- 449 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DİYESİM GELİYOR
Çocukluk bir nevi gençlik günlerimiz;
Diyesim geliyor…?
1975-1976 yılları arasında geçen zamana bakarsak;
Hatay üçyol Halil Rıfat mezarlık başı kuşlu cami keçeciler sokağı ve Namazgah’ta geçti.!
Birilerinin muhitten uzaklaşmaya korktuğu an o bölgede biz iş kolu kurup kendimizce yaşıyorduk.?
Bir tanıdığımız eş dost yeni yetme biri ailece yaşadığımız Hatay üçyol Halil Rıfat asansörden çıktın mı.?
Hürriyet vardı, Özgürlük vardı.
Sözleri hala aklımda.?
Her kişinin o zaman giremediği hatta şu an bile güzel olan gece giremeyeceğin yerde çocuktuk gençtik.?
Genellikle Agora Parkı Agora ve çevresindeki sokaklarda vakit bulursak gezerdik.
Ama para kazanarak gezerdik.?
Gezeriz dediysem çalışıp boş kalan zamanda dinlenme yerine adına gezme denirse hayat kavgası işte.?
Yaşayan bilir.?
Biraz palazlanınca yani Ballı kuyu, Eşref paşa, Salih Dede civarı, İki çeşmelik, Fuar ve Kadifekale’ye de gider olduk.
Hele laz memedin kıraathanesi ve 1304 sokak keçeciler bir ucu karanlık, Bir ucu Çankaya aydınlık.?
Bir yerde sabah olmaz bir yerde sabahlar olmasın denen yer.
İşte orada hayat adamı hamur gibi yoğurur derler ya.!
Kendimi o hayatın tamda göbeğinde bulmuştum.
İş yeri sahibi olmak tırnaklarınla bir yere gelmek boş ver demek geliyor içimden.?
Yaşadık işte.!
Hem en dibi..?
Hemde en üstü.!
Su üstünü gördüm...?
Boğulmadık..?
Kimsenin hakkında malında namusunda gözümüz olmadı.
Mevlana sözü gibi hamdım piştim yandım.?
Hepsi güzeldi en kral kot ayakkabıyı en güzel giyimi kuşamı en güzel ispanyol paçalı pantolonu giydik.?
Hatta sevilmeyi sayılmayı o yıllarda öğrendik.
Hele bir de 1970 yıllarının ortaları özbek Ürkmez Seferihisar kuşadası çeşme çeşme altı altın kum pırlanta kum İncir altı foça ve urlaya gittim.?
Çok güzel yerlerdi, Doğaldı, O günlerde çok uzaktı şimdi çok yakın.?
Daha sonra işi ilerletip Basmane’ye yakın olduğum için gardan kara trene binip Çiğli’ye gidip aynı trenle geri döndüm.?
O kara trenle yolculuk ederken hayalimde doğduğum yerlere gidip geldiğim yılları hatırlıyordum..!
Kimse bilmez kimse kimsenin içsel duygusunu anlamaz anlayamaz..!
En küçük masumane kaçamaklardı.!
Bazende bir bira bizi sarhoş etti.?
Hatta kristal olmuş yıllara dayanan şarabı tattım.
Hanginiz tattı sorarım.?
Şerefsiz şerefin dedikleri yiğit lakabıyla anılır evsizlere bir bardak şarap bir yumurta eğer kişi açsa bir patates hem meze hem dost olurdu..?
Kokoreççi Necmi kokoreç hanı ve ayakkabıcı cevahir hanı dostlara uğrar sabahlar olmasın derdik. Büfeci cengizden üzerine cila yaptık.??
Sakın yanlış anlamayın yer içer dini aileyi güzellikleri yaşardık.?
Bu günlerdeki gibi değildi.?
İsteyen istediğini yapar görür yaşar kimse kimseye ilişmezdi.?
Devamlı değil hep beraber onlarla yaşar ayda iki sefer yaşayabilirdik.?
Ama dibine kadar yaşardık.
Sonramı sabah olmuş ailemize yük olmadan temizlikçi cengiz abimize gömleği ütületip havamızı atarak işimize gittik hiç hayatımızdan vaz geçmedik.
Sakın ayıplamayın.?
O dönem yiyen içen en kötü bildiğimiz adamlar bile elimizde sigara görürse atın len yere der ayakkabı numarası büyük olan üzerine bassın der biz içiyoruz siz içmeyin derdi.?
Neydi o içilen.? Bir sigara..?
Şimdimi..?
Yorum yazı yazmaya utanıyorum.!
Ne ara bu kadar değerlerimizi kaybettik..?
Böyle kendimce güzel bir gecede kendi kendime beynime mesaj gönderiyordum.?
Hayat geçmiş ve geleceği önüme sürüyor.?
Benimde hayallerim vardı diyordum.
O tren ve yolculuğum bahaneymiş demekki yolculuk son dönüş basmahane garında çabucak bitiyordu.?
Yinede yol uzarsa dönüş maliyeti artarmış sözü aklımda.
Kısa tutardık gezilerimizi.?
Yinede bayılırdım.
