- 374 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Bitmek Bilmeyen Kıyamet Şiiri
Ne zaman gözlerine baksam hayalinin,
Kalbimi bir savaş meydanında lime lime edilirken buluyorum
Saklanacak bir zırhım,
Çözülemez bir gizemim kalmıyor
Sen,
Kazanamadığım savaşım
Sır olan her şeyim,
Yazılmamış harflerim
Sen benim kalbim, aklım ve kafamın içisin
Gökyüzünde bulut,
Denizde fener,
Savrulan yaprak,
Çölde açan çiçeksin.
Sonsuzluk hissisin
Susmalar dolu kuyumsun
Zirvesi, sınırı, saati, yeri, mevsimi olmayan büyük yoksunluğumsun
Çoğalan şiirim,
Okyanussun boğulduğum
Yenilginin bu kadarı işte
Bırak
Dağılsın saçların
Gönlümün yatağına
Tekrar yanaşınca ruhun ruhuma
Kana kana öpeceğim dudaklarını
Öyle ki, anlayacaksın
Sana susadığımı
Ruhum kor alev
Sarılsam sana yalnızca bir defaya mahsus
Cayır cayır yansa bedenim
Külleşsem kollarında
Ah, sevgilinin kollarında külleşmek
Ne de yaraşır,
Bu canından uzak kalmış cana
Hepsi bu mu?
Sana söyleyemediğim şeyler var.
Söyleyemediklerim,
Dünyanın yazılmış tüm mektuplarını da kapsar
Kabuk bağlamayan yaraları
Geceleri uyanıp karanlığa düşünceleri üflemeyi
Yokluğunun kendini çoğaltmasını
Hiç tanımamış gibi unutmaya çalışıp daha çok hatırlamayı,
Yazıp yazıp
Bildiğim cümleleri kapsar
Sevdiğim hâlde asla söyleyememeyi
Sevmenin bu kadarı işte
Sen
Boya dilediğine
Grileşmiş benliğimi
Dikil karşıma
Korkusuz sözlerle, asilce
De ki
"Senin yüzün soğuk, kalbinse ezilmiş
Seni söndüren ise merhametmiş
Acıma dememiş miydim sana
Mağrur tilki
Biz eşitiz ölümde
On binlerce yıldır sellerini
Gördün insan gözyaşlarının gelgitlerini
Akmayacak artık
Gözlerinden tek bir tanesi
Zayıf mahlukatlar zerresince
Senin karşına koysa insan
Ne fark eder
Görkemini, gururunu, becerisini
Ve, ateşi, tufanlarını, kudretini
Arzusunu
Yine yarısı etmez parçalanmış gücünün
Ve iyileşmemiş hiçbir sancın
Fakat git
Bırak unutuluşun perdesi düşsün hızla
Bu eskimiş sahnemizin üzerine
Ne yükselen nuru hatırla
Ne trajedisini hayatın
Ne acıların gösterisini geri getir
Ne de uyandır ıstırabı
Ben bile bitkinim
Senin solan ateşini izlemek için
Ödeşmiş sayılacaksak dahi
Yok oluşumu seyretme benim
Senin ölüm ağıtını söyleyen bu dudaklarım
Çağlayan nefesim ve soluklarım
Aşkını göremeyecek
Ve karanlığın görkemi
Ruhumu teslim alacak
Irmaklarımda çınlayacak
Bu bitmek bilmeyen
Kıyamet şiiri."