- 210 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU.
AŞIK VEYSEL KİMDİR?
Aşık Veysel Şatıroğlu, 25 Ekim 1894 tarihinde Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuştur. Annesi Gülizar, babası “Karaca” lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Bir gözünü küçük yaşlarda geçirdiği çiçek hastalığından dolayı, diğerini ise bir değneğin batması sonucu kaybeden ve bu olaydan sonra saz çalmaya başlayan şair, 1931’den sonra sanat camiasında tanınmaya başlamıştır. Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Aşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri’nde saz hocalığı yapmıştır. Âşık Veysel, mütevazı yaşamıyla dikkat çekmiş, Türkiye çapında ulaştığı şöhret, onu, yakın ve uzak çevresinden hiçbir zaman koparmamıştır. 21 Mart 1973 hayatını kaybetmiştir.
Edebi Kişiliği
Dış dünyaya gözlerini kapatan şair, kendisine çok zengin bir iç dünya kurmuş, dünyayı buradan seyretmiş; gözleri kapalı, kalp gözü açık şair olarak nitelenmiştir.
Çok zengin bir iç duyarlılığa sahip olan sanatçı; aşk, tabiat, hayat, ölüm, gurbet, yurt sevgisi ve sosyal meseleleri işlediği şiirlerinde Karacaoğlan geleneğini sürdüren arı bir dil kullanmıştır.
Bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
Şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir.
Özellikle Anadolu köylüsünün saf, içten duygu ve hayalleri onun şiirlerinde ifadesini bulur.
Lirik şiirlerinin yanı sıra didaktik ve tasavvufi şiirleriyle de insanlığa seslenmiştir.
Halk şiirinde yurt ve Atatürk sevgisi içerikli şiirleri ilk defa o dile getirmiştir. Atatürk’ün ölümünün ardından duyduğu büyük üzüntüyü şiirlerinde dile getirmiştir.
Şiirlerinde derin bir anlam zenginliği ve güçlü bir söyleyiş güzelliği yakalamıştır.
Cumhuriyet döneminin önemli saz şairlerinden olan sanatçı, âşıklık geleneğine sımsıkı bağlı kalmış, sazıyla Anadolu’nun bir-çok yerini gezmiştir.
İlk olarak “Âşıklar Bayramı”nda adını duyuran şair, bir arkadaşının yardımıyla üç ay yürüyerek Sivas’tan Ankara’ya gelmiş ve Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümünde (29 Ekim 1933) şiirlerini ulusal bayramda dile getirmiştir.
Ankara ve İstanbul radyolarında program yapan, türküleri plaklara alınan sanatçıya, ömrünün sonuna doğru TBMM kararıyla kendisine özel bir aylık bağlanmıştır.
Ülkü dergisi yöneticisi Ahmet Kutsi Tecer, sanatçının şiirlerini beğenerek onu sanat dünyasına tanıtmada önayak olmuştur.
Şiirlerini “Sazımdan Sesler” ve “Deyişler” kitaplarında toplamış, bu iki kitaptaki şiirler 1970 yılında “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı kitapta bir araya getirilmiştir.
“Güzelliğin On Par’ Etmez”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Kara Toprak” gibi Türk edebiyatına mal olmuş şiirlere imzasını atmıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.