Bunun bedeli de geçmişte bıraktıkların gelecekte kazanacağım kazandıklarım derdim.
O düdük sesi uyandırır gece çalışma ve sonrası sabah tekrar üç saat uyku ve işin devamı mutluydum bildiğim kadarı ile mutluyduk.?
Hele gündüz muhasebe bürosunda gece alemlere yaşayanlara hizmet etmek gocunmuyorum.?
Baba ile öğle üzeri kazancımızı paylaşma hesap kitap yapma bir saat yarım ekmek köfte yemek kaçamak yapmak bir birine hayırlı işler dilemek o kadar tatlıydı ki...?
Büyüdük hepsi bitti.!
Hatta konak geçit birahanesi, Akasyalar fuar gazinosu şef garsonluğu, Konak ve Göztepe dede tandır pide salonlarında çalışmak.? Kemeraltı ersan pasajı muhasebe ve defterleri tutmak.?
Yeni marmaris otelini kurmak polis adayı olmak gerçekleştiği an baba hastalığı;
Bankacı olmak..?
Eğitim düşünce emlak yatırım eksper ve ticaret…!
Ağlama gülme çocukluk gençlik yaşlılık..!
Kimin ne içindi anlamadan.!
Geçti işte..?
Daha isbat mı edeceğiz kendimizi.!
Diyesim geliyor.!
En hızlı civa gibi dediğimiz yıllar.?
Geçti bitti iyi günlerin unutulduğu gibi unutuldu mazi oldu gitti işte.
Mutlu bazende kendimize göre zor yıllar ne yaptınız ki diyenlere inat.!
Geçti işte.?
Geriye ne kaldı derseniz...?
Lokomotifin bacasından çıkan kömür tozu kapkara olmuş bir dünya ve insanlığımız değer yargı ve düşüncelerle şimdiki asık suratlar.
Şimdi düşünüyorum da;
Fakirdik, paramız yoktu, kıçımızda don, ayağımızda ayakkabı yoktu ama, bugün kıçında 500 liralık Lewi’s pantolon, ayağında 1000 liralık Adidas ayakkabı ve elinde 10 bin liralık telefon olan çocuklardan çok daha mutluyduk.
Bu yazıyı paylaşım yaptığımda bu rakamlara güleceksiniz.
Ne yaptınız ki dediğinizi duyar gibiyim.?
Bizler 1950 yıllar ve sonrasında doğanlarda geçmişimize biz söylendik şimdi biçiyoruz her halde.!
Tek fark var.!
Biz o yıllarda sizin bu paranıza izmirde yüz yirmi liraya ev almıştık.
Hatta o para için beş yıl çalışıp beş yılımızı feda etmiştik.
Bir gayemiz bir amacımız bir örf adet gelenek göreneğimiz vardı.
Bizlerde geçmişte gelecekte unutmuş belkide unutulacak bireylerdik.?
Ama bir yaşanmışlığımız vardı.?
Herhalde derken aman dilemiyorum bir gerçek var insandık çevremizde yaşayanlar insandı.?
İnanın o yıllarda mutluydum, Mutluydun, Mutluyduk...?
Tarihe bakarsak çocukluk hariç bir o kadar güzel 50-55 yıl geçmiş.?
O günkü;
50-55 Yıllık mutluluğu bana bize size anlatabilir verebilir misiniz.?
Çok geç olmadan;
Düşünün..?
Diyesim geliyor.!
60 yılda ölebilir veya ölemezsiniz,
Biz...!
Kendimize göre büyük..?
Belkide;
Çok küçük düşündük hayal kurduk.?
O yıllara sizler gibi emeklilik güzel günler bize çok uzak demiştik.
Zaman çok hızlı geçti.?
Büyüklerimiz kazın ayağı öyle değil derlerdi...! Anlamazdık.?
Onlara söz söyleyenlere,
45 Yaşındakilere dede amca dedik.?
Herhalde kaybımız orada oldu...?
Yeşili sevdik üretemedik.
Hayvanı sevdik koruyamadık.
Bizi mutlu edecek yöneticiyi yöneticileri ve iyi yol arkadaşı arkadaşları vel hasıl kelam bir türlü o kişileri seçemedik..!
Bir şeyler yaptık ama belki sizlere göre yatırım yapamadık bizlere görede yatırım yapılmadı bizde anlaşılmadık.
Biz olmayanla yetindik bizden öncesi hiç hayal bile edilmeyenlerle yetinmiş.
Yaşamın üçte ikisi gittiği an anlıyor insan.?
Doğduğumuz yer doyduğumuz yer kaderimiz kaderinizmiş.?
Derler ya..!
İşte demekki yaşam kavgasından kendimizi ve birilerini korumaktan o kadar yol görmemize rağmen çevremizde olan insan gibi insanları seçemedik.?
Çok uzun oldu geçmişi geleceği yaşadık bir öz eleştiri biz bunuda yaşadık bir şekilde yaptık.?
Suç bulmayın..!
Biz bunu yaşarken ve yapılanı imkanlarımız içinde iyi kötü anlatırken...?
Ya siz..?
Diyesim geliyor.!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.