Zokayı yutar, tongaya düşürülürsünüz. Size uzanan elin hangi düşünceyle uzatıldığını anlayamaz kavrayamazsanız, oyuna getirilirsiniz. Kurtulmak için çırpınırsınız. Bir güzel örselenirsiniz. Çabaladıkça batarsınız. O nedenle her uzatılan eli dost eli, sanma. Her gülen yüzü de kendine yakın görme.
...

Vur denildiğinde öldürmek bir işte ölçüyü kaçırıp aşırıya gitmektir. Tavsiyeye uymamaktır. Abarttıkça abartmak, abandıkça abanmaktır. Büyük hasar vermektir. Bir şeyi ölçüsüz kullanmaktır. Var olanın dibine inmek, saçıp savurmaktır. Boşa israf etmektir.
...

Vur denildiğinde karşınızdaki her kimse onun tozunu almak, silkelemek, bir iki fiske vurmaktır. Hızınızı alamaz da ya bıçağa ya silaha sarılırsanız adamı öldürür mezara koyar, kendiniz de mapushaneyi boylar yaşayan ölü olursunuz.
...

Yaşam hep ölçülülük üzerine kuruludur. Hayatta ölçüyü kaçırmamak, dengeleri korumak, uçlarda dolaşmamak, adeta sıratta gider gibi gitmek, ip üzerinde yürür gibi yürümektir.
...

Sığ suda balık avlamaksa bulanık suda balık avlamaktan farklı olarak sizin maharetinize, olayı kotarışınıza ilişkindir. Oldukça görünür, her meselenizde açık ve şeffaf olduğunuza yöneliktir. Malumunuz olduğu üzere bulanık suda balık avlamak ise ortam koklamak, fırsatçı olmak ve şartları kendi lehine kullanmaktır. Uyanıklıktır, kurnazlık ve cin fikirliliktir.


Kemal SEYFİ
12.02.2022