruca dil uzatırlar,
Peygambere salat ve selam böyle getirilmez,
Hadislerden İsalami hükümler çıkarılamaz… diye iddialarda bulunurlar.
Yani kısacası asrımızın müceddidi Bediüzzaman hazretlerinin “içtihat kapısı kapanmıştır” dediği rüb’ü ibadet konusunda bir vesvese oluşturuyorlar. Malum bu süreçte elimizde kala, kala bir ibadet kalmış.
Bir çoğu da takvadan yoksun, ibadet konusunda dahi mazbut insanlar değil. Bunları kahr etmenin en iyi yolu onları görmezlikten gelmektir.Ben de bu yazıyı yazdığım için hakkınızı helal edin diyorum…
Bu tür insanlar İslam’a bir sıkıntı veremezler ama ruhen müminleri rahatsız ederler, etraflarında üç beş gariban da toplarlar, çünkü nefis ve şeytan bunların baş yardımcılarıdır, bu kadar çalışmadan da kendilerine yetecek kadar bir başarı da elde edilir.
Bana öyle geliyor ki bunların ağababaları var, bu işi de yüklü paralar karşılığında yapıyorlar, emin ağızlardan duymuşum ama elimde belge yok, zaten sonunda kendileri de o güruha katılacaklar, çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir, ayrıca günah yerinde durmuyor, büyüdükçe sahibini küfre yaklaştırıyor, bir de bakıyorsunuz küfre gitmiş.
Behey zalimler Allah celle ve ala Kur’an diye bir kitabı göndermiş,
Doğruyu yanlışı mühkem ayetlerle beyan etmiş,
Peygamber Kur’anın uygulama şeklini üzerinde tatbik ederek yaşamış,
Bizim de bu konuda akıl yürütüp içtihat etmemizi teşvik etmiş.
Bazı müteşabih ayetler var, ecdadınız gelse anlayamaz, çünkü insanlık daha o tekamüle ulaşmadı, belki bizden sonraki nesillıer nasipleri kadar anlarlar.
Hal böyle olunca sen ne diye benim dinimle uğraşıyorsun?
Taşlanmak mı istiyorsun?
Linç edilmek mi istiyorsun?
Yüzüne tükürmeyi mi bekliyorsun?
Sen daha çoook beklersin.
Müslümanın dünyaya e ahrete bakan bin bir türlü işi var, size ayıracak zamanı yoktur. Müslüman müdahalesiyle değil “kahrınızla öleceksiniz” bunu da bilin.
Vesselam.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.