- 272 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİLEBİLİR GENÇLER - Nafi ÇAĞLAR
EĞİTİLEBİLİR GENÇLER - Nafi ÇAĞLAR
2018-2019 Eğitim Öğretim yılında bir sınıfta dikkat çeken bir öğrenci vardı. 9.sınıf idi. Doğabilimi (Fizik) dersine girdiğim çok hareketli bir öğrenciydi. 10.sınıfta da dersine giriyordum. Hareketi biraz artmış, biraz da özgüveni yükselmeye ve bazı öğrencilerin de şikayeti artmaya başlamıştı. Böyle bir günde bu öğrencimi azarlayınca bana şöyle yanıt vermişti.“Ne azarlıyorsunuz hocam. Biz bu dersi anlamıyoruz. Biz de sizden şikayetçiyiz. Zaten sınıf ta sizi istemiyor ” Ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Öyle mi ? diye sormuş, hele sen önce yerine bir otur demiştim. Çünkü sınıfta dolaşıyor, yerinde duramıyordu. Dersimi daha sıkı işleyerek tamamlamıştım. 2.yarıyılın ortalarında yani 13 Mart 2020 ‘de “salgın tatiline” girmiştik. 2020-2021 Eğitim Öğretim yılı “uzaktan eğitim” ile geçmişti. 2021-2022 Eğitim Öğretim yılına başlamadan ben, “salgından dolayı” hastaneye düşmüştüm ve okula gelememiştim. Hatta uzun sürmüştü. Bu süreç içinde 45-50 öğrenci, görüş olmadığını bildikleri halde, sırf moral olsun diye Yeşilköy Atatürk Havalimanı Alanı içindeki Murat Dilmener salgın hastanesi önüne gelip, sesli görsel ile bana başlarındaki Matematik öğretmeni Şenol Çalışkan aracılığıyla göndermişlerdi. Gerçekten de çok moral olmuştu bana.
Hastaneden çıkıp eve gelince hemen okula gitmemiştim. Önce nefes ve güç olarak hazır olmam gerekiyordu. Bu çerçevede yakın sokak arası yürüyüşlere başlamıştım. Hanım ile tam kapıdan çıkmıştık ki, iki kız öğrencimle karşılaştım. Bunlar M.O. İle aynı sınıftan idiler. Bana geçmiş olsun diledikten sonra hemen okul ve sınıf konusuna girmişlerdi. Disiplinlik olduklarını anlatıyorlardı. M.O.yu tokatladığını, fakat karşılık gördüğünü anlatıyordu, diğer öğrenci doğruluyordu, hanım da izliyordu. Ben de 10.sınıfın ilk yarısında M.O.’nun bana karşı konuştuğunu hatırlarsınız, aslında disiplinlik durumdu. Fakat ben düşünüp, sabretmiş ve zamana bırakmıştım demiştim. Onlar da evet demişlerdi. Sonra ayrılmıştık.
Bugün güvenlikçi hanım beni aradı. “Hocam eski bir öğrenciniz sizi ziyarete gelmiş, adı.M.O.” dedi. Ben de tamam dedim. Kapıya çıkınca başka bir öğrencimle karşılaştım. Meğer güvenlikçi hanım soyadını yanlış söylemiş. Aynı ada sahip çok sayıda öğrencimiz olabiliyor. Gerçi biz her öğrencimize gelsin diyoruz zaten. Bu gelen öğrenci, 10.sınıfta bana saygısızlık yapan öğrenciydi. Ben iyi karşıladım. Hemen elimi öptü. Bu tip durumlara alışıktım. Bir çok öğrencim vardı ki, benimle arası soğuk iken , yüksek öğretimin ilk ara tatilinde ziyarete gelenler arasında oluyorlardı. Geçmişi unutup, güzelce sohbet ediyorduk. Onlara çay ikram ediyordum. Bu da onlardan biriydi. Hadi 2.kata bekçilik (nöbet) yerime gidelim, orada konuşuruz dedim. Bundan sonrasını öğrencinin kendi ağzından aktarıyorum. “Hocam, biz Dört kişi geliyorduk. Okul kapısına gelince sadece ben vardım. Arkadaşları aradım daha yeni uyanmışlardı. Ben de içeri girmeye karar verdim. Ben ders çalışmaya çok zamanım olsun diye açık öğretim lisesine geçtim. İyi olmanıza, başlamanıza sevindim. Hastane önüne ben de gelmiştim. Fakat sizi göremedik. Fizik dersinden net sayım 4’e kadar çıktı. Hocam sizce bu derse nasıl hazırlanmalıyım. Başarımı nasıl artırabilirim. Siz hangi kaynakları tavsiye edersiniz. Hocam gelmişken sizinle bir hatıra fotoğrafı çektirelim. Hocam hoşça kalın” Öğrencimi yolladım. Kendi kendime “eğitilebilir gençlerden biriydi” dedim.
Eğitimci NAFİ ÇAĞLAR
15 Şubat 2022 / İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.